- 206 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Okunmayan Kitaplardan, Akıllı Telefonlara
Telefon, tablet, bilgisayar bunlar ayrılmaz dostlarımız oldu. Dostlukları kime göre olduğu tartışılır. Gençlere göre ’anadan babadan bile önemli. WhatsApp da Instagram da dolaşan sohbetler, yapılan canlı yayınlar her daim en ön planda. Onlar için âdeta ’ gündem meselesi!’ Ana maddeleri de ’ akışta kalmak. ’
Evet, akışta kalmak gündemden an ve an haberdar olmak onlar için Instagram, TikTok, Snapchat, WhatsApp gibi uygulamalarla sınırlı. Hâlbuki gündem denilen şey; ülke gündemi, dünya gündemi, Avrupa gündemi olması gerekir. Ebeveyne göre böyleyken sosyal medyadaki ’ dedikodular ve yalan haberler ’ onlar için gündem noktası. Peki ya neden? Bizlerin onlara yasak veya engel koymadan ellerine sussun diye tutuşturduğumuz ’ telefon’ lar. Tabikî " telefon!" Hangi anne baba çocuk ağlarken akıllı telefon yerine kitap koyuyor? Sanırım kimse. Neden böyle. tabikî hayatın hızla akıyor olması. Annenin kendisine ayırdığı zaman azaldıkça diğer işlerini yapmak için ayırdığı sürede çocuk sessiz olsun diye önlerine konulan telefonlar bu bağımlılığın başlangıç noktası oluyor. Bebek anneden çok telefonu görür hâle geliyor. Anneler de çocuk için ’ iyi yaptım o da mutlu bende ’ diye düşünürken asıl o zaman çocuğa zararın büyüğünü veriyor.
O dönem fark etmiyor tabi. Ne zaman fark ediyor? Ders çalış diyeceği okul çağına gelince. Çocuk alışkın bir kere bıraktırmak hâk getire! Kitapların sadece yüzüne bakıyorlar. Kitap kapağını bile okuyunca anlayamaz hale geldiler.
İçlerinden birkaçı çıkıp da ’ yüreklilik’ gösterip kitabı okumaya kalkan çocuklar ise çoğu kez ilk paragraftan sonra anlamadığı için bırakıyor.
Kitap okumak artık bulunmaz Hint kumaşı! Okuyabilene aşk olsun! Okumayan çocuklar da beraberinde ders çalışmayı sevmeyen nesle dönüştü. Nesil böyle giderken ebeveynler sorunun çocukta olduğunu zannetti. Sorun kimde? tabikî ailede. ’Çocuk sussun ’ diye ellerine tutuşturulan telefonlar ilerde onları içinden çıkılmaz duruma soktu. Hiç bir aile sorunu kendisinde görmedi. Sorun sadece çocukta. Bu sefer çocuğunun kendi isteklerini gerçekleştirmelerini isteyen aile; çocuğuna baskı, zorbalık gibi kötülükleri yapar duruma geldi.
Çözüm ise basit! ’ Aile çocuk için ayna niteliğindedir’ . Büyüklerinden ne görürse onu gerçekleştirir. Bu nedenle önünde telefonla haşir neşir olmak yerine kitap açıp okumak gereklidir. Öyle tüm gün oturmak gerekmez. Birkaç saat oturup beraber ’ okuma saatleri’ yapmak, okunulan kitapları haftalık yorumlamak bu çözümlerden biri. Ve tabikî arkadaş ortamları. Ellerinde telefonla dolaşan çocuklarımıza, aile ortamımızda kitaplara alıştırırsak onlar da birbirlerine bu etkinlikleri alıştırabilir. ’Kitaplar, insanları birleştiren dünyanın dilidir’ der bir filozof. Tek bir kişide bile gören çocuk ilerleyen günlerde merak edip denemek ister. İşte o an başlar kitap tutkusu. Ve bedende yayıldıkça yayılır.
Kitap tutkusu olur bir kitap avcısı. Her kitabı okumaz artık okusa da saçma bulur. İnce eleyip sık dokuyan kitap avcılarına dönüşür
YORUMLAR
“Çocuklar ebeveynlerinin sözlerine değil davranışlarına odaklanırlar” demişti bir seminerinde merhum Doğan Cüceloğlu.
Kötü alışkanlıkları veya davranış bozuklukları olan ebeveynlerin, çocuklarını sağlıklı bir şekilde yetiştirmeleri de pek mümkün olmasa gerek!
Atalarımız “Ya huyundan ya suyundan” diye boşuna dememişlerdir…
Etkileyici bir yazı kaleme almışsınız, maşallah!
Birbirinden kıymetli nice yazılar yazmanız dileklerimle…