- 104 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EMEKLİLER.
EMEKLİLER ZOR DURUMDA.
TÜED Araştırma Merkezi’ne göre 2000 sonrasında emekli olanların aylıkları iktidarın yaptığı emekli aylığı bağlama sistemindeki değişiklikler nedeniyle giderek düşüyor.
TÜED şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Özellikle son 5 yılda alım gücü bakımından en zor dönemi yaşayan emeklilere ödenen aylıkların değeri kalmamıştır. Kök aylıkları düşük kalan emeklilere, Hazine desteği yapılarak en az aylık ödemesi getirilmesi, asgari ücret karşısında yetersiz kalmıştır.”
Euronews’in yaptığı araştırmaya göre 2022’nin ilk yarısında en düşük emekli aylığının asgari ücreti oranı 0,74’e kadar düştü. 2023 başında 0,69’a gerileyen en düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 2023’ün ikinci yarısında ise 0,66’ye kadar düştü.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) verilerine göre de Aralık 2002’de ortalama emekli sandığı aylığı asgari ücretin 2,7 katı iken Temmuz 2023’te bu oran 0,9’a geriledi.
Bütün araştırmalar en hızlı yoksullaşan kesimin emekliler olduğunu ortaya koyuyor.
En düşük emekli aylıkları asgari ücretin altında kaldığı gibi en düşük devlet memuru maaşına da ulaşamıyor.
Asgari ücret, adı üzerinde yemek, içmek, barınmak gibi en temel ihtiyaçları karşılayarak insanın hayatta kalabilmesini sağlayacak ün düşük ücret anlamına geliyor.
Bu durumda ülkede asgari ücretten daha düşük ücret olmaması gerekir. Ama Türkiye’de var. Emeklilere uygulanan en düşük maaşla temel ihtiyaçlarını karşılamaları bile mümkün değil. Bu nedenle işçi sendikalarının işçiler kadar işçi emeklileri, memur sendikalarının memur kadar memur emeklilerinin en düşük aylıklarının en az asgari ücret düzeyine yükseltilmesi için mücadele etmeleri gerekiyor.
Bu mücadele hak ettiği gibi verilmediği zaman iktidarın asgari ücreti ve emekli aylıklarını belirlemesi kendi tercihine kalıyor.
Bu iktidarın da 21 yıldır emekten, emekliden, emekçiden yana değil her zaman sermayeden yana politikalar izlediği, gelir dağılımını emek aleyhine bozduğu bilindiğine göre emekli aylıklarının insanca yaşamaya yetecek düzeye çıkarılmasını beklemek boş bir hayale dönüşüyor.
İnsanca yaşayacak ücreti belirlemek iktidarın lütfu değil en temel görevi.
Bu nedenle emek örgütlerinin sıkı bir pazarlığa girmeden iktidarın gönlünden kopacak ücreti beklemeleri her zaman emekçiler ve emekliler için üzücü olacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.