- 1173 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Evlenen Oğlum
EVLENMEK
Sevgili oğlum,
Bundan 26 yıl önce seni ilk kucağıma aldığım günü daha dün gibi hatırlıyorum. Simsiyah gür saçlı, siyah gözlü , sevgi ile bakan ve gülümseyen bir çocuktun. O zaman sorumluluklarımızın arttığını, baba olmanın hem en zevkli hem de en zor şey olduğunu anlamıştım.Biraz da korkmuştum. Nasıl bir baba olacağım diye?
Sevgili oğlum,
“Bizim evliliğimizin üzerinden daha ne geçti ki” diye, biz kendimize sorarken seni karşımızda Üniversite tamamlamış, işini eline almış ve evlenmek isteyen bir genç olarak görmek hem en azından doğduğun günki gibi heyecanlandırdı bizleri. Hayatın her adımında heyecan olduğunu ve mutluluk ve heyecanın hayatta hep güreş tuttuğunu anladım o zaman. Şimdi nişanlı ve yakında evlenecek delikanlı olarak gurur duyuyoruz seninle. Her işte olduğun gibi bir eş bve ilerde inşallah iyi bir baba olacaksın. Buna inanıyoruz tüm yakınların olarak.
Sevgili oğlum,
Hayat böyledir.
Evlenirsin, heyecanı daha geçmeden bir bakarsın baba olmuşsun. Bir bakarsın çocuğun başarıları ile seni geçmiştir ve senin okuduğun okullardan daha güzel okullar okumuş, dil öğrenmiş, senden daha sosyal olmuş, senden daha iyi bir işe girmiş olarak görürsün ve karşına geçerek “ Ben evleniyorum “der. Yuvadan yakında kendi kanatlarımla uçacağım. Sizden iyi uçacağım der. Sizden daha donanımlıyım diye de ilave eder. Çocuğunun büyüdüğünü de kolay kolay kabullenemezsin. Her insan babasının annesinin gözünde çocuktur çünkü her zaman.
Sevgili oğlum,
Evlenmek güzel olduğu kadar sorumluluğu da ağır olan bir kurum. İlkokulda öğrettikleri gibi “en küçük topluluk” İki kişinin topluluğu el ele vererek çoğalttığı seviyle yoğrulan ve sayı olarak da sevgi olarak da saygı olarak da artan topluluk evllilik.
Sevgili oğlum,
Bizde 2 ailede yaşadık. Anne ve babamızla ve evlendiğimizde eşimiz ve çocuklarımızla. Yani senin olduğun bir ailede yaşadık. Sende doğduğundan bu yana buna şahitsin. Ailede sevgi ve saygı vardı. Şiddet ve kötü konuşmalara yer olmayan ailede senin gibi başarılı ve azimli gayretli, milli duygularına bağlı insanlar yetişiyor işte. Seninde ailenle bu çerçevede ülkemizin geleceğine ışık tutacak evlatlar yetiştirmen için duacıyız. Sizler bizleri fersah fersah geçecek insanlarsınız.
Sevgili oğlum,
Sizlerin evlenmesi ile adına “dünür” denilen ve gerçek dostlar olan insanlar ile tanıştık. Onların da akrabaları ile tanışarak muhabbet ettik. Böylece koskocaman bir aile olduk. Sizler mutlu oldukça, bizlerde daha çok mutlu olduk. Bu da insanların ailede mutlu olunca işte, ailede ve çevresindekilere de mutluluk , sevgi, başarı saçtığının göstergesi değil mi ?
Sevgili oğlum,
Henüz evlenmedin, nişanlısın ama evlenmiş gibi heyecanlandırdın bizi yani. Hayırda yarışanlar, mutlulukta da sevgide de daha fazlasını vermek için yarışıyorlar . Tıpkı sizin gibi. Bu sevgi sınırları aşarak ulusararası hale geliyor. Yakında tüm dünyaya yayılacak belli ki bu sevgi ve yardımlaşma duygusu. Bizim dileğimizde çocuklarımızın sevgi ve başarısının ve “insanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” düsturu ile tüm dünyaya faydalı olmanız değil mi?
Sevgili oğlum,
İnsan gücü yettiği kadar okuyarak, yazarak, söyleyerek, paylaşarak , hediye ederek, selamlaşarak başkalarına faydalı oluyorsa hayatta ondan mutlusu olamaz. Başkalarına süreklli yersiz ve rahatsız edici tavırları ile zarar vermiyorsa ondan mutlusu da olamaz. Bir faydası olmadığı halde faydalı olduğunu zanneden ahmaklar kadar fakiri de olamaz. Velev ki maddi anlamda zengin olsun. Asıl olan insanın gönül zengini olması değil mi? Maddi anlamda serveti kaybedebilirsin ama manevi servet azim, kararlılık ve yardımlaşma duygusu insanın içine bir yer etti mi daha ölene kadar ayrılmaz. Manevi zenginlik bu işte.
Sevgili oğlum,
Her insana nasip olmayan şey evlilik ve babalık. Bize bunları nasip eden Yaradana şükürler olsun. Kimine de istemediği halde annelik ve babalık nasip olur. Önemli olan olana şükretmek, olmayana sabretmek. Servet de aynı şey. Kimi manevi zengindir kimi maddi. Seni eleştirene, alay edene sabretmek, seni seven dostların olduğunda şükretmek. Şükür ki senin de gerçek dostların çok. Onlars eni seviyor, sen onları. Bu da büyük zenginlik işte. Evlilikte gereçek dostların olması da evlilikte mutluluğun temel taşları işte.
Sevgili oğlum,
Bunlar aslında sana nasihat değil, bir tecrübe, duygu ve sevgi paylaşımı. Nasihat devri geçti. Kimse nasihat istemiyor ama sevgisini ve saygısını değer vermesini anlayarak bu toplum ölümünden yıllar geçse de insanları sevgiyle anarak onların nesillerine bile sevgi saygıda ksuur etmiyor. Maneviyatı güçlü insanların işte böyle zenginlikleri var. Bende kalbime dokunan insanları şahsen tanısam da tanımasam da aradan yıllar geçse de unutmuyorum. Kalbe dokunmak , dokunduğun insanın seneler sonra bile sana sevgi duymasına sebep olacak. O yüzden sende her yerde insanların kalbine dokunmaya devam et.
Sevgili oğlum,
Bunları evlilik öncesine sana anlatmamın bir manası , hikmeti olmalı. Bunlar üzerinde düşünesin ve daha geniş dersler çıkarasın diye sana yazıyorum. Özellikle söylemiyor yazıyorum ki “oğlum sana yazıyorum, okuyan dostum sen anla” demeye getiriyorum. Bu mektuplardan okumak isteyen herkes faydalansın diye yazıyorum , paylaşıyorum ki, hayat tecrübelerimizin manevi gücü dünyayı kaplasın.
Sevgili oğlum,
Doğduğundan bu yana sana yüzlerce mektup yazdım. İnternette gazetede, dergilerde yayınlandı. Yazdığım mektuğlar güncelliğini kaybetmediğimnden çocukken yazdığım mektular bile halen internette okunuyor. Amaç “oğlum sana yazdım, torunum sende oku ve ders al” diye gelecek nesillere de bırakmak. Onlar okur mu? Sen okur musun ? Bunun da benim meselem olmadığını artık sen de okuyan da anlasın.
Sevgili oğlum,
Sevgiyle başlayan bu mektup, gene sevgi ve bilgi paylaşımı ile sona geldi. Sana yazmaya devam edeceğim. Bu mektuplar geçmişten geleceğe köprü olan söz sanatları olarak tarihe not olsun.
Sevgiyle, mutlulukla , saygıyla, bilgiyle...
Varlığın bize güç veriyır. İyi ki varsaın. İyi ki evleniyorsun ve gelecek nesillerinin kalbi de senin gibi nurla dolsun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.