Gitmek… / Yüzmeyi bilmiyorsan geri çekil.!
Hayat güzel mi?
Siyah enkazlar, mutsuzluklar yolculuğunda
Yolculuk, peşinden koştuğum bir mecaz.
Yol incitir
Her kaybolduğumda.
Ben mi fazla abartıyorum
Hayat mı sürpriz girdaplarla dolu?
Sandım ki ellerimi sımsıkı tutuyor gökyüzü
Hayat neden güzel olmasın
Gitmek arzusuyla doluyum oysa papatyaların içimdeki kederli metinle konuşması an meselesi
Bu kadar düşsel bir olguyu ulaşılır kılan neydi?
Tanrının hepimizi sevmesi mi?
Ben her kaybolduğumda arınmak zorundayım
İçimde sıçrayarak büyüyen bir güzel boşluktan gelen hayat temerrüdü var.
Saniyeler sonra vazgeçiyorum iç sesimle konuşmaktan
Bu içsel bunalımlar, kavgalar durmadan başa sarıyor
Konuşan papatyalarla bir başına kaldım.
Tanrım, beni hep sev.!
Dışarıda yağmur yağıyor. Lütfen bir şey yapın. Veya bir tabak alın ve güzel bir yemek yiyin.
Eksik hissediyorum. Dışlanmış ve kötü hayatla baş edemeyecek kadar öfkeli hissediyorum. Yalnız bir ayna ile ayakta duramıyorsa dünya o zaman kocaman hayallerimi uçlarından kırparak küçültmek vakti geldi. Yalnızlık benim en sefil ama aynı zamanda en zengin varlık dolu bilge yanım. Ona kapılmamam için yeni fakat altyapısı çürümüş binalar inşa ediyor müteahhitler. Duvarlarında bir afiş ve afişin üzerinde çoğu zaman gülen bir kadın fotoğrafı oluyor. O zaman bana çok gereksiz geliyor hayal kurmak. Hayal kurmak temsili olarak başardığım bir eylem. Hayallerim bir ev ya da araba sahibi olmaktan yana değil. Daha ulaşılmaz şeyleri hayal ediyorum. Ev ya da araba satın alabilirim ama iç huzurunu satın alamam. Huzursuz olduğum şeylerde ben olabilirim fakat biz olamam.
Ben ne zaman kiminle kimlerle biz olabildim? Sanırım pek az kez. Hayatımdan fazla ayakkabıları ve çantaları çıkardığımda biz olabilirim. Daha çok su içtiğimde biz olabilirim. Sokakta yürürken aniden karşıma çıkan yardıma muhtaç birine yardım ettiğimde biz olabilirim. Fazlalıkları elden çıkarmak yerine onları paylaşırsam biz olmak yolunda bir adım atmış olurum.
Gitmek istiyorum. Gitmek ve iyileşmek istiyorum. Benim Pazar kahvaltım bugün karpuz peynir zeytin ekmekti. Bugün çok uçuşmadım saçma fikirlere. Bir mayın tarlasında tutsak değildi düşsel döngülerim. Ama ve lakin kuşlu sohbetleri özledim. Birsinin beni sobelemesini bekledim iki gölge arasında. Ve güneş bütün hünerlerini sergiledi. Gitmem gerekiyor dedim güneşe. Güneş bunu anlamadı. Sizler anlayabilecek misiniz?
Hayatta figüranlar, figürler, gerçekle bağlaşık oyuncular ve seyirciler vardır. Ben hangisiyim. Bazen hepsi bazen hiç biriyim. Kendimi toparlamaya çalışırken bir seyirci gibi hissetmem gayet doğal.
İç sesim, topla kendini bu kez gerçekten gitmek üzeresin dediğinde artık bir şeylerin gerçekten de doruğa ulaştığını fark ediyorum. Hislerim beni yanıltmıyor. Bir Pazar sabahı sofrada ekmek yutkunurken kendimi hayatı sorguluyor buluyorum. Ani kararlar vermemin ve keskin dönüşler sergilememin altında yatan sebep budur. İç sesimin sesini kısıp bir kitap alıyorum elime. Kitabın ilk cümlesi neydi unuttum. Galiba uçmaktan yorulmuş, sıkılmış bir kuşun hezeyan cümleleriyle başlıyordu kitap. Uçmaktan kim sıkılır diye soruyorum kendime ve sonra diyorum ki bak, kuş sıkılmış işte.
Bu kez anlıyorum ki uzaktan seyrettiklerimiz asla göründüğü gibi değiller. Dünya bir derya... İçinde kaybolmamak şartıyla yüzebilirsin. Yüzmeyi bilmiyorsan geri çekil.!
Mesafeler yüzünden hayatla kavgalıyım ben. Kendimi anlamaya çözmeye çalışıyorum bu kavga gürültüyle boğuşurken. Belki yol aldım biraz. Belki hâlâ yol almaktayım. Nedenini bilmiyorum. Kendimi bıçak sırtında hissediyorum.
Dışarda yağmur yağıyor ve belki de kendin için... Evren için iyi dilekler dilemenin tam zamanı.
Mahvash
Ana Karakterler:
Papatyalar, İç sesim, Yağmur,
Gitmek… / Yüzmeyi bilmiyorsan geri çekil.! Yazısına Yorum Yap
"Gitmek… / Yüzmeyi bilmiyorsan geri çekil.!" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
İç muhasebe.Bilmemek ayıp değil, o zaman yüzmeyi öğrenmeli.Bu benim işim değil dememeli çözülmeyen problem yok ilerlemeli.Berkes annesinin karnında öğrenmedi bir şeyleri.Hayat değilse bile adil.Başka karşılıkları var mutlaka muadil.Uzun ince yolda geri dönüş yok, hep daima ileri.Zaman gectikçe değişir insanın hayallaleri.Kulaç at en büyüğünden.Unutma sular serin olduğu kadar da derin.Yaşam bir büyük yarış.Sabırla olur isteklere varış .Sağlıcakla.Saygıyla.