- 186 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR- 1
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR
1 Ölüm ben kokuyordu
2 Namlunun ucundaki ben
3. Ucunda ölüm vardı
4. Karanlık odada oyun
5. Ölüm seni bekliyor.
6. Karla gelen ölüm
7. Beklenmeyen Misafir
.
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM-1
Adam gölgelerin içinden sıyrılarak, bir adım öne çıktı.
Genç adam şaşkın gözlerle yaşlı adama bakarak, donuk bir sesle,
‘’ Baba sen yaşıyorsun! Aman Allah’ım.’’
‘’ Evet, yaşıyorum. Çok mu şaşırdın oğlum?’’
‘’ Tahmin etmeliydim, ya o zavallı senin için mi ölümü seçti?’’
‘’ Buna tercih demesek daha doğru olur.’’
‘’ Yani senin emrinle ölüme gitti?’’
‘’Sen bu kadar yıllık oğlumsun beni tanıyamamışsın.’’
‘’ Üvey oğlunum, bunu hiçbir zaman aklından çıkarma.’’
‘’ Her neyse, benim bir süre daha ölü görünmem lazım ki yarım kalmış işlerimi tamamlayayım.’’
‘’ Buna annemin öldürülmesi de dâhil mi Baba?’’
Adam bir müddet gözlerini kısarak karşısında duran genç adama baktı.
‘’ Evet, oğlum, ilk işim karımın intikamını çok acı bir şekilde almak. Hepsini tek, tek bulup öldüreceğim. Her cesede bir kurşun bırakacağım.’’
‘’ Ölen adamın bir ailesi yok mu baba?’’
‘’ Yok, oğlum, çoluğunu çocuğunu eşini anlayacağın tüm ailesini katlettiler. Benden tutmamı istediği bir söz aldı ve isteyerek ölüme gitti. Onun intikamını da alacağım. Bana yardım edecek misin evlat?’’
‘’ Yeter ki annemin intikamını alalım sonuna kadar yanındayım. ‘’
‘’ O zaman cebindeki rozeti çıkar ve bana ver. İş bitinceye kadar polislikten istifa ettin’’
‘’ Zevkle baba da nereye gidiyoruz?’’
‘’ Soru sormak yok evlat, güven bana.’’
‘’ Ölen adamın hakkında bilgi aldın mı?’’
‘’ Yanan arabadan çıkarılan ceset tanınmayacak haldeymiş. Morgda kimlik tespiti yapamamışlar. Arkadaşımın dediğine göre kimsesizler mezarlığına gömülecekmiş. Anlayacağın arkadaşlarının bana yaklaşması mümkün değil.’’
‘’ Bizim Asayişi fazla küçümseme baba. Hepsi sahasında uzman polisler. Mutlaka bir iz yakalayacaklardır.’’
Tam kapıdan çıkarken, ilk kurşun başımı sıyırarak duvara saplandı. Anında kendimi yere atarak silahımı çektim. Babamın sesi kulaklarımı tırmaladı, ‘’ Pencereye kadar sürün bak bakalım kaç kişiler.’’
‘’ Tamam, baba sen vuruldun mu?’’
‘’ Sadece ufak bir sıyrık oğlum.’’
‘’ Kim bunlar?’’
‘’ Benim dünyama hoş geldin evlat.’’
Sürünerek pencerenin altına kadar giderek tülü aralayıp dışarı baktım. Sadece iki kişiler baba.’’
‘’ Birini indir diğerini sağ olarak ele geçirelim.’’
‘’ Tamam, baba sen yerinden kıpırdama. ‘’
Adamlar mermileri bedava almışlar gibi bol keseden sıkıp duruyorlardı. Dikkatle nişan alıp ateş ettim. Adam iki büklüm olup olduğu yere yuvarlandı. İkinci kurşunu öbürünün tam kalbine isabet ettirdim. Ortalığı sessizlik kapladı. Uzandığım yerden kapıya kadar sürünüp ayağa kalktım. Kapıyı açıp tam bahçeye çıkarken babamın ikazı ile yeniden kendimi yere attım. Adamın yerini saptayıp tetiğe dokundum. Serseri beni çok kızdırmıştı. Adam çam yarması gibi yere yuvarlandı. Babamın sesini tekrar duydum, ‘’Tamam çıkabilirsin oğul.’’
Silahı elimden bırakmadan ilk indirdiğim itin yanına gittim. Acıdan kıvranıyordu.
‘’ Sen kimin itisin ulan?’’
‘’ Bırak şununla uğraşmayı, sık kafasına kurşunu. Bizi arayan bulur.’’
Babaya karşılık verilmez. Ben de kafasına kurşunu sıktım.
‘’ Bunları ortalıkta mı bırakacağız baba?’’
‘’ Bırakacağız oğlum. Nasılsa bir bulan olur. Hadi gidiyoruz. Bir müddet buralara uğramayacağız.’’
Asayişi arayarak arkadaşlara haber verdim. Yarım saate kadar burası ana baba günü olur.
‘’ Baba sen önden git ben arkadaşlara bir görüneyim daha sonra haberleşiriz.’’
‘’ Arabayı garaja bırakıp metro ile Sirkeci’ye geçeceğim. Beni orada bir deniz motoru bekleyecek. Ondan sonrasını düşünürüz.
‘’ Bugünlük rozetimi iade edebilir misin baba?’’
‘’ Peki, al bakalım.’’
‘’ Ben kaçıyorum evlat beni fazla bekletme.’’
‘’Sen git ben arkadaşları bekleyeceğim.’’
Babamı yolcu ettikten sonra, Asayişten gelecek ekibi kapının önüne bir sandalye çekerek beklemeye başladım. Üçüncü sigaram neredeyse biterken, Asayişin minibüsü de kapıya dayandı.
Minibüsten üçü kadın dört polis indi. Kadın polislerden biri konuşmaya başladı,
‘’ Kirli burada resmen katliam olmuş, Hey kapının yanındaki buraya yaklaş.’’
Kirli,
‘’ Öyle görünüyor. Aynınur, Ambulans çağır, Olay yerine haber ver. Arkadaş seninle biraz konuşalım.’’
‘’ Konuşalım Baş komiserim saldırıya uğradım nefsi müdafaa.’’
Hansa ,
‘’Nasıl oldu bu iş saldıranları tanıyor musun?’’
‘’ Çok ani oldu birden saldırdılar. Saldıranları tanımayı çok isterdim ama tanımıyorum.’’
Aynınur,
‘’ Burada üç ceset var Baş komiserim.’’
Genç adam,
‘’ Yalnızdım ama benimde anlayamadığım bir şey var. Bahçenin yan tarafından yüzünü göremediğim biri bana yardım etti sonrada ortadan kayboldu.’’
Kirli,
‘’ Sen yanıma bir gelsene konuşalım biraz.’’
‘’ Konuşalım, bir şey mi var?’’
Kirli,
‘’Senin burada ne işin var?’’
‘’ Büyük bir işin peşindeyim Kirli. Daha sonra baş başa konuşuruz. Sen beni sorgu odasına aldır orada konuşalım.’’
Kirli,
‘’ Dediğini yapacağım, sende beni eli boş çevirmeyeceksin.
Asayişten içeri girdiğimizde bütün gözler bana çevrildi. Kirli beni sorgu odasına aldı, karşıma geçip oturdu,
‘’ Anlat Cahit seni dinliyorum?’’
‘’ Sedat Amiri de çağır bu konuşma üçümüzün arasında geçecek.’’
‘’ Sedat Amir şart mı?’’
‘’ Evet, şart.’’
‘’ İnşallah çağırdığımıza değer? Yoksa bunu sana çok fena ödetirim.’’
Gülerek cevap verdim,
‘’ Beni tanımıyormuş gibi konuşma Kirli. Ben bu odaya girebilmek için nelere katlandım. Önce şu kelepçeyi çıkar elimden.’’
Kirli soruşturma odasından çıktı, biraz sonra Sedat Amirle beraber geri döndü. Hemen ayağa kalkarak,
‘’ Çok özür dilerim Amirim, ama sizin de bu soruşturmada bulunmanız elzem.’’
Kirli,
‘’ Amirim, tanıştırayım Narkotik şubeden Cahit Baş komiser.’’
‘’ Ben de Sedat Amir. Bu kadar önemli olan şey nedir?
Cahit,
‘’ Amirim, konuşmalar kayda alınmayacak ve bu odada üçümüzün arasında kalacak.’’
‘’ Sen ne diyorsun Kirli?’’
‘’ Ben Cahit’e kefilim Amirim.’’
‘’ Seni dinliyorum Cahit Baş komiser?’’
‘’ Bir uyuşturucu şebekesinin peşindeyim içlerine sızdım. Bugün biraz dikkatsiz olsaydım, deşifre olacaktım. Kendimi bir çatışmanın içinde buldum. Neyse ki zarar görmeden atlattım.’’
Sedat Amir,
‘’ Bizden ne istiyorsun?’’
‘’ Koşulsuz şartsız yardım. Nereye gidersem gideyim bir kişi beni gölge gibi takip edecek. Fakat yakalanmayacak. Olurda yakalanırsa asla tanımam gerekirse bir kurşunda ben sıkarım.’’
Kirli,
‘’ O kadar uzun boylu değil.’’
Cahit,
‘’ Size sadece işin önemini anlatmak istedim.’’
Kirli,
‘’ Başka ne istiyorsun?’’
‘’ Ön kapıdan çıkmam doğru olmaz başka çıkış var mı?’’
Sedat Amir,
‘’ İşin o yanını düşünme. Kirli, Büşra Baş komiseri çağırır mısın?’’
‘’ Emredersiniz Amirim.’’
Biraz sonra Kirli, Büşra Baş komiserle odaya girdi. Cahit Büşra Baş komiseri görünce,
‘’ Olmaz Amirim başka birini takın peşime. Bu âlemde benim tanıdığımı herkes tanır.’’
Sedat Amir,
‘’ Heval’i gönderin.’’
Büşra soruşturma odasından çıktı. Beklemekten sıkılmaya başladığımız sırada kapı açıldı. Hansa bir kadını iterek içeri soktu.
Sedat Amir,
‘’ Kızım önemli bir konu üzerinde görüşüyorduk. Heval’i gönder buraya. Alın şunu da başka bir odaya tıkın. Sizinle mi uğraşacağım.’’
Birden umursamadığımız kadın konuştu,
‘’ Amirim ben istemeden beni buradan kimse çıkartamaz.’’
Kirli,
‘’ Konuşma kadın, söyleneni yap çık dışarı. Yoksa zor mu kullanayım?’’
‘’ Tam üstüne bastın bende istenileni yapıyorum. Kirli Baş komiserim beni Cahit Baş komiserle tanıştırmayacaksanız, ben kendimi tanıtayım. Demin odadan kovduğunuz Büşra Baş komiser. Ya da namı diğer Selma Güreli.’’
Hepimiz şaşkınlıkla Büşra Baş komisere bakmaya başladık.
Cahit Baş komiser,
‘’ Vay canına galiba baltayı taşa vurduk.’’
Büşra,
‘’ Galiba öyle oldu.’’
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.