- 235 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
BUGÜN 6 ŞUBAT KIYAMET BİZE
Hafta sonu gitmiş olduğumuz Hassa ilçesinden geç vakitlerde, İskenderun’daki evimize, 6 Şubat 2023 tarihinde Pazartesi günü saat 00:1 sıralarında dönmüştük. Hava yağışlı ve alışılmadık şekilde soğuk bir gündü. Pazartesi günü işe başlama hazırlığı yapıp, biraz da geç yatmıştım. Daha yeni yeni uyumaya başlarken, aniden sallandığımızı hissettim. Önce hafif bir sallantı oldu. Daha sonra hızlanmaya başladı. Şakır şakır sesler geliyor, evin bazı yerleri düşüyor, eşim ve çocuklar da bu arada uyanmıştı. Şaşkınlık içinde ne yapacağımız bilemez bir halde, artık çaresiz bir şekilde ölümü bekliyorduk. 10 katlı bina. Biz 6. katta oturuyoruz. Allah korusun çökse, kurtulma şansımız hemen hemen hiç yok gibi. Neyse sallantı bitti. Üzerimize alabildiğimiz kadar gerekli kıyafetleri bir de yorgan ve arabanın anahtarını da alarak, panikle en hızlı bir şekilde merdivenden kendimizi dışarı attık. Dışarı soğuk ve sağanak yağmur vardı. İskenderun’un Sokak ve caddeleri güvenli bir yer arayan, panik halinde sağa sola koşturan insanlarla doluydu. Her yer sanki mahşerin provası gibiydi. Neyse güvenli bir yer bulduk ve orada arabanın içinde sabahın olmasını bekledik. Telefonlarımız hiç çalışmıyordu. Sanıyorduk ki yalnızca deprem burada olmuş. Zaman geçtikçe işin vahameti daha da korkunç görünüyordu. Bu arada bir hastane bahçesinde tanıdık birine rastladık. Hanımın kız kardeşi ve o tanıdık kişinin ailesi, aynı apartmanda Antakya’da Altıyüz Konutlar denen ve depremde en çok hasar gören yerde aynı apartmanda oturuyorlardı. (Bir zamanlar bende aynı yerde oturdum. Evimi satmış olduğum kişilerde maalesef ailecek depremde ölmüşler.)
Altıyüz konutların çok kötü olduğunu ve annesi ve babasından hiç bir haber alamadığını söyleyince, aniden Antakya’ya gitmeye karar verdik. Yollar çok kalabalıktı ve çok yerlerde yollarda yarıklar, tahribatlar ve yolda depreme yakalanan arabalar vardı. Artık Altıyüz Konutlara gelmiştik. Manzara çok korkunçtu. Bütün evler yerle bir olmuştu. Her yerde İnlemeler feryatlar yürekleri parçalıyordu. Ama elimizden de hiçbir şey gelmiyordu. Daha ilk karşılaştığımız yıkıntıların arasında kolonlar arasında ayağı sıkışmış onbeş onaltı yaşlarında üst kısmı çıplak bir genç gördüm. “amca ne olur 112 yi arada beni kurtarsınlar” diye yalvarıyordu. Ne yazık ki ağlamaktan dua etmekten başka bir şansım hiç yoktu. Nihayet hanımın kız kardeşinin oturduğu binayı bulduk. Tam ulaştığım anda karı koca iki kişi sabahın ilk ışıkları ile el ele tutuşarak, ayakları yalın şaşkın ve ürkek bir şekilde titreyerek indiler. (Onlar en üstte oturan İskenderun’da karşılaştığımız tanıdığımız hemşire bayanın anne ve babasıydılar. Daha sonra öğrendik ki onlarında evli bir oğulları eşi ve çocukları hepsi birden ölmüş) Allah rahmet etsin. Onları görünce umutlarımız daha da arttı. Ve bizde bir umutla ve endişe ile Mustafa! Mustafa! Diyerek arka arkaya birkaç defa seslendik… Ve, beklediğimiz cevap nihayet geldi. “Ben yaşıyorum” dedi “ama annem ne yazık ki rahmetli oldu”. (Annesi kanser tedavisi görüyordu kaçma telaşı içerisinde Mustafa annesinin üzerine düşmüş, ilk anlarda yaşıyormuş. Nefes alamadığından bahsetmiş helalleşmişler, daha sonrada depremin ilk anlarında ölmüş.) Artık Mustafa’yı bir şekilde oradan kurtarmamız gerekti. Kendi çabalarımızla ve benim oğlanında gözü karalığı ile depremin ilk günü sıkıştığı yerden, ikindine doğru büyük bir çaba ve uğraştan sonra ilk gün kurtardık. Bu arada artçı depremlerde devamlı oluyordu. Ya diğerleri o şansı bulabildi mi? Hele o Suriyeli kadının inlemeleri hala aklımdan çıkmıyor. O kadar yakından sesi geliyordu ki çaresizlik o kadar kötü ki ellerin demiri kesmiyor…
Allah bir daha böyle bir felaketi görmek nasip etmez inşallah. Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza rahmet diliyor, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar dilerim.
İnşallah bu güzel yurdun insanları böyle kötü acılar bir daha yaşamaz
Tabi önemli olan bundan sonra olanlardan ders çıkararak depremin bilincine daha iyi varmak lazım
Hepimizin milletçe başı sağ olsun. Geride büyük acılar olsa da, hayat bir şekilde devam ediyor.
Mutlu kalın, sağlıkla kalın, güzel dostlar.
YORUMLAR
Bizzat yaşamış olduğunuz bu acıya ne yazsak bir eksik kalır .. Sonsuz geçmiş olsun, Allah bir daha yaşatmasın böyle acıları...
Keşke 17 Ağustos depreminden gereken dersler yeterince çıkarılsaydı 6 Şubat depremi bu kadar ağır hasar vermezdi.
Artık sözün bittiği yerdeyiz!
Dualarımız bu kandil gününde sizlerle birlikte her zaman.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum🙏
Milletimizin başı sağolsun. Cenab-ı Hak bizleri felaketlerden uzak eylesin.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Hayırlı kandiller diliyorum.
Allah'a emanet olun.
Ahmet KARA
Daima sonsuz saygımla.