- 227 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİM SİSTEMİ.
ÜLKEMİZDE EĞİTİM SİSTEMİ.
Adana Valisi İlhan Atış, okulları ziyaret eder. Ziyarette lise öğrencilerine Çanakkale Savaşlarının nerede yapıldığını sorar. Ancak öğrencilerden aldığı cevap, Vali’yi oldukça üzer. Çünkü öğrenciler Çanakkale Savaşlarının Kars- Erzurum arasında bir yerde yapıldığını söyler. Bu haber gazetelere manşet olur. Öğrenciler, “Çanakkale savaşlarının nerede yapıldığını bilmiyor” diye büyük tufan kopar.
Ben bu olayı garipsemedim. Hatta Vali Bey, biraz daha ileri gidip, öğrencilere Fuzuli’yi, Baki’yi, İbn-i Sina’yı, Farabi’yi sorsaydı, alacağı cevaplar çok daha vahim olacaktı.
Peki Vali Bey; Fatih Sultan Mehmet, AK Şemsettin, Mehmet Akif Ersoy, Arif Nihat Asya hakkında sorular sorsaydı, Başkent’le ya da ülkemizin yönetim biçimi ile ilgili sorular sorsaydı öğrenciler bilecek miydi? Hiç zannetmiyorum.
Bir eğitimci olarak bu duruma gerçekten üzüldüm. Çünkü eğitim-öğretimde yanlışlıklar yapılıyorsa bunun sorumlusu çocuklar olamaz, olmamalıdır.
Günümüze bakıldığında, aynı ideali paylaşan bir kısım kurum, kuruluş ve kişilerin, o ulvi değerleri kullanmakta olduğu ve çıkarları uğruna heba ettiği görülecektir. Zira Müslümanım deyip; inançlarını, çıkarları için kullananlar yok mudur?
Kardeşinin, arkadaşının, ailesinin, devletinin geleceğini yok etme pahasına pazarlamacılık yapanlar, günümüzde neler yapmaz ki...
Makamlarda üç gün daha fazla kalmak için, yalancı baharı yaşamak adına kimlere ne taahhütler verilmiyor ki... Bir yerlerin dayatmasıyla değişen programlar sonucu geçmişimizin üzerine sünger çekerek, evrenselleşme adına değerlerimiz inkâr ediliyor.
Çok kültürlülüğü, çok dilliliği öne çıkaranlar, değerlerimize ve milletimize küfredenler alkışlanıyor. Geçmişi unutturan, gelecekte nereye ve nasıl yürüyeceğimizi bilmeyen, okulları birer ticarethaneye çeviren, çocukları da müşteri gibi gören anlayış eğitim sistemimizi giderek baltalıyor.
Makam için çıkar kuruluşlarının peşinden koşanlar, siyasilerin oyuncağı haline geliyor. Bu nedenle yanlış giden bir eğitim sisteminin parçası olan öğrencilerin bilgisizliğini kınayamazsınız.
Korkarım zikrettiğim anlayışın çoğalarak devam ettiği ülkemizde, bugünleri de arayacağımız zaman uzak değildir.
Dayatmalardan uzak durabilecek yöneticiler ne yazık ki görev almıyor. Teknolojiyi yakından takip edemeyen, yürüttüğü hükümleri milletin lehine değil, kendi menfaatine yorumlayanlar koltukları işgal etmişler. Değerlerimizi kullanarak ranta çevirme anlayışı hâkim kılınıyor. Oysa Türk birliğini güçlendirip, ilmin ışığında, değerlerimiz doğrultusunda, insan sevgisiyle dolu bir gençliğin yetişmesi gerekmektedir.
Aydınlık yarınlar, geçmişini bilerek geleceğe emin adımlarla yürüyen nesillerle oluşur.
Karanlık ve güdümlülükler ise çıkarcı pazarlamacı anlayışın hâkimiyetiyle olur.
Biz aydınlanmış bir yolda önümüzü görerek, eğilmeden, bükülmeden, köle olmadan, dayatmalardan uzak yürümek istiyoruz.
Yeter be kardeşim. Çanakkale’yi bilmek için, Çanakkale’de iki yüz elli bin şehit daha mı vermek lazım?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.