- 279 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Heykel insanlar
HEYKEL İNSANLAR
Bugünkü yazımda genel olarak yaygın bir toplumsal sorun olan tepkisizlikten söz etmek istiyorum.
Hepimizin yaşadığı bir durumdur. Günlük yaşamda istenmeyen olaylar başımıza geldiğinde, çoğu kişinin sanki hiçbir şey olmamış gibi tepkisiz, hiçbir duygu belirtisi göstermeden, tek bir kelime dahi etmeden, ve hatta bunlar yakınlarınız dahi olsa öylece duvar gibi kaldığını gözlemlemişizdir.
Yaşadığınız her ne ise, çok büyük bir haksızlık, sizi fazlasıyla üzen, kıran bir konudur ve bu saçmalığı hazmedememenin verdiği bunaltıyı yaşarsınız. Heykel insanların kendilerinin başına gelse sizden çok daha fazla üzüntü ve tepki gösterebilecekleri bir durum olabilir bu.
Ancak kendilerince bir çok nedenden ötürü, sadece bir çift göz olarak dilini midelerine indirmiş insanlar olarak yaşamlarını sürdürürler.Bir duvar, bir halı misali cansız bedenlerle size bakarlar.Hatta bakmazlar, gözleri de donmuştur zira.
Konu açıldığında, bazen siz uğradığınız bu aşırı haksızlıkları onlarla konuşmak durumunda da kalabilirsiniz. İnsan olarak o kadar dolmuşsunuzdur ki, haksızlıklar karşısında , kokmaz ve bulaşmaz, etliye sütlüye dokunmaz olduklarını bildiğiniz halde dahi bazen o duygularınızla bir paylaşma isteği hissedebilirsiniz. Ancak boş gözlerle yüzünüze bakarlar ve tepkisizce yollarına devam ederler.
Aman bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, aman ne göreyim ne duyayım ne konuşayım, aman ağzımı açarsam canım sıkılır, ağzımızın tadı bozulmasın, başım belaya girmesin, bu ve buna benzer düşüncelerden, bana göre son derece kişiliksizce bitkisel hayatlarını sürdürürler.
Tabii bunun toplumsal olarak bildiğimiz bir çok nedeni var. Ancak aslında tam da buna bağlı olmayan, tamamen kişilik özelliklerinden kaynaklanan bir korkaklık durumu da olabilir bence bu.
Bir şey söylerse, bir tepki gösterirse bulunduğu çevrede kabul görememe korkusu, sosyal çevresini kaybetme endişesi, bu körlüğü ve sağırlığı çok büyük ölçüde etkiliyor.
Bence bu tür insanların empati duygusunun da fazla gelişmemiş olduğunu düşünüyorum. Çünkü ilgilenilmeyen, tepki verilmeyen her olay şu yaşamda insanın başına her an gelebilir. Şu anda kör ve sağır olunan konuların bin beteri, bir başka zaman en ağır şekilde yaşanabilir. Haksızlıklara uğrayabilir, isyan edebilir insan. Çevresindekilerle ya da yakınlarıyla bu sıkıntıyı paylaşmak durumunda kaldıklarında, aynı onların yaptığı gibi duvar gibi bir yüz, işitmek istemeyen bir çift kulak, sımsıkı kapanmış bir çift gözle karşılaşmaları çok mümkün.Çünkü heykel insanlar azımsanamıyacak kadar çok.
Ancak işin garibi, bu insanların böyle bir durumda dahi empati kuramadıklarını, benzer olaylarda kendi davranışlarini tamamen unutup karşıdan anlayış, kabul edilme, ve hak verilme duygularını sonuna kadar yaşamak istediklerini çok görmüşüzdür.
Kişisel görüşüm, insanı insani özelliklerde değerli kılan en önemli iki özellik empati ve merhamet. Bunlar eksik olduğunda önce bireysel sonra toplumsal olarak büyük SORUNLAR yaşıyoruz.
Diğer kişilerin canının ve ruhunun acıdığına aldırmayan tepkisiz kalan insanlar, empatileri sıfır olduğundan, aynı şey kendileri yaşadıklarında bunu da anlayamıyorlar yazıkki.
Tepkisizlik, bence kişilerin, küçük ve büyük gurupların, toplulukların gelişimini engelleyen en önemli konulardan biri olarak önce bireysel sonra toplumsal bir yara.
Onlara dokunmadığı için yüz yıl yaşamaya devam eden yılanı görmeden duymadan yaşamak, sadece nefes alıp vermektir yaşamak değil bana göre bu heykellik sendromu.
Bu dünyadan ayrıldıktan sonra arkamızdan “adaletliydi, yanlar döner, değildi.Yanlış gördüklerini söyliyen cesur yürekti, diye anılarak gitmek yüreklerde bir iz bırakmak herkese nasip olmuyor.
Herkese duyarlı, yanlışlıklar, sorunlar karşısında bireysel olarak da gelişime katkıda bulunan dostlar diliyorum.
YORUMLAR
Okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken, çok değerli bir yazı...
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düşüncesinde olan, umarsız insanlar ve toplumlar.
Doğru olanı takdir edip yanlışı sorgulamayan 'bana ne' cilik düşüncesi; aydınlık bir geleceğin, huzurlu bir toplumun önüne set çekmektir.
Suya sabuna dokunmayan pısırık biri olmaktansa, yanlışı cesurca söyleyen, duyarlı ve adaletli/sorgulayıcı bireylerin çoğunlukta olması dileğimle,
tebrik ediyorum sizi.
Saygılarımla...