46-NİĞDE’DE TARİKAT

Yıl 2012 . Kayseri Ağır cezada çalışırken bir davaya rastladım. Emekli bir albay Niğde’nin bir beldesinde tarikat kurmuş. Kayseri’den gidip gelenler de var. Bizim müşteki de oraya birkaç kez gidince tarikatın sözde şeyhi gelen müritlere karılarını da getirmelerini söylemiş onların da feyz almaları gerektiğini bir güzel anlatmış ve hepsini ikna etmiş. Nasıl bir ikna kabiliyeti varsa.

Bizim adam Kayseri’ye dönünce karısını sıkıştırıyor şeyhimiz seni de istiyor gidelim. Kadın ise: Beni bu işlere bulaştırma ben gitmem dese de koca ısrar edince gidiyorlar. Kadın dönüşte kocasına diyor ki:
Bu adam nasıl tarikat şeyhi daracık tayt giymiş tüm kadınların huzurunda bütün cinsel organlarını ortaya dökmüş . Beni bir daha buraya getirme dese de bizim adam dinlemiyor.

Bir gün tarikatın ikinci adamı Kayseri’ye geliyor ve bu adamda misafir oluyor. Sabah olunca sözde şeyh evin sahibine bir miktar para veriyor ve biraz kahvaltılık malzemesi al gel diyor. Koca evden çıkınca adam o esnada evin karısına tecavüz ediyor.

Adamın duruşma salonundaki hali tam ibretlik. Saflığının yüzünden namusundan olmanın acısını yüzünde net olarak görebiliyordunuz.

Bir kez daha anlamış olduk ki biz erkeklerin göremediği bazı hususları kadınlar görebiliyor. Zira Allah onlara 6. His gibi bir nimet ikram etmiş. Bu yüzden tereddütte kaldığımız durumlarda hanımlardan görüş almak her zaman isabetli bir tercih olur. Bir başka husus:

Derler ki cahil sofu şeytanın maskarası olurmuş. Bu derviş İslam’ın hükümlerini hakkıyla bilseydi bu olayın başına gelmesine fırsat vermezdi. Neylersin ki en büyük düşmanımız cehalet.

(Adaletin Mahrem Koridorları )