Köre güneş yetmiyor...

• 7 Temmuz 2024 Pazar 19:05:51

Köre güneş yetmiyor...

İslam ülkeleri Kur’anı da rezil ettiniz demek köre güneş bile yetmiyor...oturun körlüğünüzü esmaya asiliğinizi sorgulayın
Köre güneş yetmiyor...

Meleğe her haram helaldir.hayvanlara da.İlahın önüne nefsi koymdıkça haramlar helaldir.Faiz de domuz etide kazandırıcıdır.İçki de...

Kibirli beyin hakikatle savaşır akraban köylün kibirli beyne sahipse o cahile yüz çevir eleştir.Arab beyni kibirli kardeş olamaz
Köye gittim geçenlerde aman Allahım şükürle kibir yer değiştirmiş...Adam haline şükrediyor...oysa halini sorgulamalı...Gazzeli zaferden bahsediyor oysa Allah hakketmeyene vermez Hz Adem cennetten çıkınca şükretmedi halni sorguladı ve tevbe etti...tevbe etmemiz gereken yerde şükürdeyiz bu kibirli beynin işidir...kibirli ekmelleşmez şeytan da ekmelleşmeyecek ama cehennem onu da tevbeye muktedir...tevbesiz şükür küfürdür...müşrik arabın halidir bu...Karunun Firavunun halidir bu önce hakka secde yani ilme tecrübeye esmaya secde yani tevbe sonra şükür dedi Kur’an...
Köre güneş yetmiyor...
Şükür mü kibir mi...Tevbelik hallerimize şükrettik nükleri müşrike kaptırdık parayı müşrike kaptırdık hala faiz ayetlerini yanlış yorumladık diyen yok siyonistler faizle sömürüyle zenginleşti o parayla ilaç ve silah sektöründe tekelleşti...dünya devleti oldular...biz Allahın davası için sömürmeye ganimet diyemedik...Faiz haram dedik...ayetin nurunu öldürdük...Varlık Allahındır genel kuraldan ayetleri koparmayın ayete hüküm verdirirken bir hüküm söyletirken...Meleklik içinse faizin adı faiz değil ganimettir...Seninle savaşanın silahını çalmak hırsızlık değil cihaddır...genel kurallardan koparma ayeti...ayetin nuru söner...şirke meydan oluşur...şeytana kapılar açılır...
Köre güneş yetmiyor...
Gafil nedir...esmadan genel kurallardan sünnetullahtan ayetleri esba-ı nuzüllerinden koparanlardır...ayetleri kibirli zehirli ilimsiz marifetsiz tecrübesiz beyinlerine esir etmektir...
Köre güneş yetmiyor...Takiyye için kısas için haramlar helal olur hak olur der Kur’an...meleklik için Azreail can alıyor...Nuhun kavmini tufan helak ediyor...Adalet böyle tecelli eder...adaletin tecellisine asi sizin beyinleriniz esmalara asi...esba-nüzullere asi...ilimlere tecrübelere iştişarelere akla vicdana asi...evrene asi evrensel tefsir yapın...danscı oldunuz ey tarikatler...bu mu ilim bu mu İslam...bunlardan mı razı Allah..
Köre güneş yetmiyor...
Katiline aşık millet oldu İslam ümmeti...hacda şeytan taşır kalbindedir şeytanı...nefsini Allahtan önceler...şeytanı batılı hak sanar...Osmanlıyı faiz aldı diye suçlar ehven-i şer bir genel kuraldır...hüküm ehven-i şer kuralından koparılırsa o hüküm şeytana kapı açar...sünnetullah tecrübe kuralları çiğnenirse ayetle o ayet şeytanın yetidir ayeti putlaştırdın sen ezeli-ebedi olan kural ve hükümler esmalardır deneyler tecrübeler iştişarenin sonunda verilen hükümlerdir...ayetler çok sınırlıdır...ayet abdest al der su yoksa teyemmüm et der...nesh edilir ayetler sınırı dışında zarar vericidir ayetler hadisler icmalar kıyaslar İslam fıkhı sandıklarımız...
Köre güneş yetmiyor...
Sizin tefsiriniz dirayet tefsirleriniz aslında gafletinizi kustuğunuz tefsirlerdir...genel evrensel ölçülerden ayetleri loparmayınız...evet...Gafletli beyin yani gafletli geceli gözsüz akıl beyin vicdan güneşi görmez halbu ki mağaranın dışı güneşlidir ama adam ırkçı ama adam nefsini Allahın önüne geçirmiş nefsi için yapıyor seçimlerini...hırsız olmayana hırsız dedirtiyor ayete haram olmayana haram dedirtiyor ayete...ve herkese de ahirette şefaatçi olacağım diyor gaflettli hükümlerine iyiden iyiye esir olsun insanlar diye...evet...gaflet ne mi...“Gaflet” kelimesi sözlükte haberdar olmamak, bir şeyi yanılarak ya da kasten terk etmek, yanılmak, ihmal etmek, kayıtsız ve tedbirsiz davranmak, dikkatsiz, aymaz, aldırmaz ve unutkan olmak, boş bulunmak, idrak etmemek, akla/hatıra getirememek gibi manalara gelir.
Evet...gaflet ne mi...Hukukî işlemlerde kolayca kandırılabilecek derecede saflık, dikkatsizlik ve ihmalkârlığı ifade eden İslâm hukuku terimi. Dalgınlıkla yanlış iş yapma veya unutma anlamında bir terim.
Köre güneş yetmiyor...
Hz Ademe gaflet verilmeseydi şeytan galib gelemezdi...Kur’an yetmez gafletten kurtarmaya...esma yeter sünnetullah bilgisi yeter deney tecrübe bilgileri yeter ilim yeter...Nuhun gemisi olmasydı tufan Nuhuda utardı...Teknolojiye önem vermeyen olma gemi teknolojiyi temsil eder...esmayı temsil eder bazıları o gemi Kur’andır dese de hayır diyorum bazıları o gemi namazdır dese de hayır diyorum esmadır esmaya kulluktur o gemi teknolojidir cihaddır o gemi...ana kurallardır o gemi...ayetleri o kurallardan kopparısak ayetler ölür fişini çektiğin ampule döner...
Gaflet ne mi...Gaflet kelimesi sözlükte, “bir şeyi yeterli ölçüde dikkat ve özen göstermediği için unutmak, dalgınlıkla veya unutmadığı halde terk ve ihmal etmek, aldanmak, farketmemek, boş bulunmak” gibi anlamlara gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de otuz beş yerde (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ġfl” md.), hadislerde de sıkça geçen (bk. Wensinck, el-Muʿcem, “ġfl” md.) gaflet ve türevleri hep bu sözlük anlamı çerçevesinde kullanılır. Gaflet bir yönüyle kişinin irade ve idrak zayıflığını ifade ettiğinden İslâm hukukunun ehliyet, hacir, mükellefiyet gibi ilgili olduğu çeşitli konularında ayrı bir önemle ele alınmış ve giderek terim anlamı kazanmıştır. Ancak gaflet, fıkhın hem usul hem de fürû kısmında ortak bir kavram iken bu kökten türeyen gāfil kelimesinin genelde fıkıh usulünde, mugaffel ve zû gaflet kelimelerinin de daha çok fürû-i fıkıhta terimleşerek kısmen farklı anlamlar kazandığı söylenebilir. (Gaflet-TDV İslam ansiklopedisi)
Köre güneş yetmiyor...
Dirayet tefsirleri tefsiri de fıkhıda zehirlerle doldurdu fıkhımız zehirli aştır...laburatuarlık görevi esmanındır sünnetullahındır deneyin tecrübenin iştişarenin hakkı...Körün haddine mi genel kuralları bilmeyenin haddine mi...tefsir yapmak ve fıkıhçı olmak...yanılanlar yanıldım demedikçe tevbesiz öldü ve mürted öldü..."İslâm hukukunda ilk olarak akid hürriyeti ve akdi kuran iradeye saygı benimsenmiş ve ölçü alınmış olmakla birlikte hukukun bir ödevi de hukukî ilişkilerde hakkaniyete uygun bir dengeyi kurmak, hak ihlâllerini ve hak edilmeyen mağduriyetleri önlemek, korunması gereken kişi ve haklarla ilgili düzenleme getirmek olduğundan gafletin hacir sebebi olup olmayacağı İslâm hukukçuları arasında ayrı bir tartışma konusu olmuştur.
Hanefî mezhebinde Ebû Hanîfe ile Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’in konuya yaklaşımları birbirinden farklıdır. Ebû Hanîfe, Habbân b. Münkız hadisinden hareketle gaflet sahibinin hacredilmeyeceği görüşündedir. Küçük farklılıklarla hemen hemen bütün hadis mecmualarında yer alan bu hadiste, Habbân b. Münkız adlı sahâbînin alışverişlerinde sık sık gabne mâruz kaldığı, ailesinin onun hacredilmesini Hz. Peygamber’den talep ettiği, bunun üzerine Resûl-i Ekrem’in ona alışveriş yapmamasını söylediği, fakat Habbân’ın, “Yâ Resûlellah! Ben alışveriş yapmadan duramam” karşılığını vermesiyle Hz. Peygamber’in, “Öyleyse alışveriş yaparken ‘aldatma yok’ de, üç gün muhayyerlik hakkına sahip olursun” dediği rivayet edilir (Buhârî, “Büyûʿ”, 48)