- 1424 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Olduğun Gibi Görünmektir
ÖZGELİŞİM OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEKTİR
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Özgelişim yolcusu olan insan, kendini olduğundan fazla ya da az olarak göstermemeye gayret eder. Mevlana’nın “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” sözü olmamız gereken şeyi söyler. Lakin, günümüzde buna dikkat eden insan kalmadı.herkes kendini büyük görmeye ve öyle göstermeye başladı. Bazen yakından tanıdığımız insanı başkasından duyunca “vay be böyle büyük dostumuz varmış da biz mi görmedik, ne zaman gönül gözümüz kör oldu?” diyorum.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum
İnsanlara “eleştiri haktır” diyerek yerden yere vuran, sonra da hiçbir şey olmamış gibi o yerden yere vurduklarına akıl veren, işine gelince göklere çıkarandan, ağzımızı daha açmadan karşımıza geçip” aman eleştiride bulunma, eleştiren eleiştirilir” diye sanki bilmediğimiz şeyleri papağan gibi tekrarlayan insanlarla çevrelenir olduk. Galiba kitap okumayan toplum olmamızın ve bununla da övünen insanlar olmamızın sonucu daha az kelime ile konuşan ve aynı şeyleri tekrarlayan insanlara dönüştük. Bir şeyi aynı kişiden defalarca dinlemek işkence gibi geliyor bazen
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Bunun sonucu da daha az düşünen, daha az kelimeleri papağan gibi tekrar ederken karşımızdaki insanları kendimizden uzaklaştırdığımızın farkına varamayarak onlara “kibirli” insan damgasını vurmaktan da kaçınmadık. Çünkü hayatı kendimizde aramayan hiç düşünmeden karşımızdakini suçlayan insanlar haline dönüştük. Bunu da gelişim zannettik.Özgelişimi nerede ise unuttuk. Özgelişim içinde olan ve özgelişime canla başla devam eden insanlarla alay edecek hale geldik. Bunu da marifet zannettik. Ama sende bende böyle yapanlarla mücadele ede ede daha güçlü insanlar haline geldik.
Değerli Özgelişim yolcusu dostum,
İşte burada insanın kendisini daha geniş ve hızlı verimli geliştirmesi gerektiği ortaya çıktı. Bunun farkına varan sen de, zaten özgelişim mektuplarımızı daha merakla ve heyecanla bekler hale geldin. Bunun bilincinde olarak bende zaten arayı daha da açmadan daha sık özgelişim mektupları yazmaya çalışıyorum sana. Her şeye rağmen özgelişim içinde olmak ve özgelişimin önemini sana mektuplarla anlatmak güzel şey.
Sevgili dostum,
Özgelişim içinde olan, yapmacık görüntüler sergilemez, fikirlerini net ve kimseye hakaret etmeden açıklar . Dinleyen, anlayan var mı bakmaz. Çünkü O anlatmakla mükelleftir. Anlamak muhatabımızın işidir. Anlamak istememek de.. “Anlamak ya da anlamamak işte tüm mesele”
Sevgili dostum,
O insana farklı, bu insana farklı görünen insanlar daha çok olmaya başladı sanki toplumda. Yaptığı şakalardan hoşlanmayan arkadaşlarından özür dilemek yerine onu suçlamaya kalkmak, yapmadığı halde “o da bana yapıyor ama” demek seviyesizliikte zirve yapmatır. İşte bu yüzden olduğumuz gibi görünmek önemli hale geliyor.Kendi seviyesizliğinin farkında olmayan ya da kabullenemeyen insana şiirdeki gibi “ sana uğurlar olsun, ayrılıyor yolumuz...” demek en güzeli değil mi? Kırmadan, dökmeden ve sessizce gitmek...
Sevgili dostum,
“ya olduğun gibi görün , ya da göründüğün gibi ol” sözü her ne kadar doğru olsa da, insan özgelişim içinde buna çaba harcamadıktan sonra ne yazık ki insanlar göründüğü gibi olamıyor. Hep olduğundan daha fazlası görünmeye hevesli o kadar çok insan var ki , hayret etmeyi bile bıraktık artık. Yemekle içmekle, yemekli toplantılara katılmakla itibarlı insan olduğunu zanneden de az değil. Ne yazık ki bunlar çevremizde demeyelim de toplumda çok. Toplumda obezitenin artması da bunu göstermiyor mu sence? Yemeyi önemseyen, ama okumayı, yazmayı küçümseyen ve bunları yapana “boş işlerle uğraşan insan “ gözü ile bakan insnadan özgelişimi önemsemesini nasıl bekleyelim ki ?
Sevgili dostum,
Hayata gelme amacını iyi anlayan insan olduğu gibi davranmaya bakar. Kişiye, zamana ve mekana göre davranmaz. Saygısı vardır ama bu saygı abartıya kaçmadan normal insan saygısıdır.Derler ki “sende olmayan özelliklerle seni öven, kızdığı zmana sende olmayan özelliklerle seni kötüler, küçümser” Bunu yapanlara o kadar çok rastlıyoruz ki. “Bizi öven ne zmaan yerin dibine batıracak “beklemesine giriyor insan.
Değerli dostum,
Özgelişimde “insanı olduğu gibi anlatmak” esastır. Bunu insanlar “överen anlatmak” olarak, “kibir” olarak da algılayabilirler. Halbuki yanımızdaki insnaları gelecek nesillere olduğu gibi abartıya ya da küçümsemeye kaçmadan anlatırsak gelecek nesillerin o insanları doğru anlamasını ve tanımasını sağlar, gelecek nesillerin onlardan faydalanmasına vesile olmuş olur. Bu “olduğu gibi anlatmak” hüner isteyen bir şey. Bunu ancak özgelişimde ileri seviyeye gelmiş insanlar yapabilir. Onlara ne mutlu ki, geçmiş nesiller ile gelecek nesiller arasında Mimar Sinan’ın köprüleri gibi sağlam manevi köprüler kurmaktadırlar. İşte bunları düşününce özgelişimi daha çok seviyorum ve önem vererek daha çok özgelişim kitabı okuyorum ve bu mektuplar ile seninle paylaşıyorum. Bu da bana daha çok yaşama sevinci katıyor.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Bazı insanlar vardır., Kendi reklamını iyi yaparken, güya arkadaşını seviyor görünerek, “aman kendini anlatma, aman eserlerinden bahsetme, aman sesini çıkarma, aman dışarı çıkma.Seni çok yanlış anlıyorlar. Sonra üzülüyorsun” diyerek, kendini ifade etmeye çalışan dostlarına akıl vermeye(!) çalışırlar. Halbuki insan doğru bildiğini dinleyen olursa söylemek, okuyan olursa yazmakla mükelleftir. Dinlemeyen olursa o da yazsın belki ileri nesiller okur. Ben yazmayı tercih edenlerdenim. Çünkü dinleyen kalmadı. Nerede ise herkes “ burası merkez, beni dinlesin herkez” havasında.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Başkaları nasıl olursa olsun biz olduğumuz gibi görünmeye gayret edelim. Eleştirilecek şeyleri düzgünce eleştirelim ama hakarete varmadan. Eleştirilmekten de korkmayalım. Ama hakaret edenlere de hoşgörülü olmayalım. Tepki gösterelim. Eleştiri insanı küçültmez. Tabii yerinde olursa. Kimseye de düşüncelerimizi dayatmadan tabii.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Bu mektuplarda sana ayzarken beni geliştiren ve zevk aldığım manevi değerler aslında. Tabii ki okurken de senin heyecanın benden daha fazla. Gönül gönüle karşı. Kalp kalbe karşı. Mektup okuyanı mutlu ederse yazanı daha mutlu eder. Beni mutlu ettiği gibi..Bu mektupta “olduğun gibi görün”desturu ile samimiyetle yazdığımız mektup. Başka mektupların da, güzel günlerinde umutlu habercisi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.