- 131 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Vekaleten helallik
Çalıştığımız kurumun kapsam alanı hayli genişti, yerleşim yerleri, kırsal kesim, tarım alanları, yaylalar ve ormanlık alanlar Velhasıl elektriğe ihtiyaç duyulan her yer. Şimdi illere göre veya birkaç ilin oluşturduğu guruplara göre ismi değişik olsa da o zamanki adıyla namı değerTEDAŞ.
Değişik görevler adı altında Üçer Beşer kişilik ekiplerinden ibaretti kırsal çalışma gruplarımız/ ekiplerimiz
"Tokatımız Türkiye’nin sebze ve meyve üretimi yönünden güzide illerinden biridir.
Aynı zamanda; "Türkiye’de sınırları içerisinde üç ova bulunan tek ilidir" Tokat.
Yeşilırmağın suladığı Tokat Turhal arası Kazova, Kelkit ırmağının suladığı Niksar ve Erbaa ovası, Çekerek çayının can verdiği Çamlıbel ve Artova ovası."
Hal böyle olunca hizmet maksadıyla kırsal’a çıkıldığında ekiplerin yoluna ya bir kavun-karpuz tarlası ya bir sebzelik bazen de meyve bahçesi veya üzüm bağı denk gelir, öğlen yemeğinde Allah’ın bahşettiği bu nimetlerden; Ya bir dere kenarında veya bir çeşme başında nasiplenmek gerekir düşüncesiyle bir miktar alınır.
Yol kenarına tezgâh açıp pazar eyleyen olursa parasıla,
Eğer mahsulün sahibi tarlasında ise reddedemeyeceği şekilde müsade istenir ve bir miktar alınır.
Satan yok sahibi de yoksa yoksa çözüm üretilir şöyle ki;
Ekipten aklı başında bir kişi iner ve o mahsulün tarlasına, tarla sahibine vekaleten ve kendi adına asaleten girer, diğer arkadaşlar da tarlanın sınırına gelir önce selam vererek bereketli olsun dileklerinde bulunurlar ve öğlen yemeği için biraz sebze veya üzüm kavun karpuz nasiplerine ne denk gelmişse artık bir miktar isterler, Tarladaki arkadaş " tabii ne demek, buyurun istediğiniz kadar alın "deme nezaketini gösterir ve ihtiyaçları kadar alırlar.
Çıkışta tarla sahibine vekalet eden arkadaştan helallik isterler o da "vekaleten helal" eder.
Daha sonraları şansları yaver gider de sahibi mahsulün içinde denk gelirse asaleten de helallik istenir, yapacak bir şey yoktur genelde helal edilir,
Bizim oraların adamının gözü toktur, bonkördür.
Zaman zaman ürün yetiştiricileriyle münasebetlerimiz olur, bize hep söylerler; Bizim malımız yolcuya helaldir,
Sizlerde bizim için çalışıyorsunuz sizlere de helaldir"
Neticede kamu görevlisi de olsa hizmet kamu’ya/ vatandaşa’dır. Daha güzel daha bol ürün yetiştirilmesi için sulamaya, sulama için de elektriğe, elektriğin devamlılığı için de bu ekiplere ihtiyaç var. "El eli yur el de döner yüzü yur" demiş atalarımız.
Bir defasında yine aynı yöntemle ekip arkadaşlarımız
Erbaa ovasında karpuz tarlasından karpuzu alıyorlar
Yüksek kesimden (Canik dağlarında)geçen elektrik hatlarındaki arızayı gidermek üzere gittikleri yolun güzergahında bulunan"Düden gölü" kenarındaki, Bolat gibi soğuk suyu olan bir çeşmenin kürününe dönüşte yemek üzere soğuması için bırakıyorlar
Üzerine başkalarının yememesi için de;
"Karpuzumuzu yemeyin TEDAŞÇI"diye not bırakıyorlar.
Dönüşte
Karpuz kabuklarının üzerinde bir başka not;
" Tedaşçı olsanız ne yazar hatçı postacı"
Velhasıl buz gibi güzelim karpuz sermayesine gidiyor.
Bizim TEDAŞ ekibi de yanlarında getirdikleri ekmek ve nevale ile çeşme başında karınlarını doyurup, karpuz yerine çeşmenin soğuk suyu ile yetinmek zorunda kalıyor.
Ona da şükür,
0206/2019 - İ.ANİK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.