- 285 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Po - etika
Şiir edebiyatın yalnızlıkla hemdem olan dalı.. Şiir kalabalıkla yazılmaz.Okudukların seni esir alsada arkasından ürettiğin şiirlerin ne kadar özgün oldukları hep tartışılır.Şiir kitabı ve edebiyat dergilerini okuyarak insanların şiir öğrenmesi mümkün değildir.Olsa olsa esin,alıntı ve çalıntı şiirler ortaya çıkar.Özellikle sözcük seçimleri ve imgelemden bu açıkça gözükür.
Öyle sözcük ve imegeler var ki, kullanılmaktan laçka olmuştur.’’Sol yanım, can kırığı,susku" vs.. Temaların ortak kullanımı belki anlaşılabilir ama kelime ve imge seçimleri özel olmalıdır.
Sözlüğe hakim olmayı gerektirir yetmez kelimelerin kimyasına nüfuz edilmelidir.
Geleneksel şiir anlayışı ve dilini, güncel ve geleceğe aktarmak işte bu ustalık ister.Bunun için okuma eylemin,yazma eyleminden fazla olması gerekir.Şairin boş zaman geçiriyorum diyerek yer işgal etmemesi gerekir.Bu şair enflasyonunda.
Kelimeleri peş peşe sıralayarak onları devirmek bir yazımı şiir yapmaz.Buna methiye alsında adamı şair yapmaz.
Şiir eleştirisinin yapılmadığı,yapılsada şairle uğraştığı gözönüne alındığında şiir öksüz kalmaktadır.
Şiir eleştirilerine ait deneme kitaplarının 1 baskıda kalmaları bunu gösterir.Şiir kitabıyla yayım dünyasına girenler daha sonra öykü ve romana dönmüşlerdir. Bu da şiir üretmenin zorluğuna kanıttır.Bu şu anlama gelmesin öykü ve roman kolaydır böyle bir düşüncemiz yoktur.
Şiirin özellikli bir alanda ve önüne gelenin kalem oynatma cesareti gösterdiği bir saha olması şiiri çok çabuk bırakmayı gerektirir.Pazarlama derslerinde mamülün hayat seyri denilen bir teori anlatılır, ürün piyasaya sürülür,satışlarla-reklamla ve tutundurmayla olgunluğa erişir ve daha sonrada satışlar düşer.
Bu aşamdan sonra ürün farklılaştırması denen olgu devreye girer.Ya ambalaj değişir yada ilave formüllerle adı değişir.Şairlerde ilk ürünlerini verir ve onlarla olgunluğa erişir ardından düşüş başlar bu açmazda yeni alanlara geçiş yapar. Dedim ya öykü-roman-deneme vs. Bunun için şair doğulmasada, şair olunması uzun bir süreç alır.
Bunun yegane yolu şiirin zirvesinde kendisine yer edinmiş kişilerin şiir özgeçmişlerini araştırmak ve öğrenmekle geçer.Yoksa onların eserlerini okuyup, türdeşlerini yazmak şiire katkı sağlamaz.
Bir Sezai Karakoç vardır veya N.F.K veya Nazım Hikmet veya Ahmet Arif.. ikincilerinin olmasına gerek yoktur.Bunlardan öğrenilecek şeyler vardır ama dize,imge ve kelimelerini kullanmak şiire ve şaire hiçbir şey vermez.Kopya şiirler divanı olur.
Bu da edebiyata katkı sağlamaz.Gelenekten beslenerek,güncele ve geleceğe akmak var olma savaşında olmazsa olmazdır.
Yahya İncik