- 1507 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Taha Elibüyük ile Özgelişim Üzerine
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi 3. Sınıf Öğrencisi Taha Elibüyük:
“Arkadaşlara tavsiyem de elinden ve dilinden emin olduğu, kendisine faydalı olacak yaşça büyük kişilerle iletişimlerini sürdürsünler. Mutlaka faydası olacaktır.”
SORU-Bu sizinle 2 yıl içinde 5. kere röportajımız . Bu röportajlar size ne kattı?
TAHA ELİBÜYÜK- Tekrardan böyle güzel bir röportaja beni layık gördüğünüz için sizlere teşekkür ediyorum. Evet, birçok defa sizlerle röportajlar yaptık. Yaptığımız her röportaj bana kendimi daha da iyi bir şekilde ifade etme becerisi sağladı. Aynı zamanda gazetede sayfasında kendi görüşlerime yer verilmesi toplum içerisinde bana bir özgüven kazandırdı. Artık daha rahatça sözlü ve yazılı kendimi ifade edebiliyorum.
SORU- Kendini yazılı ve sözlü ifade etmek Üniversite öğrencisi için neden önemli?
TAHA ELİBÜYÜK- İnsan sosyal bir varlık. Çevresiyle sürekli bir iletişim halinde. Kendisini sözlü ve yazılı ne kadar iyi bir şekilde ifade edebilirse o kadar sağlıklı bir iletişim sürdürür.
Sözlü iletişimde bireylerin birbirine olan yakınlığı arttığı artar.
Diksiyon / hitabet sanatımız gelişir.
Karşımızdaki kişiyi dinleme yeteneğimiz gelişir.
Yazılı ifade de öğrenme yeteneğimiz geliştiriyor ve aynı zamanda kelime hazinemizi ve öğrenmemizi kolaylaştırıyor.
SORU-Bireysel davranmaktan çok hoşlanan insansnınız. Bireysellik size ne katıyor ?
TAHA ELİBÜYÜK- Evet, mümkün mertebe bireysel vakit geçirmekten hoşlanan birisiyimdir. Çünkü hayatın yoğun temposundan , insanların gürültüsünden, kargaşasından kendime bir nebze vakit ayırarak ödüllendiriyorum. Tek başıma olduğum zaman iç muhasebemi yapıyor, düşünüyor, alemi ve kendimi anlamlandırmaya çalışıyorum. Özellikle modern hayatın bu girdabından sıyrılıp yalnız kalabilmek büyük marifet aslında. Çünkü dayatılan yahut yaşatılmaya çalışılan modern hayat insanı tek başına bırakmıyor ve bıraktırmakta istemiyor. Biliyor ki, yalnız kalan insan onun için potansiyel birer tehdittir. Düzeni sorgulayacak, hayatın asıl maksadını öğrenecek ve kendine bir anlam verecektir.
Hatta bu konu hakkında İlber Ortaylı hocanın güzel bir tespiti var. Hatırladığım kadarıyla der ki: “Türklerin en büyük hatası birlikte yer, içer ve gezerler. Çünkü toplu halde olmanın vermiş olduğu bir güven vardır”
Hocanın bu tespitine katılıyorum. Çevremde de böyle insanlar var. Sanki yalnız kalmaktan korkan bir his var. Hiçbir zaman tek başına göremezsiniz. Halbuki İlber Ortaylı hoca der ki; “Yalnız kalan bir insan eser üretebilir. Çokluğun gürültüsü ve kargaşasında bir eser üretebilmek mümkün değildir. “
Sadettin Ökten hocanın bu sözü hepimizin kulağına küpe olmalıdır bence. “İnsanın gökyüzüne bakacak vakti olmalı. Hilkate bakmalı, yalnız kalmalı. “
SORU-Derslerinize çok önem veriyor ve sosyal olmaya da çalışıyorsunuz bu size ne katıyor?
TAHA ELİBÜYÜK- Derslerim benim için önceliklidir. Okulda başarılı olmak, iyi bir ortalama ile mezun olmak her öğrencinin hayalidir. Bu yüzden mümkün mertebe derslerime önem göstermeye gayret ediyorum. Bu arada mümkün mertebe sosyal olmayada dikkat ediyorum. Belediyenin yahut herhangi bir STK ‘nın düzenlemiş olduğu faaliyetlerine katılmaya çalışıyorum. Kişisel gelişimime faydalı olacak insanlarla tanışmaya özen gösteriyorum. Okul dönemim boyunca arkadaşlarımı gözlemlediğimde şunu fark ettim. Kimi derslerinde başarılı ama asosyal kimisi de derslerine gereken önemi vermiyor ama sosyal bir kişiliğe sahip. Bana soracak olursanız bu ikisini yani okul hayatını ve sosyalleşmeyi dengelemek gerekiyor. Yani bir diğeri diğerinden fazla ya da eksik olmayacak.
SORU- Sizi akranlarınızdan çok yaşça büyük insanlarla sohbet ederken görüyoruz . Üniversite gençliğinin çoğu ise sadece akranları ile muhatap oluyor. Sizin bu konuda farkınız nedir?
TAHA ELİBÜYÜK- Bulunduğum çevre itibariyle çoğunluğu benden yaşça büyük insanlardan oluşuyordu. Bu yüzden bu insanlarla sıkı bir ilişkim olmuştur. Bunun zamanla bende faydasını görmeye başladım. Yaşça büyük olmaları hasebiyle hayatın getirmiş olduğu tecrübeler var. Bu tecrübeler aslında beni erken olgunlaştırdı. Hayata dair yaptıkları faydalı ve zararlı konular hakkında kendim ders çıkarmaya çalıştım. Çünkü dünya hayatı insana bir kere sunuluyor. Ya bu imkanı iyi değerlendirip kendimize ve çevremize faydalı olacağız yahut zararla sonuçlanacaktır. Arkadaşlara tavsiyem de elinden ve dilinden emin olduğu, kendisine faydalı olacak yaşça büyük kişilerle iletişimlerini sürdürsünler. Mutlaka faydası olacaktır.
SORU- Kendini geliştirmek isteyen gençlere ne önereceksiniz?
TAHA ELİBÜYÜK- Kitap okumak: Çok kitap okumamız gerekiyor. Ancak burada yanıldığımız bir nokta var ki her kitap okunmaz ve imkanda yoktur. Mümkün mertebe eksik hissettiğimiz alan ya da konu neyse ona göre okuma yapmamız gerekiyor. Gelişmenin temel basamaklarından birisidir kitap okumak.
Gezmek ve görmek: Sadece gelişimi sınırlı bir alana hapsetmek doğru değildir. Gelişmek bazen gezip ve görmeklede olur. Farklı kültürleri tanırsınız, bakış açınız değişir, ufkunuzun gelişmesine katkı sağlarsınız. Hatta bir yeri görmek, oradaki havayı teneffüs etmek, onlarca kitap okumaktan daha faydalı olabilir. Mümkün mertebe gezin ve görün. Hiçbir şey yapamadınız bari çıkın o şehrin sokaklarını gezin, insanlarını tanıyın. Bu bile gelişmenizi olumlu yönde etkileyecektir.
Çeşitli arkadaşlıklar: arkadaş çevrenizi belli bir alanla sınırlandırmayın. Mümkün mertebe farklı şehirlerden, farklı kültürlerden ve farklı ülkelerden vs. Farklı Kişilerle arkadaşlık kurmaya çalışın.
Spor yapmak: Kişiyi hem sosyal hem de kişisel olarak geliştirir. Yapılan araştırmalarda spor kişiyi daha öz güvenli olmaya yardımcı olduğu anlaşılmıştır. Bu yüzden fiziksel ve ruhsal aynı zamanda özgüvenin gelişmesi açısından spor yapılmalıdır.
Kötü alışkanlıklardan uzak durmak: Gelişimimiz için önümüzdeki engelleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Genellikle bunlar aşırı uyumak, sigara içmek, gereksiz zaman harcamak vs. gibi durumlar olabiliyor.
SORU- Üniversite Öğrencileri sizce Üniversite hayatı dışında nelerle ilgilenmeli?
TAHA ELİBÜYÜK- Aslında gelişmek isteyen arkadaşlara biraz önceki tavsiyem bir nebze bu sorunun cevabıdır.
SORU- Başka ne anlatacaksınız?
TAHA ELİBÜYÜK- Her şey geçiyor. Ömür gibi okulda gelip geçiyor. Belki bu yıllar bizim tüm hayatımız boyunca özlemle, muhabbetle, dostlukla, vefayla belki de koca bir pişmanlıkla arayacağımız ama geri dönülmesi mümkün olmayan bir mazi olarak kalacaktır. Geçiriyor olduğumuz bu yılları büyük bir ganimet olarak bilmeli ve azığımızı doldurmamız gerekiyor. Anın kıymetini bilmeli ve onu en verimli bir şekilde değerlendirmenin yollarını aramalıyız. Çünkü dün olup bitmiştir, yarın geleceği belli değilken bugünü yani anı heba etmemek gerekiyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.