- 238 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Zirve Zora Talip Olanındır
Öyle mümkün değil, düzlükte iken kendini zirvede hayal etmek.
O zirveye çıkmak için önce yokuşu tırmanmaya, talip olmak gerek..
Bedava peynir sadece fare kapanında bulunur ya hani .
İşte o yüzden ne öyle kolay yoldan zengin olmak vardır ne de parmakla gösterilecek bir statüye sahip olmak.
Allah, insanın kaderini gayretine bağlı kılmışsa eğer, ataların dediği " armut piş ağzıma düş" hayallerini kurmak ancak ucuzcu insanlara aittir.
Yok öyle uykuya , yemeğe, gaflete , zaaflara, rahatlığa müptela olarak yükselmek.
Seni aşağı çeken bu ağırlıklardan kurtulmadan mümkün mü zirve için tırmanmak ?
Gaflet ağırlığını üstünden atmadan Rabbe mükemmel kul olunabilir mi ?
Uykudan ödün verip çalışmadan hayalini kurduğun okullara gidilebilir mi.?
Rahatından , zaaflarından feragat etmeden iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir baba sıfatına erilebilir mi.?
Fedakarlık etmeden hiç kâr edilir mi peki?
Öyle dertlenmeden , üzülmeden , ağlamadan gülmenin lezzetini bilmek mümkün mü?
Sarsılmak , yalpalanmak bazen vurgun yemek gerek ki, hırçın dalgalardan kıyıya çıkıp kurtulmanın tadına varsın insan.
Çok kolaydır ,bir yerlere gelenlere gıpta etmek ,dudak ısırmak belki de içten içe haset etmek...
Nasıl olmuştur, oraya ne zorluklarla gelmiştir düşünmezler ama .
Nelerden vazgeçmiş , neleri kaçırmıştır hayatında ..
Ne çok ukdeler varmış ve yaşamadığı nice şeyler kalmıştır aklında.
Yetişmek için hep koşmuş, hep yorulmuş olduğunu bilenler var mı acaba?
Hayatın değişmez kanunudur:
Sahip olmak istediklerinin altını çizerken bazı şeylerin de üstünü çizmek gerekir.
İşte kolay olmayanı hedefleyenlerin , başarıyı istikameti haline getirenlerin işi hep zordur.
Onlar televizyon başında değil de bir kitabın başında sabahlamıştır mesela...
Rahat yatağında değil de başını koyduğu masanın başında uykulara dalmıştır .
En son lokmayı yolda yutmuştur , sofra keyfinden uzak...
Dinlenmenin hazzına varmadan, yorgunluklarını omuzlayıp her gün yeni bir yola revan olmuştur.
Gün yetmez onlara , plânları vardır , programları vardır . Her daim zihinlerini meşgul eden meşguliyetleri vardır.
Çünkü onu yaratan "bir işi bitirdiğinde bir diğerine koyul" diye emretmiştir
Ataleti ,gafleti sevmeyen Yüce Allah gayretli kullarına ,her zorlukla beraber kolaylığı da müjdelemiştir.
O yüzdendir zafere odaklananlar sefer ehlidir her zaman .Yola koyulmuş yolcudurlar.
Yolculuklarının yorgunluğu da ,çıktıkları zirvenin tepesinden seyretmenin zevkine erince geçer.
Talep edilen ,ne kadar zor ise ona ulaşmanın hazzı da o kadar çoktur.Ve bunu ancak talip olanlar bilir.
Ne güzel demiş
Ahmet Süreyya Durna :
Gül; ucuz değildir,koklamak için.
Gül devşiren ele,diken batmalı,
Evet! . Batmalı…
***
Uğrunda ölünecek yer ise; vatan,
Hiç tereddüt etmeden,can atmalı.
Evet! . Atmalı…
***
Dostluk pazarında kâr gözetilmez,
Bazen beş’e alıp,üç’e satmalı.
Evet! . Satmalı…
***
Geçmeli,hayatın cenderesinden,
Acı nedir,zulüm nedir? ! Tatmalı.
Evet! . Tatmalı…
***
Aslanca kükremek elzem olanda;
Ortalığı,birbirine katmalı.
Evet! . Katmalı…
***
Ben,şöyle bilirim; ”önder” dediğin;
Önce zindanları mekân tutmalı.
Evet! . Tutmalı…
***
Dâva üstlenmenin,var bir bedeli,
Zora katlanmalı,zehir yutmalı.
Evet! . Yutmalı…
***
Taarruz gerektir,cenk meydanında,
Ancak,”sulh” anında silah çatmalı.
Evet! . Çatmalı…
***
Bir mahbuba gönül veren aşıklar,
O mahbubun eşiğinde yatmalı.
Evet ! .Yatmalı...
VESSELAM...
YORUMLAR
Nelerden vazgeçmiş , neleri kaçırmıştır hayatında ..
Ne çok ukdeler varmış ve yaşamadığı nice şeyler kalmıştır aklında.
Sahip olmak istediklerinin altını çizerken bazı şeylerin de üstünü çizmek gerekir.
O yüzdendir zafere odaklananlar sefer ehlidir her zaman .Yola koyulmuş yolcudurlar.
Yazınızın bal kaymak kısımlarını aldım :)))
Harika bir yazı ve Ahmet Süreyya Durna beyefendinin muhteşem cümleleri yazınızı doruklara taşımış Hatice Kılınç hanımefendi
Can-ı gönülden tebrik ederken iki cihan saadeti de dilerim Rab'bimizden inşaAllah
Hatice Kılınç
Değer kattınız yorumunuzla
Dua ve hürmetle