- 135 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Hilm
Hilm basitçe yumuşak tabiata,huya sahip olmak demektir. İnsanları olgunlaştıran, yücelten kemale ulaştıran güzel sıfatlardandır.Bu meziyete sahip olan kişileri herkes sever,cana yakın bulur, hürmete,saygıya ve sevgi gösterilmeye layık görür.
Hilm,sabrın huy haline gelmiş şeklidir. Hilm, öfkelenmemek her çeşit eza, cefa, sıkıntı, hakaret ve alay halinde bile soğukkanlılığı muhafaza etmektir. Yani gazap halinin olmamasıdır.
Hilm,yumuşak huyluluk,nefsin iyi şeylere boyun eğmesi ve güzele doğru koşmasıdır.
Hilm:Gazabın bir hışım gibi insan nefsine hücum ettiği zaman,cezalandırmaya ve intikam almaya gücü yettiği halde,bu fikirden vazgeçip , yumuşaklık gösterip,orta yolu bulmaktır.İntikam almak kuvvetli insana has olduğundan,acizken halim görünüp de kuvvetlenince şiddetli ve gazaplı görünen kişilere halim kimseler denilmez.Bununla beraber hakkını müdafaadan da aciz kalmak, dinimizce uygun görülen bir tutum değildir. Dimizin izin verdiği ölçüde gazap duygusu,övülen bir harekettir.
Özellikle dinimizin, milli değerlerimizin müdafaası uğrunda omuzlanan vakurca mücadele ve mücahede hilm denilen fazilete zıt düşmez.
Demek ki,hilm yerinde kullanılmalıdır. Yumuşak huylu olmak her türlü zillete,hakarete katlanmak değildir.Vakar ve şeref söz konusu olduğunda misliyle karşılık gereklidir.Fakat bu karşılık verme haddi ve ahlak kurallarını aşmamalıdır.
Cenab-ı Hak’kın bir ismi de Halim’dir.
Kur’an-ı Kerim’de mü’minlere karşı Allah’ın Gafur ve Halim olduğu beyan buyurulur ve bu iki isim birlikte anılır.Yani,Cenab-ı Hak,Gafur ismiyle mü’minlerin günahlarını affettiği gibi,Halim ismi ile de onları hemen cezalandırmaz,onlara mühlet tanır,müsamaha gösterir.Kusur ve günahlarından dolayı mü’minlerin rızıklarını kesmez,onlara Halim ismiyle muamelede bulunur.
Bu bakımdan Allah-u Teala Hazretleri bizlerin merhamet sahibi ve yumuşak huylu olup,insanlara iyi muamele etmemizi tavsiye eder ve yumuşak huylu insanları çok sevdiğini bizlere bildirir.Aynı şekilde Peygamber Efendimiz(a.s.m.)’da Abdü’l-Kays kabilesinden Enceş’e:"Sende iki haslet var ki,onları Allah sever.O da hilm ve ağırbaşlılıktır." (Riyazü’s-Salihin,II,56) buyurmuşlardır.
Peygamberimiz Aleyhisselâtü Vesselâm sadece yumuşak huyluluğu tavsiye etmekle kalmamış,bunu aynı zamanda uygulamıştır. Kur’an’da da ifade buyurulduğu gibi:"Allah’tan bir rahmet eseridir ki,sen onlara yumuşak davrandın.Eğer sen huysuz ve katı kalpli birisi olsaydın muhakkak onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi." Al-i İmran,3/159
Ayet-i Kerim’de de buyurulduğu gibi cahiliyye devrinin bedevi,kaba,cahil,ahlaksız, kavgacı,Allahı tanımayan bir topluluğuna karşı tek başına mücadeleye çıkan bir fedai Hz.Muhammed;
onca sıkıntı, çile,hakaret,taşlama,öz vatanından adeta kovulma ve benzeri görülmemiş bir çok hadise ve o her şeye,herkese karşı sabırlı, yumuşak, merhametli,sevgi dolu tavırlarıyla sıra dağlar gibi dimdik ayakta ve sarsılmaz.Onca kötülük yapanlara karşı asla beddua etmemiş, onlara hep güler yüzlü davranmış,tatlı dille nasihat etmiştir.Ve sonunda kazanan olmuş,tek başına çıktığı yolda,kısa zamanda inananlar artmış,Müslümanların sayısı çığ gibi büyümüştür.
Bu bakımdan bizlerde Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâmın uygulamış olduğu metodu uygulamalı ve insanlara kaba,kırıcı,kötü sözler yerine yumuşak huylulukla hareket edip , güzel sözler sarfetmeliyiz.Nezaketi asla terketmemeliyiz. Karşımızdaki insanlar kırıcı hatta kötü niyetli olabilirler fakat, onlara iyi muamele ederek bu kötülüklerinden vazgeçirmeye vesile olabiliriz.
Ayrıca her insanın yaratılışı bir değildir. Kimi insanlar sert mizaçlıdır. Mesela,Hz.Ömer r.a.) sert mizaca sahip olmasına rağmen İslam Dinini kabul edip,İslamiyet’teki güzellikleri keşfedince bu özelliğini İslam’ın düşmanlarına karşı kullanmıştır. Yani büyük insanlar kime ne zaman hil’mi,ne zaman öfkeyi kullanacaklarını iyi tespit edip gerektiği şekilde davranmışlardır. Kur’an-ı Kerim’de emir buyurulan:
"Kafirlere karşı şiddetli, aralarında merhametlidirler." Fetih,48/29 prensibine tam uymuşlardır.
İnsan doğuştan halim olmayabilir.Fakat sonradan bu huyu kazanmaları zor bir şey değildir.Biraz gayret bunun için kafi gelir.Bu gerçek hadis-i şerifte şöyle ifade buyurulmuştur:
"İlim ancak teallüm(öğrenme gayretiyle)elde edilir.Halim olma da,yumuşak huylu olmaya gayret edip,kendisini zorlamakladır. Hayrı murad edene hayır verilir,şerden sakınan kimse de şerden korunur." (el-Acluni,İsmail b.Muhammed,Keşfu’l-Hafa,I,652)
Şu kat’idir ki,toplumu sevk ve idare mevkiinde bulunan kadroların bu fazileti çok iyi bilmeleri ve nefislerini bu yolda terbiye etmeleri,mevkilerinin bir icabıdır.Şunu da unutmamak gerekir ki,hilm de orta yolu uygulamaya dikkat etmeliyiz. Çünkü bunun aşırılıkları zararlıdır.
Orta yolu bulmak,hepimizin kaçınılmaz vazifesidir. Allah;yumuşak huylu,din kardeşlerine şefkat ve merhamet eden kulunu sever.
Ahlak kitaplarında bizim kitabımızda ele almaya çalıştığımız güzel huylardan daha başkalarına da yer verilmiştir. Ancak biz burada örnek teşkil etmesi açısından bir kısmını ele aldık.Ruh terbiyesinin anahtarını elimizden geldiği kadar sizlere sunmaya çalıştık.Bundan sonrası siz değerli okuyucularımızın gayretleriyle bağlantılıdır.Allah hepimizin gayretini arttırsın. Cenab-ı Hak’kın emrettiği, Peygamberimiz(asm) ’ın tavsiye ettiği güzel huyları kendimize mal edip,meleke haline getirip uygulayan insanlardan bizleri eylesin.Amin.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.