- 330 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KORKU SENDROMU
Geçenlerde bir okurumdan anlamlı bir e-mail aldım. Kendisine teşekkür ediyorum. Yazılarım konusunda övgü dolu sözcüklerine layık olmaya çalışacağım. Sanırım dünyaya bakış açılarımız ve olayları yorumlamadaki benzerliğimiz, okurumla aramda bu şekilde bir iletişime neden oldu.
Okurum, yaşadığımız konjonktürde, korkunun insanları etkileyerek olmaları gereken kimlikte olamadıklarına tanıklık etmiş olmalı ki, etkilendiğini sandığım bir Hint masalını e-mail olarak göndermiş. Ben de, sizlerle paylaşıyorum:
“Bir Hint masalına göre,
Kedi korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücünün biri fareye acır ve onu kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde, bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü, bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok.
Ve der ki:
-Sen, cesaretsiz ve korkak birisin. Sende, sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”
Okurum, masalın altına ünlü yazar Shakespeare’nin şu dizelerini de eklemiş:
“İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
Yukarıdaki Hint masalı ve Shekespear’in sözleri gerçekten de anlamlı. Bu masal, kimliksiz, kişiliksiz, erdemsiz, haksızlıklara duyarsız, neme lazımcı gibi çok çeşitli sıfatlarla anılan ve anılacak olan, bireylerin kulağına küpe olmalıdır.
İnsan, insanlık erdemleriyle yaşabildiği sürece insandır.
Ailesine, çevresine, ülkesine ve dünyaya, korkularından dolayı bir şey veremeden bu dünyadan gidecek olan bu tür insanların, korkmaları bile boşunadır.
Çünkü korkunun ecele faydası yoktur. Hatta insanlığa da!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.