- 144 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Mantar
Sizde yetmişli yıllarda çocukluk yaşadıysanız benim gibi mutlaka mantar ile mantar tabancası ile tanışmışsınızdır. Bayram geldiği zaman hele birde yaz ayları ise, bakkallarda mantar, kız kaçıran dedikleri ufak, içi hafif barut dolu nesne, birde füze dedikleri madde, ha unuttum birde torpil diye bir madde olurdu.
Genellikle bizim gibi haylaz oğlanlar bunlardan alır ve ortalığı toz dumana çevirirlerdi... Bizde iki üç arkadaş mantar alalım, bunları da bir tele takalım, mahallede ki kızların önüne atalım, patlatalım ve onları korkutalım diye düşündük...
O sıralar kızları hele de ayırt etmeden hem mahallenin hem de başka başka mahallelerin kızlarını korkutmak erkekler arasında modaydı adeta. Zibidi arkadaşlarım benim bundan büyük keyif alırlar, kızlar korktuğu zamanda yerlere yatarak gülerlerdi...
Yine böyle bir gün mühimmatları, mühimmat dediğime bakmayın mantar işte nihayetinde, mantarları bakkaldan aldık, tellere takıp kızların önüne atacağız ve kızları korkutacağız, korkmaktan beter edeceğiz...
Üç dört tane mantarı tele taktık, ağaçların arkasında kızları bekliyoruz. Tam geçerken bom ki ne bom sonrada gül gül öleceğiz... Gözcü arkadaş ’’Geliyorlar hazır olun.’’ demesiyle, hazırlandık. Tam atacakken tele takılmış mantarların ikisi de elimizde patlamasın mı... Biz başladık yandım Allah çekmeye haliyle...
Tabi biz kızlara gülecekken, onlar bizlere gülmeye başladı, başlamakla da kalmadı birde üstüne üstlük dalga geçer oldular bizimle ’’Getir getir bakayım elini üfleyelim öpelim de geçsin, ay bak görüyor musunuz, gerilla savaşları daha başlamadan bitti, tüh ki tüh!’’ diyerek böyle cümleleri bizim üzerimize haklı olarak boca ettiler...
YORUMLAR
Mantar tabancası kuru gürültü olduğu kadar tehlikeli de.Ateşlendiğinde fırıldak gibi dönen ve alevlenen parlayıcı da..İkisiyle de ilgili anıları olunca insanın yazıya kayıtsız kalması imkânsız.Haberim olmadan tele takılan mantarın tam önümde patlamasıyla kulaklarım iki gün çınlamıştı.Elimde taşıdığım pazar çantasının içine fırlatılan parlayıcıyla da çanta tutuşup yanmaya başlamıştı elimde.Alevlenen kâğıtları avuçlayıp çantadan çıkarayım derken ellerim yanmıştı Erzurum tren istasyonunda akşamın bir vaktinde.Tehlikeli olduğu çocuklara söylenmeli aslında.Masum bir oyuncak değil zira..Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Ahmet Zeytinci
Yazınızı buruk bir gülüşle okudum. Çocukken biz de mantar tabancalarıyla böyle fiyaka yapardık. Mantar deyince aklıma yenen mantarlar geldi, Yerken dikkat etmeli zehirli olabilirler. Bir de hayatın mantar deyimi vardı.