- 389 Okunma
- 2 Yorum
- 11 Beğeni
Anne Ç'ağrısı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
"Gel" en içli bekleyiş. En son birine "gel" dedim mi? Bana "gel" dediler mi?
Elbetteki dediler ve elbetteki dedim. Ama ben nezaketen denen "gel"lerden bahsetmiyorum.
İçi hasret dolu, coşkulu bir "gel" deyiş, iç yakan feryattan söz ediyorum.
Alaylı, alaycı bir "gel" deyiş değil. Yangınların küle olan yangın çağrısından söz ediyorum.
En içli çağrı annelerimizinkidir. "Gel" derler evet " gel!"
Dünya yükü altında ezilip gidememişsek o ç’ağrı bir ömür yakamızı bırakmaz.
Hastalanıp yataklara düşünce annem, " gel" diyemedi ama ben gittim.
Annemin odasından içeri girdiğimde şaşkınlıkla yüzüme baktı baktı ve dediki " sen Merhamet’sin!"
"Evet, ben Merhamet’im, tanıdın mı" dedim.
Başını salladı evet anlamında. Konuşmaya tekati yoktu, rengi soluk, gözlerinin feri yoktu.
Yanına gittim, öptüm. Çocuk gibi bakıyordu yüzüme. Sorularıyla insanı yoran annem gitmiş yerine sus pus biri gelmişti. Son zamanlardaki telefon konuşmalarımızda ona niniler söylüyordum.
" Sana ninni söyleyeyim mi, anne" dedim.
Başını salayarak " Söyleee" dedi.
Bir elini avucuma alıp, diğer elimle de saçlarını okşamaya başladım ve gözlerinin içine bakarak " bebeğimin beşiği çamdan..." diye başladım söylemeye. Sevdiği türküleri de sıraya koydum.
" Sen benim annem misin? Ver elini öpeyim!" Elimi güçlü bir şekilde çekip dudaklarına götürdü. Elimi çekip engel olmaya çalışırken;
" Evet, annenim. Ver ben senin elini öpeyim!"
Elini öperken derin derin iç çekti. Gözlerimden, donup kalmış göz yaşlarım süzüldü
Ağlayarak başladım sevdiği türküye " karadır kaşların ferman yazdırır..."
Gözlerimin içine içine bakıyordu, çaresizlikten başka bir şey okumuyordu kahverengi gözlerinden.
O otoriter kadın yitip gidiyordu işte...
Annemin bu kadar erken gideceğini hesaplayamamıştım. Annesi uzun yaşamıştı ya ondan...
Annemin ölümü kabullenişi ve teslim oluşu ölüme. Şikayet etmiyor, doktora götürün de demiyordu. Tam bir teslimiyetle yatağında sessizce yatıyordu. Yemeden içmeden bekliyordu gelecek olanı...
O bana umutla " gel, ne zaman gelirsin" diye sorduğunda " gelirim " diye cevaplıyordum ya...
Medet uman çaresiz bakışlarını aklımdan çıkmıyor ve çok geç...
" Burası Muş’tur, yolu yokuştur. Giden gelmiyor, acep ne iştir..."
İnsan hiç annesine geçikeceğine inanmıyor. Anneler hep bekler sanıyor ya...
Gel(dim) anne...
Vaha Sahra
(Sude Nur Haylazca)