- 139 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ERDOĞAN - ÖZEL GÖRÜŞMESİ
ERDOĞAN - ÖZEL GÖRÜŞMESİ
31 Mart yerel seçimler sonrası cumhur ittifakında yaşanan oy kaybına neden oldu. Bu değişimden en çok etkilenen 22 yıldır yapılan tüm seçimlerde birinci parti olarak çıkan AKP’de şok etkisi yaratmıştı.
Bu gelişmeler sonrası, özellikle AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir dönemin başladığını, bu duruma ‘’yumuşama’’ dönemi, Özel ise ‘’normalleşme’’ diye yorumlamıştı. Son yapılan Erdoğan Özel görüşmesi diyalogun devamını taşıyor.
31 Mart sonrası gelişmeler şöyle özetlenebilir;
CHP, bu seçimlerden 47 yıl sonra birinci parti olarak çıktı. AKP ikinci parti durumuna düştü.
Özellikle en ilginç olanı, CHP 14 büyükşehir, 21 il, 320 ilçe ve 48 belde belediyesini kazandı.
Büyükşehirlerden AKP yönetimindeki Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli CHP yönetimine geçti.
CHP’nin yeni kazandığı iller ise Uşak, Kütahya, Afyonkarahisar, Zonguldak, Kırıkkale, Bartın, Kastamonu, Amasya, Giresun, Adıyaman ve Kilis oldu.
DEM parti daha önce kazandığı tüm belediyelere kayyum atanmıştı. Bölgedeki eşit olmayan şartlarda yapılan seçime rağmen, kayyum atanan belediyelerin tümünü geri almayla kalmadı, yeni belediyeler kazanarak oylarını önemli ölçüde artırdığı görüldü.
DEM parti batıda CHP büyükşehir belediye adaylarına destek vererek eskiden kazandıkları belediyeleri korumakla kalmadı, yeni belediyeler kazandırdıklarını yetkililer tarafından açıklandı.
AKP seçim yenilgisine ilişkin muhasebe süreci başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında MYK toplantısında yenilginin temel nedenleri tespit etmişti. “ekonomik kriz, yanlış aday tercihi ve son ana kadar ek zam sözü bekleyen emeklilerin bu beklentilerinin karşılanamaması” olarak sıralamıştı.
Son olarak Hakkari belediye başkanının görevden alınması, yerine kayyım atanması büyük tepkilere neden oldu.
Şimdi tekrar 11 Haziran günü yapılan ikinci Erdoğan Özel görüşmesine dönecek olursak görüşmede aşağıda belirlenen konuların görüşüldüğünü görüyoruz;
1-Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan daha çok dinlemeyi tercih etti. Çok az söz alan Erdoğan, başlıkların çoğunda görüş beyan etmedi. Görüş beyan ettiği durumlarda da çoğunlukla ilgili konuya ilişkin hazırlanan metinleri okudu.
2-Erdoğan’ın diyaloğun devamını istediğini belirten CHP yönetimi ise normalleşme sürecinin devam etmesi için AKP’nin sorun başlıkları konusunda somut adım atması gerektiği görüşünde.
3-Erdoğan’ın ziyaretinde, sorunlar konusunda somut hiçbir söz vermediğini belirten CHP kurmayları, “İktidar kanadı görüşmelerin devamı konusunda istekli ama partimiz bu konuda atılacak adımlara göre bir karar alacak” görüşünü dile getiriyor.
4-CHP Genel Başkanı Özel, bir önceki görüşmenin ardından 28 Şubat tutuklusu generallerin serbest bırakılmasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi ve Erdoğan’a teşekkür etti. Erdoğan, 28 Şubat generallerinin durumuyla ilgili hassasiyetleri olduğunu ve generallerin tahliyesiyle ilgili zaten öncesinden bir hazırlıkları olduğunu ifade etti.
5- CHP Genel Başkanı, Hakkari Belediye Başkanlığı’na kayyım atanması ve kayyım uygulaması hakkındaki görüşlerini net bir biçimde dile getirdi ve eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da partisinin bu konudaki tutumunun net olduğunu söyledi ve kayyım uygulamasını savundu. Erdoğan’ın sözleri ve tutumundan kayyım uygulamasının devam etmeyeceği yönünde bir sinyal alınmadığı ifade edildi.
6- Görüşmede Özel’in Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ın da aralarında bulunduğu Gezi tutuklularının durumuyla ilgili detaylı bir aktarımı oldu. Erdoğan bu konuya ve Osman Kavala dosyasının "kanun yararına bozma" talebiyle Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi sonrasındaki sürece dair bir değerlendirme yapmadı.
7- Erdoğan’ın yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu ve bu anayasanın birlikte yapılması gerektiğine dair ifadeleri üzerine Özel, yurttaşların gündeminin anayasa olmadığını, yeni bir anayasa için önce yurttaşların ikna edilmesi gerektiğini söyledi. Özel, mevcut anayasaya uyulması gerektiğine de vurgu yaptı.
8- İki lider arasındaki görüşmelerin ve diyalog sürecinin devam etmesi yönündeki talep Erdoğan tarafından dile getirildi. Özel ve CHP kanadı, diyalogun öneminin farkında olduklarını kamuoyunun ancak sorunların çözümüne dair beklentilerinin karşılıksız kalmasının bu diyalogu zora sokacağını söyledi. Özel, somut sonuçların ortaya çıkmasının görüşmelerin devamını sağlayacağını, aksi takdirde bu diyalogun bir yere varmasının zor olduğunu ifade etti.
9- CHP kurmaylarına göre ilk görüşmenin ardından atılan generallerin serbest bırakılması, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın eylemine bir haftalık izin verilmesi gibi adımlar “kozmetik adımlar”. Daha sürekli ve topluma dokunan adımlar atılması gerektiğini kaydeden kurmaylar, “Bizim de sorumlu olduğumuz bir kitlemiz var, halkın beklentileri var. Hiçbir yere varmayacak, sadece iktidara zaman kazandıran görüşmeler olacaksa sürdürülmesi zor” değerlendirmesini yaptı.
10- Kutuplaşmanın da ülkenin giderek anormalleşmesinin de sorumlusunun CHP olmadığını ifade eden kurmaylar, “Kutuplaşmayı ve anormalleşmeyi yaratan iktidarın bazı adımlar atması lazım ki normalleşme, yumuşama olsun. İktidar kanadı görüşmelerin devamı konusunda istekli ama partimiz bu konuda atılacak adımlara göre bir karar alacaktır” ifadelerini kullandı.
11-28 Şubat tutuklusu emekli askerlerin tahliyesi, Taksim’de Cumartesi Anneleri’nin bininci hafta anmasına izin verilmesi, Erdoğan’ın, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’le görüşme kararı CHP’yi umutlandıran adımlar olmuştu.
12-CHP asgari ücret, emekli maaşı, çay ve buğday taban fiyatları konusunda bir ilerleme elde edilmemesi nedeniyle bir burukluk yaşıyor. “Görüşmelerden somut sonuçlar elde edilemezse, diyalog bir süre sonra patinaja dönüşebilir” yorumları yapılıyor
13- Tüm bu belirmelerden sonra, adına ister ‘’yumuşama’’ ister ‘’normalleşme’’ denilsin diyalog kapıların açık olması Türkiye’nin selameti açısından büyük önem taşıdığı;
14-Tarih bize defalarca göstermiştir ki; 1. Ve 2. Dünya savaşları dahil, tüm sorunlar ancak bir masa etrafında toplanarak diyalog ile çözümünün olanaklı olduğunu;
15-Bu diyalogun diğer partilerle şeffaf şekilde istişare edilerek devam edilmesinin Türkiye’nin yararına olacağını düşünüyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.