- 161 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SU DEPOSU
Dün “MUHTARLAR” adlı bir ayak vermiştim. Muhtarlar ile anılarım çoktur, bir tanesini bu vesile ile sizlerle paylaşmak isterim. Yukarıdaki görsel Ardanuç-Yolağzı köyümdür. Uzun bir aradan sonra 1988 yılı yazında köyümü ziyarete gittim. Köyün orta yerinde cami ve önünde de karşı vadide ormandaki pınardan demir borularla bol su gelir ve çeşmesinden uzun bir kuruna akar. Kürünün fazla suyu, köyün içinden akarak alt taraftaki dereyle buluşur.
O gün öğle namazını kıldıktan sonra köylülerimle cami kapısında sohbet ederken bol ve pırıl pırıl boşa akıp giden suyun ahengini izliyor ve boşa akışına üzülüyordum. Bir ara suyun kaynak yeri tarafına bakınca köyün üst tarafından çok yukarıda olduğunu gördüm. Çok büyük bir keşif yapmış gibi “Bu suyu köyün üst tarafına çıkarır depolarsanız, evlerinize su alır hem de bahçelerinizi sularsınız. Üstelik yine ücretsiz.” Diye söyledim. Kimseden ses çıkmadı, bazıları yüzüme bon bon baktı. Sadece evi ve bahçesi köyün alt tarafında olan Abdullah Yasal ağabey:
-Fevzi, su heç boşa ahar, aşağıdaki bostanlar naynan sulaniyerki? Dedi.Ben de;
-Bostanlar ne kadardır ki Abi, bir avuç içi kadar. Üstelik sadece lahana yetiştiriyorsunuz. Depolarsanız; eve su aldığınız gibi evlerininiz yanında bahçe yapar çeşitli sebze ve meyve yetiştirirsiniz, dedim. Hiç kimse sevincime ortak olmadı. Ama ben işin ucunu bırakmadım. O zaman köy muhtarı çobanlık arkadaşım merhum Hilmi Kızılay idi. Kendisini başka yerde gördüğüm de durumu ona açtım, bazen tatlı bazen sert konuşarak bu işi yapmak için köylüyü ikna etmesini istedim. Hatta su köyün üstüne kendiliğinden çıkmazsa tüm masrafını ödeyeceğime bile yemin ettim. Daha sonraları diğer köyün ileri gelenlerine de anlattım. Kimse pek oralı olmuyordu. Neticede biraz alınmış olarak İstanbul’a evime döndüm.
Ertesi sene yine köyümün yolunu tuttum. Ardanuç’ta ticaretle uğraşan köylüm ve akrabamız Dursun Pehlevan ağabeyin evi, her zamanki gibi ilk durağım oldu. Kendisiyle hoş beşten sonra bana:
-Ola,deduğuni yaptuğ dedi. Bir şey anlamayınca koyun suyuna depo yaptuğ depo. Diye tekrarladı. Hatırladım ve sevindim. Bu sefer gülerek bana:
-Ola..Biz suyun oraya çıkacağını zaten biliyorduh.
-Eee,şimdiye kadar niye yapmadınız? Kim söyledi ki?
-1960 lı yıllarda Irmaklar ’da Manganez madeninde çalışan mühendisler söylemişlerdi dedi.
-Hayret aradan 30 sene geçmiş, köy boşaldıktan sonra. Diye söylendim.
Gerçekten herkes evine su getirmiş bahçelere fidanlar dikmişlerdi. Barajların etkisi ile mi yoksa sudan mı bilinmez. Bizim zamanımızda armut ve panta dışında pek meyve yetişmeyen zegan köyümde şimdi ceviz dahi yetişiyor ve helalar bile alafranga tuvalete dönüşmüş durumda.
Yakacık,15.10.2022
Fevzi DURMUŞ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.