- 1644 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Özgelişim Geleceği Güzelleştirmek İster
ÖZGELİŞİM ANI VE İLERİYİ GÖSTERİR
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Geleceği kimse tam olarak bilemez. Ancak bilgi, deneyim ve tecrübeler ile tahminde bulunabilir. Bilgi ve deneyimi daha çok olan yaşlı ve okuyan, çevreyi gözetleyen insanlar bunları yapmayanlara nazaran daha isabeti tahminler yaparlar gelecek hakkında. Bunları çok insna ciddiye almayabilir ya da alay edebilir. Bu onların karakterini gösterir.
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Özgelişim kendimizi geliştrirmek ise, okuyan, iyi dinleyen ve dinledikleri insanlar boş kişiler olmayan, okudukları kitaplar faydalı olanlar kısa vadede olmasa da ileri vadede daha iyi tahminler yaparlar. Ben bunları gözlemliyorum daha doğrusu çevremde.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
Mesela okuldan yeni mezun olan ile 20-25 yıllık bir meslek sahibinin bilgisi ile mesleğin geleceği ve mesleki bilgilerinin aynı olmadığı gibi çırak, kalfa ve ustanın bilgisinin bir olmadığı gibi...
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Derler ki:” geçmişi değiştiremezsin, geleceği şekillendiremezsin, o halde anı yaşa”. Bu kısmen doğru olsa da gerçek olan geçmişi değiştiremeyeceğimiz ve anı güzel ve verimli yaşarsak geleceğimizin de inşasını yapmış oluruz. Mesela temeli tamamladıktan sonra , duvarları örüyorsak, duvarları örerken çatıyı planladığımızdan daha güzel halde getirebiliriz. Duvarı örerken duvar hakkında ve çatı hakkında yenilikleri uygulayabiliriz. Hayatta böyle değil mi ?
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Birde ileri görüşlü olmak vardır. İnsan bilgi ve kültürü ile çok zaman toplumun ilerisinde olmalı ki, çocuklarını ve gelecek nesilleri geleceğe hazırlasın. Ama günümüzde nerede ise kitap okumamakla övünen insanlar, bununla da yeninmeyerek okuyan insanlar ile gelecek nesillerin önünde alay ederek güya şaka yapıyor görünerek bırakın ileri görüşlü olmayı geri görüşlü bile olabiliyorlar. Ne kendine, ne gelecek nesillere faydalı olan bu insanlardan uzak kalmak hem kendimzie hem de gelecek nesillere fayda.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
Kendi ne konuştuğunu bilmeyerek, “sözünü bil de konuş” diye söze başlayan insanlara da rastlamaya başladık. Güya kendileri ne konuştuklarının farkında olmayan bu insanlar ile sohbet edince özü ve sözünün çelilkili olması karşısında insan sadece gülümsüyor ve oradan uzaklaşmak istiyor. Bunu yapınca insan ağır bir yükü sırtından atmış gibi oluyor.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Gelişmek için, Kitap okumaya vaktinin olmadığını söyleyen insanların bizden kitap tavsiyesi alması veya ödünç kitabı alıpta aylarca getirmemesi ve mesajlara cevap vermemesi de samimiyetsizliklerinin bir ifadesi değil mi ? Gerçekten okuyan emaneti zamanında teslim eder ve bu tutumunun hem onun kendi geleceğine önem verdiğini, okuyarak bugününü ve geleceğini geliştirmek konusunda samimi olduğunu göstermez mi ? Özü ve sözü bir olmayan , tutarlı olmayan insan hayatta nasıl başarılı olur? İnsanlar ona nasıl güvenir? Güvenilir insan olmanın hayatta çok önemli şey olduğunu ne yazık ki gençliğin çoğuna anlatmakta zorlanıyor insan. Ama anlatmamız lazım zor olsa da.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
Bir insan, anı yaşamanın ve geleceğin önemini ne kadar erken anlarsa o kadar iyidir diye düşünüyorum. Çevresinde bilgi ve kültür açısından ileri insanları keşfederek , çevresi ne derse desin o insanlardan faydalanan ve o insanlara değer veren , saygı gösteren, onlara sorular sorarak bilmediklerini öğrenen çocuk ve gençler, bunu yapamayanlara nazaran hep hayatta önde olurlar. Bunu çevremizde ve kendi hayatımızdan gözlemlediğimiz için söylüyorum sana.Sen okuyorsun okutuyorsun ama hedef kitlemize ulaşamasak da bugünlerde, yarınlar için umutlu olmak bizleri motive ediyor işte.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
“kimse gelişime önem vermiyor, kimse okumaya önem vermiyor” diye düşünerek gelişmeyi ve okumayı bırakan insan geleceğini de önemsemiyor demektir. Çocuklarımızı sadece yedirmek içirmek, öpmek sevmek yetmez, okumayı sevdirerek, doğruları hayatımızda yaşayarak da gelişimi göstermeli okumayı sevenleri tespit ederek onlara okumaları için güzel kaynaklarda sunmalıyız.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Bazen ünlü olmuş yazarlar, iş adamları veya tarihe mal olmuş insanların hayatını anlatan kitaplar okuyarak, onların hayatından dersler çıkarmaya gayret ediyorum. Görüyorum ki, bu insanların hemen hemen hepsi umudunu asla kaybetmeden çaba harcayan, çevrelerinde kendilerine yol gösteren insanlardan faydalanan, alay etmeyi, insanları yalandan sevmeyi bilmeyen insanlar.İnsanları gerçek manada seviyor bunu sadece lafta değil hem maddi hem manevi olarak gösteriyorlar. Bu hikayeleri anlatan kitaplardan hoşuma giden bölümleri zaten sana ve okuyan çevremizdeki insanlara okutuyorum. Sen de dersler alıyorsun ama çoğu insan bu güzel hayatları bilmiyorlar ve bilmekde istemiyorlar zaten.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Hayatını inandığı değerlere göre yaşayanlar hiçbir zaman umutlarını kaybetmezler ve maddi imkansızlıklar onları yıldırmaz ve kendilerini de başkaları ile kıyaslamazlar. Bilirler ki, kendileri tektir ve çok değerlidir. Bu değeri görmeyenleri onlarda görmezler. Bu kibir değildir.Başkalarını da başkaları ile kıyaslamazlar. “Şu buna benziyor, bu buna benziyor” gibi önemi olmayan kelimeler kullanmazlar. Çocuklar anne ve babalarını geçmeli ki dünya gelişsin , insnalık manevi olarak gelişsin. Her nesil bir önceki nesilden daha sevgi ve bilgi dolu olacak ki hem gelecek nesillere hem de dünyaya etkili güç olsunlar.
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
Bugünlerde “adanmışlık” kavramı ön planda. Köşe yazılarında okuyorum. İnsanın bir inanca adanması güzel de. Adandığını zannettiği kurumların kölesi olan , kendini akıllı zanneden insanların da maşası ve kölesi olmamak da lazım. Değer vermeyeni iyi bilerek insanın da onlara değer vermemesi lazım. İnsan sevdiği kurumun gelişmesi için önerilerde de bulunacak ki gelişsin kendisi de o kurumlarda. Bakıyorum da kendini gösteremeyen insanlar, güzel önerilerde bulunanların sanki eleştiride bulunuyorlar gibi karşısına çıkarak “aman eleştirme yoksa seni de eleşitirier” diye. Varsın insanlar bizi eleştirsin. Zaten eleştiriyorlarda. Eleştrinin mantıklı olanı zaten faydalı oluyor. Laf olsun diye eleştirenlerde zaten ciddiye alınmıyor. “Eleştirerek güzelleştirme” gayesi ile biz önerilerimize devam edelim. İsteyen eleştiri desin isteyen “geliştirmek için öneri” desin.Varsın anlamayan, bizi de şiddetle eleştiren olsun. Meyveli ağacı taşlarlar ve o taşlar bazen taş atanın başını yarar.
Daha güzel mektuplarda buluşmak dileği ile. Yazdım rahatladım. Yazmak da dinlemek kadar güzel. Okumak kadar güzel. Okuyan senin gibi güzel bir dost olunca daha güzel. Hayatı güzelleştren mektuplarda buluşmak güzelin daha gzeli.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.