GEL GİTLERİMİZ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Dertlerimiz, sıkıntılarımız ve acılarımız türlü türlüdür. Kimimizin derdi para kazanmak olur kimimizin sıkıntısı normal şartlar altında öylesine bir yaşamak olur. Bazımız gece gündüz acısıyla uğraşır bazımız yarasını iyileştirmek için çaba üstüne çaba gösterir. Birimiz dünya malına gözünü diker birimiz kalbini maneviyatla doldurma arzusunda olur.
Tam değiliz. Dört dörtlük hareketlerimiz yok. İşe yarar özelliklerimiz yok. Dün ile bugünü doğrulayan sabit çizgilerimiz yok. Yarım yamalık durumlara gebedir hayatlarımız. Yaşantılarımızın bir yanı diğer bir yana benzemez. Eksiklerimiz ve fazlalıklarımız illaki bir arada olur. Karmaşıklıkta boğulmayı, belirsizlikte soluklanmayı severiz biz insanlar.
Çokken az vaziyetteyiz, az’ken çok olmak isteriz. Pozitif enerjideyken olumsuzlukları göz ardı ederiz. Hüzündeyken her şeyi karamsarlıkla eşdeğer kabul ederiz. Sağlığımız yerindeyken hasta olma ihtimalimizi düşünmeyiz, hastayken dünya başımıza yıkılmış gibi davranırız. Soframız kurulurken komşumuz aklımıza gelmez. Aç durumdayken de her şeyde hakkımız olduğunu iddia ederiz. Garipliklerimize yeni gariplikler ekleriz.
Sözün özü, dışımız ve içimiz bir olmaz. Dışta mükemmel görünürüz iç dünyamız darmadağınıkla halay çeker. İşimiz gücümüz rayında olsa da vagonlarımızın içi berbat hâldedir. Mutluluğun kıyısında gel gitler tadan canlarız. Sevinci abartırız, hüznü büyütürüz. Aksilikleri ayağımıza çağırırız, çareleri az ararız. Çözüm odaklı fikirlere sahip olmayız. Özür dilemede sınıfta kalırız. Güzellikleri sürdürmede tembel oluruz.
Her şeyi duygusallığa bağlamada usta performanslar sergileriz. Mantığımızı pek kullanmayız. Başkalarının öğütlerine ihtiyaç duymayız. Dünyayı kendimizde görmeye ve bu yolda ilerlemeye devam ederiz. Bir biz önemli, biz gerekli kipiz.
Hata yaparken nedenlere sık sık başvururuz. Yanlış yaparken sebepleri ikide bir öne süreriz. Ne hikmetse kendimize bakmayız bir olay meydana gelirken. İşimiz ters giderken sıkıntıları kendimizden kaynaklandığını seçenek olarak değerlendirmeyiz. Varsa yoksa suçu dış ortama yahut başka insana yükleriz. Ve bu değişmeyen döngüde günbe gün bir ömür tüketiriz.
-Meselci