1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
251
Okunma
Bu hafta içinde kızımın (17 yaş) okuduğu iki romanı ben de okudum. Aslında romanları merak ettiğimden değil, gençler ne okuyor diye öğrenmekti niyetim.
Çeşitli sosyal paylaşım siteleri, gençlerin etkileşiminde oldukça etkili; bir o kadar da gençlerin birbirleri üzerinde etkileri olduğu muhakkak.
Kızmın okuduğu o iki romanı toplasanız üç sayfa adamakıllı bir konu çıkmaz ortaya.
Kitaplarda geçen küfürleri ise söylemekten de yazmaktan da haya ediyorum. Üstelik kitapların yazarı genç bir hanım…
Kızıma bu kitaplardan bir şey öğrendin mi, diye sordum. Cevabı olumlu olmadı.
Bir taraftan okuma alışkanlığı ediniyor olmasına sevinirken, öte yandan içi boş kitaplar okuması hoşuma gitmedi. Gerekli ikazlarda bulundum. Bundan sonra seçici olacağına dair söz de aldım.
Herhangi bir kitabın çok satıyor olması, o kitabı kıymetli yapmaz!
Gençler! Kitapların şaşaalı reklamlarına, renkli tasarımlarına aldanmayın. Eserlerin muhtevasına (içeriğine) odaklanın.
Bir hocamın dediği gibi:
GENÇLER! ÇOK KİTAP OKUMAYIN, BİLAKİS GÜZEL OLAN KİTAPLARI ÇOK OKUYUN!
Biz büyüklerin, özellikle okullardaki Türkçe ve Edebiyat öğretmenlerinin gençleri başıboş bırakmaması lazım vesselam….
Not: Seçici davranarak faydalı eserler okuyan ve okutanları tenzih ederim…
yusuf akkaya