- 397 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
AHİLİK ETİĞİ
Yitik Değerler... Ahilik Etiği...
Akademik eğitimin üç temel ilkesi;
1.Teknik eğitim.
2.İlgi,bilgi,kişisel yatkınlık ve el becersi.
3.Özgüven,Hayal gücü ve Cesaret.
Ahilik değerlerinin gün geçtikçe dahada önem kazandığını düşündüğüm şu zamanlarda, günlerimiz kaybolan değerlerimizi aramakla ve hep geçmişe dönük bir özlemle geçiyor.
Bu konuda "ahlak" felsefesininde (etik) hayli öneme sahip olduğu dip notuyla beraber,
mesleki yeterlilik ve MESLEKİ AHLAK konusu, üzerine kitap yazılabilecek detayda ve derinlikte bir konudur.
Eskiler iyi bilirler;
Yetmişli seksenli yıllar hatta doksanlı yıllarla birlikte hayatımızda hiçte hafife alınmayacak derecede geçiş evreleri oldu. Teknoloji’nin gün geçtikçe
daha da işleri kolaylaştırması geleneksel metotların adeta unutulmaya yüz tutmasının önünü açtı.
Denilirdi ki; "Bir meslek dalında ehilleşmek; ancak ve ancak bir ustaya çıraklık etmekle tabiri caizse o işin mutfağında yoğrulmakla mümkündür."
Atasözü derdiki; "Çıraklığını yapmadığın işin ustalığına soyunma."
Meslek liselerinin hayli önem kazandığı şu günümüz çağında ara eleman sıkıntısının bu denli artacağı beklenmedik birşey değildi zaten.
Mesleki eğitimin üç temel ilkesi;
1.Çıraklık
2.Kalfalık
3.Ustalık
.
.
...Zanaatkar,Sanatkar olma yolunda sanki bir eğitim serüveni gibi şekillenmişti.
Bu kavramlara açıklık getirecek olursak;
Kendi yorumlarımla;
Çıraklık:
Çırak olmak demek; bir mesleği icra etmek (mesleği öğrenmek) amaçlı, o meslek dalında işinin ehli bir ustaya hizmet ederek (yardımcı eleman modunda),
ilgili mesleğin temellerini,detaylarını,inceliklerini kısacası mesleki yeterliliklerini, o meslek dalında kullanılan ham madde,teçhizat,takım,makine vs.. ekipmanların
kullanımını, ilgili bakım onarım teknik ve tecrübelerini edinerek, ilk günlerini genelde izleme modunda geçiren, ara ara el pratiği geliştirme amaçlı uygun işler ve sorumluluklar yüklenen,
temelde mesleki odaklı kendisini yetiştirme ve geliştirme gayesini kendisine hedef edinmiş, ilgili sanat dalında belirli bir dönem çalışmış yada hala çalışıyor olan USTA ÇIRAĞI personel olmak demektir.
Kalfalık:
Bilirli bir meslek dalında çıraklık evresini tamamlayarak, mesleki yeterliliğe ve iş yapabilecek pratiğe ulaşmış,
gerek mesleğin inceliklerini işlemek, gerekse tecrübe ve bilgi birikimi noktasında pişme sürecini işinin ehil bir usta-zanaatkar yanında yağurularak geçirmiş yada hala geçiriyor olan,
icra ettiği meslek dalında ilgili işleri sorunsuz olarak yapabilen, üretim ve imalat süreçlerini özümsemiş, mesleki inceliklere ve detaylara hakim, yetişmiş insan gücüne sahip usta yarısı personel olmak demektir.
Ustalık: Ustalık kavramı kısa ve öz olarak icra edilen meslek dalına yeni çıraklar, kalfalar, ustalar yetiştirebilecek yeterli olgunluğa erişmiş gerekli tecrübe ve bilgi birikimine sahip İŞİN EHLİ İNSAN OLMAK demektir.
Zanaatkar: Sanatkar yada Zanaatkar kavramları icra edilen meslek dalında sanatına yenilikler getirebilmiş, üretilmeyeni üretmiş, denenmeyeni denemiş, kısacası geleneksel mototların dışına çıkabilmiş
asırlar boyu ayakta kalacak eserler bırakma adına mücadeleler vermiş, eserlerinde ve tasarımlarında farkındalık izlenimleri bulunan ömrünü mesleğe adamış İşin ehli insan olabilmektir. Kısacası Mimar sinanlar olabilmektir...
Günümüzde herhangi bir ustaya işi düşüpte aldatılmamış kandırılmamış neredeyse pişman edilmemiş birisi ile karşılaşmak mümkün değil gibi bir hal almaya başladı.
Piyasada ustadan çok ustacığın eline kalmış olan sanayi sektörü ve esnaf olamamış sözde tücaarların elinde oynatılan çarşı pazar sektörü maalesefki son zanaatkarlarını ayakta tutmakta zornalanıyor.
Pişman edilmiş bir müşteri demek sanayiden elini çekecek bir profil demektir. Her hangi bir ustaya artık güven konusunda kendisinde sürekli bir tereddüt hissi ile yaşayacak insan demektir.
Bu tür insanların en büyük zararı ise işini layıkı ile yapan Ahilik etiği değerlerinden ayrılmamış insanlarımıza ustalarımıza oluyor maalesef.
Üretim süreci;
1.Tasarım estetik,
2.Kaiiteli hammadde tedariği
3.Sağlam ve problemsiz işçilik ile tamamlanmadığı sürece üretilen her ürün, ham made, yarı mamül gerçekte kazanılması çok zor olan kaybedilmesi olası bir müşteri demektir.
Müşteri ile Ustanın değerlerinin örtüşmediği her ticari faaliyet bir daha geriye dönüşü olmayacak bir müşteri-usta (kısacası ahbablık) ilişkisinin başlamadan bitmesinede zemin hazırlayacaktır.
Özellikle Meslek Liselerinde yada usta çırak ilişkisi özelinde ahilik etiği üzerine sağlam temellerin atılması ve Ahlak Fesefesi konuları geleceğimizin usta adayları olan usta çıraklarına daha küçük yaşlarda aşılanması gereken bir konudur.
Çırak yetiştirmek alanında zirve yapmış sağlam karakterli her ustanın aynı zamanda mesleğinin devamlılığı açısındanda sanatına olan bir minnet borcunu ödeme gayesi taşımalıdır.
Mallesefki; içimizde günden güne sayısı dahada azalan, Ahilik etiği değerlerine bağlı nice ustalarımızın kıymetinin bilinmemesi onların özellikle teknolojik imkansızlıklar noktasında kaderlerine terk edilmeyip el sanatlarına olan ilgini artırılması noktasındada kendimize düşen görev sorumlulukları tekrardan sorgulayıp, mesleki yatkınlık noktasında gelecek vaadeden göz bebeğimiz evlatlarımızada mesleki alanlarda doğru yönlendirmelerde bulunarak üzerimize düşen görev her ne ise ona yönelmemiz kaçınılmaz bir zorunluluk hali taşımaktadır.
Benim çocuğum eğerki sanata yatkınsa; esnaf olsun, sanatkar olsun kısacası meslek erbabı olsun diyebilecek nice güzel günlerin bizleri yakın zamanda beklediği ümidi ile sözlerime ahilik etiğini yitirmemiş çevrenizdeki dürüst insanlara sahip çıkma görev ve sorumluluğunu tekraren hatırlatır,
Sanata, sanatçıya ve tüm usta zanaatkarlarımıza meslek hayatlarında başarılar diler, tüm okuyucularıma teseşkkür eder saygılar sunarım.
16.02.2024 | Ahbab HASAANİ
YORUMLAR
Muhteşem bir yazı.Bilgilendirici ve özendirici.Ahilik teşkilatı, yüksek ahlaka mensup kişilerin toplandığı bir yer olarak kabul edilmiştir.
Günümüzde insanların ahlaki yönden dejenerasyona uğraması ahilik etiğini kötü etkileyecektir .Tamire götürülen eşya tamir edilmediği gibi üzerinden orijinal parçasının sökülüp tüketicinin mağdur edilmesi yenisine yönelmeye sebep teşkil etmektedir.Üretime ket vurulmuş ithal özendirilmiş ve içi boşaltılmış bir eğitim sistemi topluma dayatılmaktadır.İnsanlarda kanaat bitmiş kısa yoldan köşeyi dönme isteği toplumu çürütmektedir.Kaz gelen yerden tavuğu esirgememek gibi hasletler neticesinde ne kaz ne de tavuk kaldı elinizde.Küçüldükçe
küçülüyoruz.Ben bilirim kültürüyle de herkes kendi çapında patron..
Emeğinize yüreğinize sağlık.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 16.2.2024 16:23:02 zamanında düzenlenmiştir.
Ahbab Hasaani
Meslek Etiği ve Ahilik ile ilgili yazıyınızı kutlarım. Önemli bir konuya değinmişsiniz.
Saygı ile.