- 182 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİM
EĞİTİM
Fotoğraf albümünü aldım elime
Güzel günler yaşamışım tek kelime
Afacanlar arasındaki talime
Bazan da şaşırmışım halime.
Her fotoğrafta gerçek yaşamı gördüm
İsimleri teke tek beynime ördüm
Nostalji takıldım yoksa ben kördüm
Gençliktede hakikat ateştim kordum.
Siyah beyaz resimler tanınmaz sandım
Öğrenciliğime nasıl da dadandım
Özledim o yaşamı kendimce kandım
İnanın renkli yaşantıda ben yandım.
Zorluklara göğüs germek marifet
Cahilse al karşına sen onu arif et
Yol bilmezse gidecek yolu tarif et
Gücün yetesiye hep ölçülü sarfet.
Su, tuz, un var yoğur iyice hamuru
Yağ yağabildiğince üleş yağmuru
Bağışla ver alın teri göz nuru
Doğru bildiğin yolda durmadan yürü.
İlköğretim dendi mi temel atılır
Çimentoya sevgi ile şefkat katılır
Ölçüler alınır beden tartılır
Gece güne katmak var nasıl yatılır.
Gelecek güvencesidir çocuklarımız
Her şeye fedadır onlara varımız
Okulla ev arası güzergahımız
Rengarenk çicek açar dergahımız.
Aydınlat geceyi çocuğa güneş ol
Işıksın etrafın her an aydınlık yol
Düzeyine inerek çocuğa eş ol
Görevin geceye sarksa da at bir kol.
Acele etmeden yoluna devam et
Ferdi farklılığı sabırla ayırt et
Alel acele oldu bitti sen etme dert
Her birey farklıdır bir olur mu ki fert.
Hüseyin der ne mutlu gönül verene
Sevgi şefkati demet demet derene
Saçı süpürge edip yere serene
Ne mutlu amacı gerçekleştirene...
Hüseyin Kara 1
Kayıt Tarihi : 2.10.2008
Dünya da söz sahibi bağımsız uygar halkın refah seviyesi yüksek ulusların eğitim sistemlerini incelediğimizde,
O ülkeler de eğitimin amacı; Kendi toplumunun karakter yapısına ve değer yargılarına uygun kendine özgü kendi öz kültürünü dikkate alan evrensel değerlerle uyumlu disiplin ve ahlak eğitimi olduğunu görürüz
Detaylara boğulmadan,
Örneğin Japon eğitiminin prensibi disiplindir. Amacı Japon kültürüne dayalı ahlaklı erdemli becerili öğrenciler yetiştirmektir.
Ör. Okulun temizliğini müdür öğretmenler öğrenciler her gün birlikte yapar. Çünkü temizlik işi ders olarak görülür, eğitimdir disiplindir ahlaktır. Kendine ve başkalarına ait yeri temiz bırakmazsa kendine eziyet olduğu beyinlere kazınır.
Temizlik yapılırken Japon halk şarkıları söylenir. ( Temizlik işi eğlenceli hale getirilir, beyinler rahatlar. kültür aşılanır.)
Temizlik işi sonrası tüm okul birlikte spor yapar. (sağlam kafa sağlam vücutta bulunur)
Ardından kültürel faaliyetler sürdürülür.
Yani bir gün boyu öğrenciler sıralara çakılıp kalmaz.
Çocuklar temizlik yaparken ders yaptığını farkına bile varmaz, çocuk için görevdir, eğlencedir.
İlköğretimde dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahiplerken dersler (günümüzde bile ) defter kalem (kara) tahta tebeşirle geleneksel eğitimle sürdürülür.
Geleneksel eğitimden amaç, yazarken okurken beyin -dikkat- yoğunlaşırken el ve diğer vücut melekelerinin gelişmesidir.
Amaç, teknoloji kullanma adına hastalıklı hareketsiz birey yetiştirmenin önüne geçmektir.
Amaç, çocuğa güzel yaşama duygusu tattırmaktır. O nedenle okul bilgi yükleme merkezi değil eğlence merkezi gibi çocuğun gelişimini tamamlayıcı unsurdur.
Okulun amacı bilgi yükleme değil bireysel becerileri açığa çıkarmaktır.
Derslerde bilgi yerine nasıl düşünecekleri, eleştirel düşünce ön plandadır.
Japonya da özel okul yoktur. Tüm Japon halkının çocukları devlet okullarında okur.
Okullarda fırsat eşitliği, bütünlük vardır. Çocukların ulaşımını öğle yemeğini devlet karşılar.
Japon okullarında bilgi çok sonra gelir.
4. sınıfa kadar, karakter oluşumu, davranış eğitimi, kendini ifade. Amaçlanan bu.
Eğitim yaşam boyu sürdürülür. Eğitim, yaşam boyu eğitim.
Şimdi yazıya ara verip düşünelim. Amacım bilgiçlik taslayıp bir başka ülkenin eğitimini anlatmak değil.
Hadi birlikte bizim eğitim sistemimizi, kendi aldığımız eğitim ve çocuklarımızın aldığı eğitimi Japon eğitimi ile karşılaştıralım. Neden Japonya ile aramızda her alanda uçurum var anlamaya çalışıp eğitim alanında ne yapılması gerekeni arayalım.
Biz de Japon modeli uygulanabilir mi? Örneğin, bırakınız Koç’un torununu iktidar zengini görgüsüzün çocuğu sizin çocuğunuzla aynı okulda okur mu? Biz olması gerektiğini tartışacağız. (Benim çocuğum Almanya da dünyanın bir çok ülkesinde fabrikası olan Fritz Müller’in çocuğu ile aynı okulda aynı sırada eğitim aldı. Fritz Müller bundan hiç rahatsız değildi, Benim için de övünç kaynağı olmadı.) Bırakınız öğretmenleri (kocaa!) okul müdürü okul temizler mi? Çocuklar okul temizlerse veliler okulu basmaz mı? Demem o ki, biz bunları aşabilir miyiz? Aşarız. Herkes bir olursa neden olmasın?
Eğer bir ülkede toplum içinde bireyler eşit değilse verdiğiniz eğitim anlamsızdır.
Eğer bir ülke de kişiler arasındaki mevki makam, sosyal statü, ekonomik farklılığı eğitime yansıtırsanız eğitim boşunadır.
Varlıklının mevki makam sahibinin çocuğu ile toplumun diğer kesimlerinin çocuğu aynı eğitim almıyorsa toplumun büyük bir kesimi için eğitim bireyler arasındaki uçurumu korumak içindir.
O eğitim sistemi küçük bir azınlık (elit) yaratıp azınlık dışındaki kitlelerin çocuklarını o elitlerin hizmetkarı yapmaya yarar.
İlk yapılması gereken,
Eğitimi millileştirmektir.
Bizim eğitim sistemi derleme toplama çağdışı sistemdir.
Eğitimimizi çağa uydurmak zorundayız.
Amaç çağdaş eğitim, çocuğu yetişkinliğinde yaşayacağı hayata hazırlayıp yaşadığı bu dünya için eğitim olmalı.
Okullar gereksiz bilgileri çocuğa yükleme yeri değil karakter eğitimi, yetenek keşfi, bedensel beyinsel beceri, kişilik gelişimi yeri haline getirilmeli.
Kendimize özgü bir model bir sistem geliştirmeliyiz.
Devlet tüm ulusun çocuklarına aynı eğitimin verilmesini sağlayacak bir altyapıyı acilen hayata geçirmelidir.
Eğitimde fırsat eşitliği sağlamalıdır.
Özel okullar hemen kaldırılmalıdır.
Eğitim birilerinin para kazanma kapısı olmamalıdır.
Eğitimi sadece devlet vermelidir.
Ülkenin her köşesinde aynı eğitim verilmelidir.
Eğitimde birlik sağlanmalıdır.
Ayrıcalıklı yabancı okullar millileştirilmelidir. Dünyanın hiç bir ’’bağımsız’’ ülkesinde başka bir dil ağırlıklı özel statüde okul yoktur. Eğitimde eşitlik sağlandığında zaten özel okul gibi, ayrıcalıklı yabancı ülke okulu gibi okullara gereksinim duyulmayacaktır.
Yabancı dil eğitimine evet ama anadilin önüne geçmesine hayır.
Hiç bir ’’bağımsız’’ ülkede yabancı dil öğretimi bizdeki kadar baskın değildir.
Eğitim anadilde verilmelidir.
Dil bir ulusun ulus olma özelliklerinin en başında gelir. Ulusun yapı taşı, ulus olmanın ana unsurudur.
Anadilde doğru dürüst konuşamayan, yazamayan anadilinde düşünemeyen, anadiliyle düşündüğünü ifade edemeyen toplumlar başka ulusların boyunduruğunu kabul etmiştir.
Hele hele anaokullarında yabancı dil öğretimi maskaralığı hemen terk edilmelidir.
Tüm bu saydıklarımızı yapabilecek bir siyasi irade ve eğitimde liyakatli yurtsever kendini ayrıcalıklı görmeyen yöneticiler iş başına gelmelidir.
Ankara’dan maroken koltuklarda ülke eğitimine yön vermeye çalışan hantal yöneticiler yerine (zamanında at sırtında) Anadolu’yu karış karış dolaşan İsmail Hakkı Tonguç Hasan Ali Yücel gibi idealist yurtsever yöneticiler iş başına getirilmelidir.
Ne yaptığı ne işe yaradığı meçhul yüzlerce binlerce genel müdürün daire başkanının, makam sahibinin işgal ettiği Milli Eğitim Bakanlığı yararsız kişilerden temizlenmelidir. Bakanlık siyasilerin çiftliği olmaktan kurtarılmalı siyaset eğitimden uzak tutulmalıdır. Bakanlık eğitimcilere bırakılmalıdır. Bakanlığı eğitim teknokratları eğitim planlamacıları ehil eğitim uzmanlar yönetmeli eğitimi eğitimciler yönlendirmelidir.
Eğitim eğitim kurumları haline getirilmelidir.
Eğer bu sağlanırsa her iktidara gelen eğitim sistemi ile oynamaz. Siyasiler eğitimi kendi amaçları için kullanamaz, eğitim siyasetin elinden kurtulur. Ülkenin bir eğitim sistemi olur.
Merkez, taşra ve okullarda yönetici enflasyonuna son verilmelidir.
Şatafatlı makam odaları kaldırılmalı. İdari kadrolardakilerden eğitimde yararlanılmalıdır.
Öğretmenler arasındaki (baş öğretmen-kıç öğretmen)ayrıcalığına son verilmelidir.
Eğitimde eşitliği öğretmenler arasında da sağlanmalı.
Tüm bunlar devlet millet el ele,
Okul aile toplum bağını koparmadan
Her kişi ve kurum görev bilinci içinde, ülke sevdasını göz önüne alarak ülkenin yarınlarını hazırlamak için, bireysel çıkar yerine hep birlikte kimse kimsenin görev alanına taşmadan yürütülürse başarılır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.