- 131 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Kapı bir komşu
(Hadis-i Şerif; Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.)
Yaşı 85 - 90 arası komşumuz Hasan amca, ilk zamanlar eşi Zehra teyze ve en küçük oğlu Yusuf ile birlikte yaşıyorlardı.
Yusuf ile kuyu hikayesi herkesin malumdur "kuyuya düşer ve düştüğü kuyunun derinliklerinden daha da yükseklere çıkar,"
Ama bizim komşu Yusuf öyle değildi;
Kader onu bir kuyuya düşürmüş düşürmesine de bizim Yusuf bırakın yükselmeyi kuyudan çıkmak için çırpındıkça, kuyu daha da derinleşmiş
Yusuf’un kuyusu alkol şişesi, nasıl çıksın zavallı altı geniş üstü dar, arıcıların eşek arısı tuzağına benziyor şişe
Hasan amcanın hepside Yusuf tan büyük üç oğlu bir kızı daha var, yanı beş çocuk babası Hasan amca
Büyük çocukları evli barklı, evi ayrı yolu sapa dedikleri gibi.
Gerçekten de yolları sapa pek gelip gitmezler, Yusuf’u da evermiş birde oğlan torunu olmuş gel gör ki, gelin şişenin zulmünden yuvasında bir türlü huzur bulamamış, Hasan amca da bunun farkında olduğu için gelinini karşısına alıyor;
" Kızım bu bizim oğlumuz iyi halini sevabımızın mükâfatı, kötü halini de günahımızın kefareti der yaşar gideriz, ama oğlumdan sana koca olmaz, sen bari başının çaresine bak daha fazla katlanma" der.
Gelin de 4-5 yaşlarındaki oğlunu alır kayınbaba ve kaynana ile helâlleşerek baba evine döner.
Yusuf’un komşularına karşı yüksek sesle müzik dinlemesinden gayri hiç bir zararı yoktur, Annesi babası evde olmadığı zaman ya radyoyu açar ya televizyonu açar ve pencereleri de açar sonra sızar kalır ta ki komşulardan biri emniyeti arayıp müdahale edene kadar devam eder. Sarhoş iken biraz taşkınlığı olsa da ayılınca komşulara karşı saygıda kusur etmez.
Yaz aylarında anne baba köylerine giderlerdi,
Yine bir yaz mevsiminde Yusuf’un annesi köyde rahatsızlanıyor vefat ediyor, biz teyzenin vefatını birkaç gün sonra öğreniyoruz.
Annesinin vefatı Yusuf’u daha da alkol bağımlısı yapıyor daha da hırçınlaştırıyor.
Hasan amca artık oğlu Yusuf ile başbaşa kalıyor, alkol aldığı zaman babayı huzursuz etmeye başlıyor.
Hasan amca diyor ki; içtiği zaman kendimi odaya kitliyorum küçük tuvalet ihtiyacımı yanıma aldığım pet şişelere yapıyorum normal zamanda da tuvalete döküyorum. Ama yine de benim dünyada tek dayanağım Yusufum bana o bakıyor herşeyimle o ilgileniyor diğer dört evlâdım bir yana Yusufum bir yana derdi.
Merdiven altı imalatımıdır nedir Yusuf o tür alkol almış olacak ki fenalaşıyor " Baba beni kurtar Baba beni kurtar diye feryad ediyor Hasan amca da ambulans çağırıyor hastahaneye götürüyor ama nafile Yusuf’u kurtaramıyorlar.
Hasan amca Yusufunu alıyor köyüne anasının koynuna defnediyor biz komşular Yusufun vefatını ertesi gün öğrenebildik.
Şehir hayatının cilveleri mi dersiniz yoksa komşuluk ilişkilerinin bitişi mi dersiniz artık bilemiyorum.
Hasan amca arada bir ilgilenen büyük oğlunu hanımından da önce illet bir hastalık sebebiyle kaybetmişti,
Hasan amca zaman zaman kayboluyor bir ay kadar sonra çıkıp geliyor sorduğumuzda ya kızının yanına gittiğini ya da köye gittiğini söylüyordu.
Bize tembih ederdi komşular ben yaşlı ve yalnız adamın biriyim, arada bir kapımı çalın beni kontrol edin nolur nolmaz derdi biz de Hasan amca evde olduğun zaman ayakkabılarını kapının dışında bırak ki senin burda olduğunu bilelim ve yoklayalım derdik.
Hava güzlemiş düğün mevsimi gelmişti, bir akşam üstü Hasan amca sitenin çıkışında duvarın üzerinde oturuyordu yanına gittim yardımcı olacağımız bir durum varmı diye sordum,
Hasan amca da yok sağolun yeğenimi bekliyorum gelip alacak salonda düğünümüz var oraya götürecek, kızımda gelecek düğüne onlarla beraber Sivas’a gideceğim biraz kızımda kalacağım dedi ve ekledi ben hiçbir komşumdan ağrıyıp incinmedim, hepsine hakkım helaldir, siz de hakkınızı helal edin ölümlü dünya dedi. Hasan amca sağlık helâli olsun dedim ve ayaküstü helâlleşerek ayrıldık.
Aradan bir hafta kadar geçmişti ki komşumuzun biri Hasan amca vefat etmiş duydunuz mu dedi.
Hasan amca düğünden sınra kızı ile birlikte Sivas’a gidiyor iki gün sonra rahatsızlanıyor hastahaneye götürüyorlar, birgün de hastahanede kalıyor vefat ediyor. Cenazesini köyüne götürüyorlar oğulları ve hanımının yanına defnediyorlar,
Ne acıdır ki biz komşular olarak, komşumuzun cenazelerine iştirak edemiyoruz, sonradan öğreniyoruz.
Bu da bize günümüzde komşuluk ilişkilerimizin de diğer örf ve ananelerimizde olduğu gibi ne kadar yozlaştığımızı gösteriyor.
Bayramlarımız değişti evlere kapanıyoruz,
Düğnlerimiz değişti,
Hal hatır sorma bitti
Selamlaşma bitti
" Kapı bir komşu" deyimi vardı: akrabadan bir kademe önde anlamında.
Aynı binada birbirine bakan kapılar birbirine yabancı,
Komşu değiller
Komşu olmak için evvela tanış olmak gerek.
Kalabalıklaştıkça birbirimizden uzaklaşıyoruz ve yalnızlaşıyoruz uzaydaki yıldızlar gibi,
Ama bir farkla;
Yıldızlar uzaklaştıkça parlıyor
Bizler komşular olarak, birbirimizden uzaklaştıkça
Sönüyoruz.
2004/2023 - İ.ANİK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.