- 220 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
CANIM BABAM'IN ARDINDAN AĞIT...
Yine ayrılığın yıl dönümü ...
Yıllar su gibi akıp gitti ama ben hiç unutamadım seni...
Aylardan Ekim idi ve gidişin daha soğuktu Kasım’dan...
Unutamadım...
Hâlâ dün gibi aklımda...
Bir çığlıktı kopan sanki yüreğimden...
Nasıl da üşümüştü yüreğim.
O günden beri sevmez oldum ne bu ayı nede bu mevsimi.
O da beni sevmedi ki senden sonra bir acı daha bıraktı bana en hasından..
Ne çok ağlamıştım peşin sıra...
Henüz 12 yaşında bir çocuktum...
Yaşayamadım çocukluğumu...
Gözyaşlarım bile yanmıştı içime düşen acının dağlamasından...
Öylesine yorulmuştu ki gözlerim bir hastane kapısındaydım kendime geldiğimde Babam...
Ve kararmıştı hayatım, dünyam...
Bu yüzden bakışımda derin bir hüzün kaldı benim o günden beri...
İnanmak çok zor geldi ilk aylarda...
Belki de veda etmeden gittiğin için uzunca bir zaman dönmeni bekledim için için...
Sanki kapı aralanacak ve içeri girecekmişsin gibi...
-Of çok soğuk dışarısı, atın sobaya bir odun daha diyecekmişsin gibi...
Yine kış yaklaştı, sahi üşüyor musun oralarda ?
Dedim ya inanmak çok zor geldi ilk aylarda...
Onun için hiç sevemedim ekim ayını hiç...
Her gece rüyalarımdaydın özellikle Bayramlarda takım elbiseli...
Rüzgarda dağılmayan doğal olan kıvırcık saçların ve gözlerin vardı hüzün rengi...
Çok erkendi gidişin be çok erkendi Babam...
Alışamadım Rüzgar çok sert esiyordu ruhumda.
Ölüm kadar yalnız kaldım yalnızlığımda...
Yine ayrılığın yıl dönümü...
Albümleri araladım ve maziden bir iz aradım.
Baktım da hiç fotoğrafımız yok beraber veya yan yana...
Ne kadar acı değil mi...
Hiç yaşamamışız birlikte sanki.
Senden tek hatıra, sandığımda duran bazı eskimez siyah renkli fotoğrafların desem inanmazsın belki...
Yıllardır saklıyorum kaybolmasınlar diye büyük bir itinayla ...
Seninle en güzel anım ise bir gömleğin karelerinde saklı kaldı Babam...
Hani günlerce hastane odalarında yattığında sırtından çıkarmadığın kareli gömleğin ve elbiselerin...
Daha yaşanacak günler var neden erken yazıldı diye sorma bu satırlar... Canımı acıttı dışarıdaki adamların çocukları ile sarılmış resmi...
Biz hiç öyle sarılamadık seninle...
O yüzden bu sefer yazmak geldi içimden.
Üzülme yazdığımdan daha çok okuyorum ben sana...
Her gece üç İhlas bir Fatiha sürüyorum toprağına...
Gittiğin Berzah Aleminde rahat uyu rahat uyan sonsuzluğa diye...
Sen bırakıp gitsen de beni ben hiç gitmedim senden baba...
Mezar yoksulluğu taşımasın ruhun diye...
’’Öldü demeye dilim varmıyor hâlâ ...
Gitti diyorum zamansızca ve zaman durdu senin için 47 yaşında...’’
Kul Fani
28 Ekim 1976 anısına...
YORUMLAR
Üç ihlas bir Fatiha da bizden olsun.Allah rahmet eylesin Mekânı cennet olsun.Babasızlığın ne demek olduğunu çok iyi bilenlerdenim.Fani hayat bir gün bitecek ve biz de gideceğiz bekaya.Allah sonumuzu hayır eylesin.Dualarımızı göçmüşlerimizden esirgemeyelim lütfen.Onlar her şeyin farkında.Vefalı yüreği selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Alperen33
Cümlemizin geçmişlerine rahmet olsun...
Saygılar...