- 243 Okunma
- 5 Yorum
- 6 Beğeni
AHMETKAYA(BeniHatırladınız mı)
Ah, ne fayda Ahmet Kaya, müzikle ördüğü duygusal evrenin kanatlı sesi, adaletsizliğin soğuk duvarlarına çarpıp geri dönen yankısı. Ahmet Kaya, yüreğini kelimelere, kelimelerini notalara döküp, halkının çığlığına ses veren, acının melodisini yazan bir ozan. Onun şarkılarında, toplumun kanayan yaraları birer birer açığa çıkar; haksızlığın, eşitsizliğin, umutsuzluğun ve sevgisizliğin keskin köşeleri belirginleşir.
"Ah ne fayda," derken Ahmet Kaya, bir umutsuzluk türküsünün ilk notalarını döker mızrapla tellere. Kaderin ellerinde oyuncak olmuş, hayatın fırtınalarına karşı direnmeye çalışan insanların hikayelerini anlatır bu sözler. Ne fayda, derken bir çığlık yükselir; ne fayda, bu kadar çabanın sonunda hüsran varsa? Ahmet Kaya’nın bu ağıtı, sadece bireysel bir yenilginin değil, toplumsal bir yaralanmışlığın da ifadesidir.
Ahmet Kaya’nın şarkıları, tıpkı zamansız bir yolculuğa çıkan geminin hüzünlü sireni gibidir. Her bir notada, insan ruhunun derinliklerine inen bir dalgıç misali, toplumun en karanlık köşelerini aydınlatır. "Hani benim gençliğim," derken, kaybedilen umutların, geçmişin gölgelerinde kaybolan hayallerin peşine düşer. Gençlik, toplumun enerjisi ve geleceğe dair inancıdır. Ancak Ahmet Kaya’nın sözlerinde, bu gençlik, bir nehir gibi akıp gitmiş, geride sadece taşlaşmış hatıralar bırakmıştır.
"Yalancı dünya," derken Ahmet Kaya, dünyanın sahte yüzlerini, maskelerin ardındaki gerçekleri açığa çıkarır. Bu dünya, adaletin ve dürüstlüğün hüküm sürdüğü bir yer olmaktan çok uzaktır. Onun şarkılarında, yalanın, aldatmanın ve haksızlığın hüküm sürdüğü bir dünya portresi çizer. Bu portrede, fakirlik ve zenginlik arasındaki uçurumlar, gücün ve zayıflığın acımasız dansı belirginleşir.
Toplumun en büyük sorunlarından biri, sınıfsal ayrışmadır. Ahmet Kaya, "Sorgucular," şarkısında, bu sınıfsal ayrışmanın ve adaletsizliğin köklerine iner. İktidarın ve gücün zalimliğine karşı, halkın çaresizliğini haykırır. Sorgucular, vicdanları sorgulayan, adaletin terazisini kendi çıkarlarına göre eğip bükmeye çalışanların sembolüdür. Bu şarkı, adaletin sağlanmadığı bir dünyada, bireyin ve toplumun nasıl ezildiğinin bir anlatısıdır.
"Şafak Türküsü," ile Ahmet Kaya, umut ve umutsuzluk arasındaki ince çizgide yürür. Şafak, yeni bir başlangıcın, bir umut ışığının sembolüdür. Ancak bu şarkıda, şafak sökmeden önceki karanlığın derinliği, insanın içindeki umutsuzluğu ve acıyı yansıtır. Toplum, daha iyi bir geleceğe dair hayaller kurarken, bu hayallerin gerçekleşmesi için gerekli olan mücadelenin zorluğunu ve bedelini de bilmek zorundadır.
Ahmet Kaya, aşkı ve sevgiyi de şarkılarında işler, ama bu aşk, sadece bireysel bir duygudan öte, toplumsal bir sevgiyi, kardeşliği ve dayanışmayı simgeler. "Kum gibi," derken, sevgiyi bir kum tanesine benzetir; her biri ayrı, ama birlikte bir bütün oluşturan kum taneleri gibi, insanlar da ancak birlik olduklarında güçlü olabilirler. Bu şarkı, ayrılıkların ve bölünmelerin karşısında, birleşmenin ve birlikte olmanın önemini vurgular.
Toplumsal eşitsizlik, adaletsizlik ve sevgisizlik, Ahmet Kaya’nın şarkılarında sürekli olarak işlenen temalardır. Onun şarkıları, bir nevi toplumun aynasıdır; bu aynada, toplumun tüm çıplaklığıyla, tüm acıları ve sevinçleriyle, tüm umutları ve hayal kırıklıklarıyla kendimizi görürüz. Ahmet Kaya, bu aynayı bize tutarken, sadece bir sanatçı olarak değil, bir halk ozanı olarak, toplumsal sorunlara dikkat çeker ve çözüm arayışına yönlendirir.
Ahmet Kaya’nın müziği, bir nehir gibi akar; bu nehir, sevginin, acının, umut ve umutsuzluğun, adalet ve adaletsizliğin sularını taşır. Her bir notası, her bir sözü, bu nehrin bir damlasıdır. Onun şarkıları, toplumun yaralarını saran bir merhem gibidir; acıyı hafifletir, umudu yeniden alevlendirir. Ahmet Kaya, sadece bir şarkıcı değil, bir ses, bir çığlık, bir vicdan olarak, toplumun en derin yaralarına dokunur ve bu yaraları iyileştirmek için müziğin gücünü kullanır.
Ah, ne fayda, derken, aslında bize en büyük faydayı, en büyük umudu bırakır; sevginin ve mücadelenin gücünü. Ahmet Kaya’nın müziği, bu gücün, bu umudun simgesidir. Onunla birlikte, biz de bu umudu, bu mücadeleyi sürdürürüz; daha adil, daha eşit, daha sevgi dolu bir dünya için.
YORUMLAR
Üstadı muhteşem şarkıları eşliğinde muazzam bir anış.Ahmet Kaya, davasını savundukları tarafından harcanan ,dünyaya meydan okuyan değerli bir Ozan.Tevazusuyla, dik duruşuyla, taşıdığı özgür ruhuyla adaletin izini süren ve gizini açıklıyordu eserlerinde.Her zümreye sesleniyordu tüm kulakların sağır olduğunu bilmesine rağmen.Hayatını ortaya koydu temsilciliğine soyundu ezilenlerin.Ama cehalet beyinlere örümcek ağıyla duvar örünce, ağlar dimağları devre dışı bırakmış ve zamanında anlaşılamamıştır.Bu da acımasızca hayatına mal olmuştur.Işıklar içinde uyusun.Gül yüzlü Bahtiyar'a selam olsun.Sazları özgürlük uğruna çalacak..Sözleri kulaklara küpe olacak.Duyarlı yüreği ,mahir kalemi selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
....bütün bunlar ve daha fazlası için fazlaydı
bu kalp.
....birazdan kudurur denize bırakmaktır belki de
hepsini.
...anlatmak anlamaktan geçer , anlayan yüreğinizi kutlarım.
Selam ve saygılarımla daim.
CaNMaYBuL
Bütün bunlar ve daha fazlası, yüreğimizin derinlerinde yankılanan bir çığlık gibidir. Bu kalp, kocaman okyanuslar gibi taşıyor belki de; denize bırakmak, tüm bu duyguları özgürlüğe salmak... İşte bu an, anlamakla anlatmanın kesiştiği noktadadır.
Selamlar..
Sanatın bütün dalları özellikle müzik evrenseldir. müzik konusunda ne din, ne dil, ne milliyet beni uzaklaştıramaz. Gün boyu evde, odamda yalnız olduğum ve bilgisayarın başında olduğum için şiir okumadığım, film izlemediğim zamanlarda sürekli müzik dinlerim. her dilden, her türden. Türk sanatçılar içinde de Ahmet Kaya'nın yeri farklıdır. Yasaklandığı dönemlerde bile onlarca kaseti vardı elimde hep onu dinlerdim. düşünceleri, davranışları beni ilgilendirmez ben müziğini sesini seviyordum. Allah taksiratını affetsin mekanı cennet olsun.
Bu arada seni takibe almıştım neden bildirimlerin gelmiyor, rastlamasam görmeyecektim bu güzel yazıyı. Selamlar kardeşim.
CaNMaYBuL
Merhaba ablacığım
Sanatın evrenselliği, insan ruhunun ortak dilidir. Müzik, sınırları aşan ve kalpleri birleştiren bir güçtür. Ahmet Kaya, sadece sesiyle değil, duygularıyla da insanlara dokunan bir sanatçıydı. Onun müziği, yasakların ötesinde, kalplerde yer edinmiş ve yıllarca dinlenmiştir. Senin gibi onun müziğini seven birçok insanın olması, sanatın ne kadar güçlü bir bağ kurduğunun bir kanıtıdır. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
Çok çok sevgiler
Sağlıcakla kal.