- 280 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
YÜREĞİMİZİ YAKAN GENÇ VEFATLAR
YÜREĞİMİZİ YAKAN GENÇ VEFATLAR
GENÇ YAŞTA ölümle Kaybedilmiş kardeşlerimizin ardından yazı yazmak…
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, cümlelerin birbirine bağlanamadığı, boğazımıza bir şeylerin düğümlenip kaldığı, tarifi imkansız bir an oluyor...
Nefes bile alamadığımız sadece hıçkıra hıçkıra ağlamak istediğimiz, ama ağlayamadığımız, dermansız tarifi imkansız acı bir dert… Ölüm!..
İnsanoğlunun var olduğu günden beri çaresini bulamadığı “Her nefis ölümü tadacaktır” Ayet-i kerime’sinde ikram olunan, müminler için sonsuz huzur ve şehadet gerçeği…
Öyle insanlar vardır ki; öldüğü haberini aldığımız anda dahi onun ölebileceğine inanamaz ve ona kondurmak istemeyiz.
Bir sevdiğinizin Telefonda vefat haberi geldiğinde bile kendi kendinizi kandırarak, ‘Hayır ölmemiştir. Yanlış anlamışım hastanede yatıyordur’ diyerek bize telefon edene verdiğiniz tepkili cevap gibi…
Bizi onlara bağlayan bir çok etken vardır. Gençlik, dostluk, akrabalık Sevgi gibi; Asla onlarsız bir hayat düşümemiyeceğimiz kıymetli canlarımızdır… Ne var’ki Haktan gelene boynumuz kıldan incedir.!
Tıpkı daha yaşamın baharında iki genç fidan kaybettiğimiz kardeşlerimiz, köylümüz, akrabalarımız, dostlarımız ve kıymetli arkadaşlarımızın, abilerimizin evlatları...
"ZAFER TOPAL ve YUSUF ÜNSAL" kardeşlerimiz gibi..
Onlar iki genç fidan bu dünyada pek çok sıkıntı ve hastalıkla imtihan edildiler. Ümit ederim’ki bu çektikleri günahlarına keffarettir. Ve inşallah "manevî şehit" hükmündedirler..
(1) Manevî şehitlik zaten bir cihetle velayet makamı hükmündedir. Peygamber Efendimiz (Asm.) bazı hastalıklar sebebi ile ölen ehl-i sabrı manevî şehitlik ve dolayısı ile velayet makamına çıkmakla müjdelemiştir.
Mesela, kanser hastalığına yakalanıp iki üç ay sabır eden bir hasta, inşallah aynı neticeyi elde edebilir. “Müminin ayağına diken batsa, günahlarına kefaret olur,” mealindeki hadis de bu manaya işaret eden başka bir ipucudur...
Bu tür efa, cefa, hastalıklar ve musibetler gönüllerde tesir bırakan birer imtihandır. Dünyada ve ahirette affetmeye ve affedilmeye vesile olan helalleşme imkanı sunan bir nimettir..
Vefat eden her kimimiz olursa olsun bizim bir parçamızı alıp götürür. Ölüme isyan etmek yerine, ölmeden önce sevdiklerinize, içimizde "sevgi adına" söyleyecek sözünüz kalmasın.
Ana, Baba, Evlat, Eşimize, Dostumuza, Arkadaş, Akraba, dediğiniz kimselere geç olmadan sevğimizi, onlara gösterelim, varlığımızı hissettirelim.. Yoksa bir gün artık çok geç kalmış olabiliriz.
Sular hep aktı geçti/Kurudu vakti geçti,
Nice han nice sultan/ Tahtı bıraktı geçti,
Dünya bir penceredir/Her gelen baktı geçti..
Yunus Emre.
Bize bu iki kardeşimizi de yakinen tanımak nasip oldu. Biz iki kardeşimizi de mümin ve iyi insanlar olduğuna şahitlik ederiz. Bizlere hakları varsa helal etsinler, bizlerden yana canı gönülden helal olsun...
Çok değerli ZAFER TOPAL ve YUSUF ÜNSAL Kardeşlerimize Allah CC rahmetiyle muamele etsin, makamları alâ, mekanları cennet olsun. Peygamber efendimize komşu olsunlar inşallah..
Siz kederli TOPAL ve ÜNSAL ailelerine, ENVER abime, HARUN kardeşime ve gözü yaşlı annelere, eşlere, kardeşlere ve tüm sevdiklerine başsağlığı dileriz. Rabbim sabrı cemil Ihsan etsin. Cennette sevdilerimizle buluşmayı cümlemize nasip etsin inşallah...
(1) bk. Lem’alar, Yirmi Beşinci Lem’a, On Beşinci Deva.
Ahmet Ali Canbaz 21/05/2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.