- 208 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
IĞDIR’IN YAKIN TARİHİNE NOTLAR -XXXVIII
- Karakoyunlu İlçesinin Yetiştirdiği Değerlerden Bazıları Emir ŞIKTAŞ Toplumun yaş ortalamasını 65 olarak kabul edersek her yaş grubu nesilde değişik kişilikte, karakterde, beceride, kabiliyette insanların olduğunu ve her jenerasyonda bilinçli kişileri aynı toplumun yetiştirdiğini görmekteyiz. Toplumlar insanları gruplandırırken, fiziksel ve akıl gelişimini de dikkate alarak asıl isimlerinin yanına biraz da tanıtmak ve değerini belirlemek amacıyla yeteneğini de belirtir göbek sayılabilecek tanıtım adlarını da eklemişler. Örnek, birçok işten becerisi olan, her sorunlu işe çözüm bulmada mahir olan kişilere Usta derlerdi. Toplumuna yol başılık yapan, toplumu kötülüklerden akıl yoluyla koruyan, güzele yönlendirenleri öğrenmeye çalışırken, Karakoyunlu ilçesinin yetiştirdiği kişilerden bazılarını anmak istiyorum. *Karakoyunlu’nun ender yetişen insanlarından birisi Molla Muhammed Güzelsoy’dur. Karakoyunlu ve Iğdır’ın köklü ailelerinden olan Molla Muhammed Güzelsoy isimli derin alimin, döneminin en iyi, akılcı, bilgili, halkına faydalı, eğitmen, toplumu motive eden, barışçı, bütünleştirici hocalardan biri diye tanıyan yaşlılarımız tarafından dualarla anılmaktadır. Eğitimini Tebriz’de ve Revan Göymecit’te tamamlamış ve 5 Kasım 1980 yılında, 87 yaşında gözlerini hayata kapamıştır. Geçimini manifaturacılık ile temin etmiştir. Şairlik yönü de vardır. Şiirleri bazı öğrencilerinde varmış. *Karakoyunlu’nun cami hocalığını yapmış olan Molla Muhtar Polat, Revan ve Necef’te ilmini tamamlayarak Karakoyunlu’da ikamet etmiştir. 1948 yılında rahmete gitmiştir. Ermeni saldırılarında halkın birlik olup, Ermenilere karşı savaşıp, Karakoyunlu’ya Ermenilerin girişini engelleyen gönüllü birliklerin içerisinde yer almış ve savunmada birliklerin oluşmasına destek vermiştir. Halkın güncel sorunlarını çözmesine destek vermiş ve ekonomik olarak zor şartlarda eğitimini almıştır. Emsallerinden H. Tahir Şıktaş rüyasında caminin direklerinden birisinin kırıldığını gördüğünü anlatmış ve birkaç saat sonra hocanın vefat haberi geldiği anlatılmıştır. Yardımsever, çalışkan, tarımla geçinen bir hocaymış. *Karakoyunlu’nun döneminde ilk yetişen doktorlarından olan Üroloji dalında uzman olan Dr. Halil Güzelsoy, yöremizden çıkan ve halka faydalı olan ilim adamlarımızdandır. Erzurum ve Bursa da görev yapmıştır. Bursa da yaşamını sürdürmektedir. 1936 Iğdır doğumlu olup 88 yaşındadır. *Karakoyunlu beylerinden ve önderlerinden Iğdır Belediye Başkanı ve Milletvekili Rıza Yalçın’ın oğlu rahmetli Avukat Ataman Yalçın Karakoyunlu’nun yetiştirdiği ender kişilerden biri idi. 1937 Iğdır doğumlu idi. Avukatlığı yanı sıra Gazetecilikte yaptı. Bir dönem siyasetle de ilgilendi. Uzun süre Iğdır’da Avukatlık hizmeti verdikten sonra Bursa’ya yerleşti ve Bursa da 2017 yılında rahmete gitti. Dürüst kişiliğini siyasette de devam ettirdi. *Molla Meşedi Veli Al hoca Karakoyunlu da cami hocalığı yapmış, halkın sevdiği bir isimdi. Molla Meşedi Veli Al hoca savaşın, açlığın ve kıtlığın olduğu yıllardan geçmiş, okumasını tamamladıktan sonra ömrünü Karakoyunlu da cami hocalığı yaparak geçirmiştir. Son yıllarını bende hatırlıyorum. Rahmetli babam H. Salih Şıktaş hocayla olan bir anısını şöyle nakletmişti; Çok huzursuz olan kızım Leyla’ya nazar duası yazsın diye Molla Meşedi Veli hocaya gitmiştim. Çocuğun ismini sordu bende Leyla dedim. Yanında oturanlardan biri “boş ver duayı, çocuktur, geçer” diye telkinde bulundu. Hoca ise şöyle anlattı “Bir gün Mecnun’u padişah sesler ve ‘nedir bu Leyla, Leyla deyip dağı taşı gezip duruyorsun, gel güzel cariyelerimden biriyle evlen, Leylanın güzelliği de yok, nesine vurulmuşsun şunun’ der. Buna içerleyen Mecnun şöyle cevap verir; “Padişah’ım sen Leyla’ya bir de Mecnun’un gözüyle bak” Şimdi siz ona birde Salih’in gözüyle bakın” diye kıssadan hisse anlatır. *Bir sohbette söylenenlere cevaben babam H. Salih Şıktaş söz alarak şöyle bir kıssadan hisse anlatmıştı. “Avlanmaya çıkan avcı bir Maral’ı avlamak isterken okuyla yaralar ve Maral yaralı kurtulur ve koşar gelir bir su kenarında su içip, dinlenmek ister. Yaralı olduğunu gören su içindeki kurbağa çıkar ve geçmiş olsun Maral kardeş der. Maral sağol dahi demeden peşine ilave ederek der ki; “Maral/Ceylan kardeş bilmiyorum ki bu zalim avcılar sen Maral’dan, ben Maral’dan ne istiyorlar.” Kendisini Maral gibi bir güzelin eş değeri güzel saymaya çalışan kurbağanın bu sözleri üzerine şok olan Maral şöyle der; “Kurbağa kardeş, o zalim avcının oku beni o kadar yandırmadı, senin bu sözün beni yandırdı” der ve dinlenmeden oradan uzaklaşır. Bir döneme damgasını vuran insanlarımızı rahmetle anıyorum.
Yr. Kaynakça; Ondört tv.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.