- 194 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
IĞDIR’DA HAMAM KÜLTÜRÜ
IĞDIR’IN YAKIN TARİHİNE NOTLAR -XXXVIIII-
IĞDIR’DA HAMAM KÜLTÜRÜ
Emir ŞIKTAŞ
Türk tarihinde hamam kültürü ayrı bir yere sahiptir. Geçmişte Avrupa’da, Amerika’da kupa tarzı kazanlar içerisinde banyo yapıldığını kovboy filmlerini izlerken görmekteyiz.
Romalılar ve Türklerde ise hamam kültürü oluştuğunu, hamamın, sağlık, temizlik, tedavi, güzellik, düğün ve eğlence gelenekleri içerisinde stres atma, sohbet, bakım yerleri olarak kullanıldığını görmekteyiz. Ayrıca hamamlar mahrem yerler niteliğinde görüldüğünden fazlaca deşifre edilmemiş ve kayıtlar içerisinde pek yer almamıştır.
Geçmişten günümüze kadar hamamlarda yıkanma, arınma, güzellik ve dinç kalma gibi genel sağlığı koruma amacının yanında bazı rahatsızlıklardan kurtulmak için de hamam uygulamalarından yararlanılmaktadır. Kısacası, hamamlar sadece keselenme ve yıkanma amacının daha ötesinde, bedensel ve ruhsal arınma ile bütünsel terapi, masaj aracılığıyla tedavi ve bedensel güzellik için vücut bakımlarının yapıldığı sağlık, sosyal ve kültürel merkezlerdir. Türk Hamam Kültürüne ait geleneksel uygulamaların sağlık ve uygulama etkinliği açısından üç sınıfta değerlendirilebilir.
HAMAM ve SPA; Günümüzde sıkça duyduğumuz ve birçok uygulamayı bünyesinde bulunduran SPA, aslında hamam geleneğinin modernize edilmesi ve her yerde kullanılabilir hale getirilmesidir. (Öğr. Gör. N. Ayçeman)
Hamam kelimesi; "Hamma" Arapça’da ısıtmak, İbranice’de sıcak olmak anlamına gelir.
Selçuklular, Beylikler ve Osmanlılar devrinde zaviyeli camilerin çevresinde sonra külliyeler içinde vakıf sistemi ile hamam yer almıştır. Hamam dendiği zaman ilk olarak Osmanlı ve Türkler akla gelir. Orta Asya’da yaylalarda ve göçerken kullanılan "çadır hamamlar" savaşlarda ordunun ön saflarında yerini almıştır. Savaşlardan önce yıkanıp gusül abdesti alıp dua ederek şehitlik mertebesine hazırlanmak bir gelenektir. Daha sonraları yeniçerilerde de gördüğümüz bu çadır hamamından Alaaddin Keykubat’ın "Hamamı seferiye çadırı" olarak bahsedilmektedir (S.Büyükkol-Z. Arda)
Iğdır’da 1950’li yıllardan sonra kurulduğunu tahmin ettiğim Fatih/Halfeli caddesi yolu üzerinde şimdiki Atatürk lisesinin bitişiğinde Belediye hamamı bulunmaktaydı. 1969 da faal halde çalışan ve rağbet gören bir hamamdı. Belediye işletmesini kiraya vererek yaptırmakta idi.
Bu hamamlarda tek kişilik özel localar, göbek taşı, yıkanma yerleri, keselenme yerleri, tahta uzanıp veya oturup dinlenme yerleri bulunmakta, külhancı, keseci, çaycı, kasacı gibi bir çok çalışana ekmek kapısı olmaktaydı. Özellikle esnaf Cumartesi Pazar tatil günlerini tercih eder ve hamam hafta sonları tabir yerindeyse iğne atsan yere düşmezdi. Hamam da yorgunluk atan insanlar çocuklarını da hamama getirerek alışkanlık kazandırmak taydılar.
Şehir merkezinde ikamet etmelerine rağmen, bir çok kişinin evinde yıkanma yeri bulunmasına rağmen, hamamdaki dinlenme ve banyodan çıktıktan sonraki limonlu çayın tadını almak evde mümkün olmadığından hamam tercih edilmekteydi galiba.
Sıcakta terleyip, göbek taşında uyuyup, kalkınca kese attırıp, kirlerden arınmak ev banyolarında mümkün olmadığından ve halkın rahatına düşkünlüğünün göstergesi olarak hamama gitme alışkanlığı, daha doğrusu kültürü edinilmiştir. Bazı ekâbir kişiler haber gönderir, bir loca temizlenir, hazırlatılır ve faytona binip gelir ve hamamını yapardı. Giderken limonlu çay içmeyi ihmal etmediği gibi, çalışanlara bahşiş dağıtmayı da unutmazdı. Kapıda bekleyen faytona binerek kendini soğuktan koruyarak evine gider dinlenirdi.
Birde Asri hamam vardı, eski adıyla Baharlı/Söğütlü mahallesi eski mal meydanı yanında, yani şimdiki ticaret odasına varmadan. Çok değil birkaç yıl kadar öncesinde faaliyette idi, yanılmıyorsam işletmecisi, sahibi Hacı Kemal Irmak amca idi ve rahmetli olduktan sonra olacak hamam kapandı, yerine inşaat yapıldı ve kocaman evler, işyerleri kuruldu.
İşte o Asri hamamda ilk hamam tecrübesi edinmiştim. Rahmetli Fatma halamın kocası rahmetli Mir Abbas Düzyol ağanın sayesine olmuştu.
Ortaokula başladığım dönemdi, yani 1969 yılı sonları, onların yanında kalarak okula başlaya bilmiştim. Iğdır büyülü gelmişti gözüme. Gerçi halende öyledir ya, dışarı gittiğimde özleyerek dönmekteyim. İlk tecrübemde hamam sıcaklığı nefesimi kesmişti, birkaç kez dışarı çıkıp nefes almıştım. Kocaman göbek taşında uyuyanları görünce hayretle seyretmiştim. Dönemin şartlarına göre iyi bir hamamdı. Bu hamamlar uzun yıllar Iğdırlılara hizmete devam ettiler.
Odun ısıtmalı hamamlar haftanın salı veya perşembe günleri bayanlara hizmet vermekte idiler. Bu uygulama istisnasız yıllarca böyle oldu.
Bir başka hamam ise Iğdır ili Aralık/Ortaköy köyü/mahallesinde Hacı Cevat isimli şahıs tarafından 1912 yılında hamam inşa ettirilmiş ve uzun yıllar hizmet vermiştir.
Yine Melekli kasabası belediyesi tarafından yakın dönemde bir hamam yaptırılmış ve bir dönem faaliyet göstermiştir.
Günümüzde ise;
*Vali yolu Topçular mahallesinde Elit Hamam ve SPA merkezi,
*Kazım Karabekir Caddesi Cumhuriyet Mahallesinde Erdem Hamam ve SPA merkezi,
*Melekli caddesi Öğrenci yurdu yanı Aquapark hamamı & yüzme havuzu hizmet verdiği bilinmektedir.
Sökülen eski hamamlarda Osmanlı hamam alışkanlığının ve Azerbaycan hamam geleneklerinin, kültürünün devamı, örneğin damat hamamı, gelin hamamı yapılması gibi alışkanlık ve geleneklerin sürdürüldüğü gözlenmekte idi.
Evlerde sağlanan imkanlar genişledikçe hamamlara olan rağbet azalmış ve hamam kültürü şimdilerde en azından Iğdır yöresinde kaybolmaya yüz tutmuştur denilebilir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.