- 200 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Sen benim ben sensin.
Zuhal’di acı dolu bakışlarıyla saklanan.İçindeki boğum boğum düğümlere inat,yandıkça yanan kor olup kavrulan.Gecesi gündüzüne karışmış.Güne kavuşunca koşa koşa kendini hasret rüzgarlarına salarmış.Gecesinde Mahurun aşkıyla tutuşup yanarmış.
Çok gelgitler yaşarmış Mahur.Görmeyen gözleri duymayan kulakları anlamayan bir kalbi varmış.Her gidişi bin ızdırap,her gelişi bin afitap Zuhal için.Zuhal ki yalnızlıkları boynuna kement.Mahur bir ah etse eder kendine bin dert.Görmeyen duymayan anlamayan bir yüreği neden sever bet bet.Yürek ki ses etmez,sözden anlamaz,terk edip içinden Mahur’u gitmez.
Gülüşlerini saklarmış içinde,yumuşak ağırbaşlı ve sessiz.Bir lisan etse mahçup edasına vuruluşunu. Kim bilecek ki Zuhal’den başka, Zuhal için yaptığı gölgesinin boyunu posunu.Sevdiceğinin Saçlarının hangi yana dağılışını.İçine içine akıttıgı buğulu sancıları,bunalınca takındığı gözlerindeki solgun duruşlarını.
Mahur muydu karşısındaki yoksa Zuhal mi?
Zuhal mi Mahur’a karışmıştı yoksa Mahur mu Zuhal’e.?
Bin bilinmeyenli bir kayboluştu ruhlarındaki girdap.
Meğer aşkın zehrini kuytularda içmişti Mahur’da.
Ben sen olup çıkmış,Sen ben olup adları "AŞK" a karışmıştı.
YORUMLAR
Aşk zaten ben değil sen ve de biz demektir. Seven sevdiğinin adresinde oturur ve oturduğu yeri gülle donatır. Aşkla bencillikten kurtuluruz. Ne mutlu sen çekimine uğrayanlara, sevgilisinin gönlünü sevgi yağmuruyla ıslatanlara.