- 1176 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dostluk ve Nasihat
DOSTLUK VE NASİHAT
Sevgili dostum,
Bazaen banagelen insanlar, “bizim çocuklara ya da şuna buna nasihat et” diyerek söze başlıyorlar. Halbuki bilmiyorlar mı ki, nasihat isteyene söylenir senin istediğine değil.Hem günümüzde nasihat dinleyen mi kaldı? herkes nasihat veren artık.
Sevgili dostum,
Bazen, “hayatımı güzelleştirmek istiyorum, gelişmek istiyorum” diyenlerde oluyor. Halbuki çoğunun sadece laf ola beri gele cinsinden olduğuğunu da sonradan anlıyoruz.Sözler boşuna havada kalıyor. Eski tas eski hamam devam ediyor çünkü hayat. “Lafla peynir gemisi yürümez” diyenler bile lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyorlar.
Değerli dostum,
“Bana faydalanmak için kitap tavsiye et” diyenlerde çoğunlukla. Ama tavsiye ettiğimiz kitapları, hediye ettğimiz kitapları da zamanında okuyan ve faydalanan yok. İnsanların bu tutarsız tavırları da mesafeli olmamıza sebep oluyor. Okunmayan kitabı, uygulanmayan nasihatı neden verelim? Boşa olacak hiçbir şey yapmamak lazım.
Sevgili dostum,
Dünyanın nizamından, engelli insanlardan, güçsüz insanların çabasını anlatan hikayelerden, dizilerden ve filimlerden ders almayan ve bunlar öğrenme fırsatı değil de eğlenme ya da boş zaman değerlendirrme olarak algılayan insanlara nasihat neye yarar?
Sevgili dostum,
İnsan birine nasihat etmek istiyorsa nasihat estin. Faydalı oluyorsa bizlere emir verir gibi “nasaihat et” demeleri mantıksız geliyor.
Gerçekten kitap tyavsiyesi isteyen tavsiye kitabı okur ve okutur. Gerçekten seni seven değer veren “geleceğim” demez gelir. Seven sevdiğini gösterir. İstemediğin hareketi bir daha yapmaz. Bunu muhatabın da anlar.
Sevgili dostum,
Günümüzde gençler ve çocuklar dahil kimse nasihat istemiyor. Herkes kendince çok akıllı. Herkes doğru yanlış olan sensin. Değerini bilmeyen bizleriz sanki onlar bizim değerimizi bilenler. Kitaplarımızdan onlarca alıp da çevresine okumayı sevene hediye eden insanlar.
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
İşte bu yüzden kitaplar var. Okuduğun zaman sana bilgi veren ama nasihat etmeyen, kapattığında susan ve iısrarla aynı boş sözleri sana tekrarlamayan dostlar kitaplar her zaman.
Sevgili dostum,
Beceremediği şeyleri başkalarıan yükleyen, suçu başkasıana atan insanlar mı çoğaldı yoksa bana mı öyle geliyor ama çok insanla yüzyüze gelmek bile insanı rahatsız eder oldu. Çünkü nasihat olarak görünen şeyleri bile alay eden insanlar oldu. Hayattan desr çıkaramnayan gördüğünden ibret almayan insan sözlü nasihat ne kadar fayda sağlar ki? Göüzün gördüğünden beyin ders almıyorsa dilin samimiyetle söylediğinden nasll ibret alacak ?
Sevgili dostum, güzel Kardeşim,
Nasihatın illa sözlü olması gerekmez ki. Anlayana yolda giderken gördüklerimiz de aslında bir nasihat. Bir engellinin azmini görmek ve ibret alabiliyorsak nasihat. Alay ediyorsak nasihatı tepiyoruz demektir. Alay etmeyi alışkanlık haline getirmiş insana nasihat nasıl fayda edecek ki? İnsnalıktan saçma davranışları ile çıkmış insanı kendi istemedikçe naısl insan olduğunun bilincini nasihatla aşıılayalım ki ?
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
İnsanlara nasihat etmeyi bırakalım, dinleselerde gereğini yapmayan nezaket olsun, adet yerini bulsun diye dinleyene de nasihat fayda etmiyor. O yüzden isteyerek severek dinleyen ve bunu severek yapana nasihat etmek gerekiyor. Adet yerini bulsun diye toplanan topluluklarda dinleyenler istekli olmayınca konuşmanın da faydası olmuyor.
Sevgili dostum,
Bundan dolayı derim ki “az konuşmak, çok okumak ve dinlemek ama dinlediklerimizi de iyi gözden geçirmek gerekir” derim ki bu da sanırım nasihattan daha etkili nasihat olur. Susmak da çok zaman en güzel nasihattır.”Söz gümüş ise sükut altındır” demişler.
Sevgili dostum,
Sana bunu yazarken sosyal medyada şu söze rastladım “dürüst olmak sana çok arkadaş getirmeyebilir ama doğru arkadaşı getirir” demişler. Bende o yüzden derim ki “okumak maddi kazanç getirmez ama huzur ve boş konuşmaktan uzak kalmanın huzurunu getirir” anlayana. Ya doğru arkadaş olsun ya da arkadaşsız olsun.
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
O yüzden ben nasihat etmeyi de sormadan konuşmayı da bıraktım. “Sana ne sorsunlar” diye bilgiyi küçümseyen insanlara da nasihat etmek , konuşmak boşuna. Bilgiyi ve tecrübeyi küçümseyen insana değil nasihat etmek ismi ile hitap etmek bile boşuna. Halbuki insan kendine ismi ile hitap edilmesine sevinir.
Sevgii dostum, güzel kardeşim,
Bu mektuplarda bir nevi nasihat değil ni? Diye soracak olursan. Bu mektupların nasihat değil duygu ve sevgi paylaşımı, bilgi aktarımı olduğunu söylerim sana Burada “şunu yap bunu yap” diye sözler yok. Böyle olsa nasihat olur. Ama sende biliyorsun ki yazdıklarım samimiyetle sana bilgimi, sevgimi ve tecrübelerimi suna çabası. Daha doğrusu bildiklerimi anlatarak daha çok bilgi ve bilinç sahibi olman için sana düşünce ufku açma çabası. Gerisi senin bileceğin iş. Ben sana bir iki sayfa yazarsam sen bunu 50 veya 100 sayfa bir kitap olarak da okuyabilirsin. Ya da okuyan biri “ amma laf kalabalığı yapmış” da diyebilir. Belki öyle belki böyledir bu mektup yani.
Sevgili dostum , güzel Kardeşim,
Bu mektup asında senin bana sevgi aktaraımının benim sana bilgi aktarımı olarak dönüşümü olarak da algılanabilir. Sen ne verirsen muhatabın sana daha fazlasını verir. Muhatabın doğru muhatapsa tabii ki.
Sevgili Kardeşim,
Bir mektubun daha sonuna gelirken bilgi dağarcığımıza yeni kelimeler eklemenin mutluluğunu yaşadım. Bu mutluluğu yazan ve gerçek manada okuyan anlayan anlar. Mutlu olmak istiyorsak gerçekten bizi sevenlerle daha çok zmaan geçirelim mektupla da olsa...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.