- 212 Okunma
- 1 Yorum
- 8 Beğeni
Şiir yazmanın insan psikolojisi üzerindeki etkileri
Şiir yazma eylemi, yaratıcılığı ve duygusal ifadeyi bir araya getirirken, yazan kişinin zihinsel ve duygusal sağlığı üzerinde çeşitli olumlu etkiler yaratabilir. İşte bu konuda yapılmış bazı araştırmalar ve görüşler:
Duygusal İfade ve Stres Azaltma: Şiir yazmak, duyguları ifade etmenin ve içsel düşünceleri dışa vurmanın bir yolu olarak görülebilir. Bu süreç, stresi azaltabilir ve duygusal iyilik hali sağlayabilir. Özellikle travmatik deneyimler yaşayan kişiler için terapötik bir etki sağlayabilir.
Özgün Yaratıcılık ve Düşünce Süreçleri: Şiir yazmak, kişinin özgün bir şekilde düşünmesini ve yaratıcı ifade yeteneğini geliştirmesini sağlar. Bu süreç, beyin aktivitesindeki farklı bölgelerin çalışmasını teşvik edebilir ve bilişsel esnekliği artırabilir.
Empati ve Duygu Anlama: Şiir, okuyucuya veya yazana başkalarının duygularını anlama ve empati kurma yeteneği kazandırabilir. Bu da sosyal ilişkilerde ve genel olarak duygusal zeka üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.
Kimlik ve Özgünlük İnşası: Kişinin kendini ifade etme biçimlerinden biri olan şiir yazma, kimlik oluşumunu destekleyebilir ve bireyin özgünlüğünü ortaya koymasına yardımcı olabilir.
İyileştirici ve Terapötik Etkiler: Bazı psikoterapi yöntemlerinde şiir yazma terapisi kullanılmaktadır. Bu yöntem, kişinin kendini ifade etmesini sağlarken, duygusal iyilik hali ve psikolojik sağlığı destekleyici bir rol oynayabilir.
Makaleler genellikle bu konuları derinlemesine ele alır ve psikolojik araştırmalarla desteklenen verilere dayanarak şiir yazmanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini incelemektedir. Bu etkiler, bireysel farklılıklar gösterebilir ve kişinin şiir yazma deneyimine bağlı olarak değişebilir.
YORUMLAR
Güzel bir iştir şiir yazmak. Burası duygu dolu insanların olduğu bir coğrafya Anadolu Coğrafyası ... Bir merhumun dediği gibi burada ''Her üç kişiden dördü şairdir.'' benim zamanında tanıdığım sıradan insanlardan o kadar sıkı şairler vardı ki inanamazsınız... Ne bir kitapları vardı ne meşhurlukları, ama duygu yüklüydüler... Onları zamanında tanımış olup hasbihal etmiş olmak bile benim için büyük kazançtır... Bizlerde illa kitap çıkartalım, meşhur olalım diye de bir derdimiz yok, sıkıntılarımızı atıyoruz. Dağlara taşlara, kurtlara, kuşlara anlatıyoruz onlar anlamıyor bir beyaz kağıtlar bir de bu bilgisayar klavyesinde ki tuşlar anlıyor, mesele budur... Güzel bir yazı kutlarım...