SORUNLARI KENDİNİZE DERT ETMEYİN

• 20 Şubat 2024 Salı 01:37:44

SORUNLARI KENDİNİZE DERT ETMEYİN

İster kendimden kaynaklı, ister bir baskasından kaynaklı olsun. Her yaşanan sorunu kendime dert ederek üzuluyordum!

Bu tutumdan kurtulmanın yollarını arıyor, kişisel gelişim kitaplarını okuyor ve kendimce doğru olan bazı kararlar alıp, sonra da o kararları uygulamaya sokuyordum.

Fakat iki tarafı keskin bir bıçak gibi, ya aşrı derecede duyarlı oluyor veya buz dağları gibi katı ve soğuk oluyordum.

Her iki tutum da netice itibarıyla ruhumun derinliklerine kadar bana zarar verdiğini de biliyordum.

Çocuklarım okula ilk başladığı zamanlarda, arkadaşlarımın çocuklarının başarısını sorduğumda; "bir heyecanla ders çalışıyorlar sorma gitsin." Ne zaman sorsam, herkesin çocukları şakır şakır ders çalışıyor, benim çocuklarım ise, oyun oynamaktan başka hiçbir işe yaramadıklarını düşünüyordum. Ne zaman cocuklarıma; "bak oğlum şu çocuklar ne kadar başarılıdır." desem, benim çocuklarımın içi burkulur, köşelerine çekilir di. Ta ki çocuklarımı mukayese ettiğim o çocuklardan birisinin, arkadaşını bıçakla yaralayıp, neredeyse ölümüne sebebiyet vermesine kadar.

O gün cebimdeki bloknotu çıkardım ve; "MUKAYESE ETME, KARSILAŞTIRMA YAPMA!" diye yazdım.

Kamda benim emrim altımda çalışan birkaç kişiyi birkaç konuda, birkaç hata, veya kusurundan dolayı kınama cezası verdim. Ki kurum ve kuruluşlarda kınama cezasının verilmiş olması, kınama cezası verilen kişinin, kadro derecesinde ilerlemesine bazı hallerde engel teşkil eder! Ve o kişi hak ettiğini düşündüğü terfiyi, alamamasından dolayı sizi suçlar ve bu suçluluk duygusunu mutlaka sicil amirine yaşatır. Ki bu duyguyu ben de yaşadım.

O an, herzaman cebimde taşıdığım blok notu çıkarıp, büyük harflerle; "KİMSEYİ KINAMA" diye yazdım.

Birgün karşılaştığım olumsuz bir olayı, ilgili mercilere şikayet ettim. Ne var ki, şikayet ettiğim konu toplumsal duyarlılık gerektiren bir konu olmasına rağmen, kimse şikayette bulunmamıştı. Doğal olarak, konuyla ilgili o ana kadar şikayet gitmediği icin benim şikayetim de dikkate almamış ve gereği yapılmamıştı.

Hemen cebimden blok notu çıkarıp, büyük harflerle; "HİBİR KONUDA HİÇBİR KİMSEYİ ŞİKÂYET ETME" yazdım.

Aradan uzunca bir zaman geçmişti. Çok sevdiğim oyuncu bir dostum. Kardeş dediğim bir tiyatro sanatçısının ricası üzerine kendisine tek kişilik bir oyun yazıp teslim ettim. Ne zaman sorsam; ezber yaptığını, hazırlandığını söylüyordu. Birgün oyunun genel provası için beni aramış ve; "şu tarihte genel prova yapacağım. Mumkünse, senden oyunu seyredip, eleştirmeni isteyeceğim!" demişti.

Bahse konu tarih ve saat geldiğinde, oyun salonunda yerimi almış, oyunu sonuna kadar pür dikkat izlemiştim. Ne var ki, oyunun, benim yazdığım metinle hiçbir alakası yoktu.

Oyun oynanmış, selam vermiş ve oyunun çıkış noktasınin da ben olduğunu vurgulayarak, salonda hazır bulunanlardan eleştiri talebinde bulunmuştu. Herkes riyalı bir biçimde eleştiri yapmış, sonra sıra bana gelmişti.

Ben oyunda, dekordan, spot ışıkları, kostümden dış sese kadar nerelerde ne gibi hatalar olduğunu söyleyince, oyuncu dostum; "Ben bu oyunu dostum Efkan’ın yazmasını istemiştim. Yazdığı metini ezberde zorlandım, sonra kendi yazdığım oyunu oynamaya karar verdim. Sanırım dostum Efkan oyunu kıskandığı için olumsuz eleştirdi!"

O an yine cebimde taşıdığım blok notu çıkarıp büyük harflerle; "SENDEN İSTENMİŞ OLSA BİLE, KİMSEYİ ELEŞTİRME" yazdım.

Bütün bu deneyimlere rağmen, duygusallık ya da katılıktan kurtulmak için, uzun yıllar pratik yaptım. Sonra, hayatımı olumsuz yönde etkileyen sebebin, bu dört temel kategori olduğunu anladım:

1- "KİMSEYİ BİR BAŞKASIYLA MUKAYESE ETME VE KARSILAŞTIRMA YAPMA!"
2- "KİMSEYİ AYIPLARINDAN YA DA KUSURLARINDAN DOLAYI KINAMA!"
3- "ÇÖZÜMÜNE KATKIDA BULUNAMAYACAĞIN HİÇBİR KONUDA HİÇBİR KİMSEYİ ŞİKÂYET ETME"
4- "SENDEN İSTENMİŞ OLSA BİLE, KİMSEYİ ELEŞTİRME!"

Nihayet yaşımın getirdiği bir ağırbaşlılıkla, mutsuzluğun temelini dayandırdığım bu dört kötü alışkanlık, ikili ilişkilerimde beni mutsuz ediyordu. Öyleyse kendi kendime söylenmeyi bırakıp bu tutum ve davranışlarımdan vazgeçip çok daha mutlu bir insan olmalıyım diyerek, kendim ve çevremdekilerle barış imzaladım!

Efkan ÖTGÜN