- 199 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Salome'ye Mektuplar
Salome’ye,
Keşke her şey matematik kadar kolay ve kesin olsaydı yazmışsın.
Aslında kendimi ya da kendim dışındaki bir şeyi anlatabilmek için matematiğin fazlasıyla imgelerimi zorlaması ve argümanım olması elimde değil.
Kaldı ki ben ne edebiyatçıyım ne de matematikçiyim.
Bir yandan sözcükleri dans ettirmeye çalışırken, diğer yandan sayıların dansını düşünüyor, seyretmekten hoşnut kalıyorum.
Bir sayıyı bir sözcük ile tutkulu bir tangoya tutuşturup aşklarını düşlüyorum.
İki benzemezin birlikte yan yana yaşamasını düşlerken okuduklarımdan cümleler araklıyorum.
Yazarın beni ancak bir benzerim öldürebilir demesine koşut, yaşam ustalarının sonsuzluklarına tanıklık ediyorum.
Ki ne sözcükler ne de sayılar ölümlü değiller.
Ben bir çocuğum.
Oyuncaklarım var.
Spastik zamanlar tüketiyorum.
Bildikçe çocukluğumu elimden alıyorlar.
Yaşam katlanılmazlığı ile karşımda pis pis sırıtıyorken, bilmenin ve hiçbir şey yapamamamın sızısına teslim olmak istemiyorum.
Oyun arkadaşlarım var.
Herkesin olduğu gibi.
Kimisi oyunun farkında, kimisi değil.
Kimisi somut, kimisi soyut.
Mesela bir öğretmen, ilkokulu bitiren bir öğrencinin karnesine düşüncelerini not etmiş.
Yazmış ki “İlköğretimin birinci kademesini bitirmesine rağmen, okula hâlâ oyun gözü ile bakıyor”
İşte bu öğretmen de benim oyun arkadaşım.
Fakat oyunun farkında değil.
Keşke çocuğun karnesine yaşamın kökten oyun olduğunu not düşüp, rolünün değişmeye başladığını anlatmaya çalışmış olsaydı.
Ve her kademesinde bu oyunu severek oynayabilseydik.
Keşke her şey matematik kadar kolay ve kesin olsaydı yazmışsın.
Bilirsin işte o sevimli sözcüklerin tuğlası x,y,z ler denklemlerde sevimsizleşir, teşhis edilmiş sorulara tedavilere yeltenirler.
Eğitiminin bir parçasını morglarda alan doktorları soğuk bulur musun, ben bulurum ve matematikteki harfleri tıpkı onlara benzetirim. Soğuklukları onları sevmeme engel değildir.
Sevmek için gerek ve yeter şart...
Ortak paydamız, insanlığımız.
Denklemler ve sen sevdiğim...
Denklemlerde bilinmeyen sayısı denklem sayısına eşit değilse, denklemin tek çözümü yoktur;
ya tüm sayılar denklemin çözümüdür yani sonsuz çözümlü
ya da denklem çözümsüzdür.
Denklem sayısı bilinmeyen sayısından çoksa...aslında hepsi aynı denklemin farklı yazılışıdır.
Farkları varmış gibi gözükürler.
Koşutturlar, özdeştirler.
Onlarla uğraşımız, farksız olduklarını anlayacağımız zamana kadardır.
Seni sevdiğimi bal gibi de biliyorsun.
Ve sen bir bilinmeyeni çözmeye gereksediğim bir denklem değilsin.
Bilinmeyen aşksa tüm denklemler özdeştir.
Aşk kaybetmeli güzelim.
Sevgi karşısında.
Ben bir oyuncağım,
sense bir çocuk...
Oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi,
sormuşsun ya,
neredesin?
Zaman zaman BENDE/yim,
Çoğu zaman SENdeyim...
Çözemediğim denklemlerim, çözemediğimiz denklemlerimiz.
Kim bilir kaç yalnızlığı formüle ettik.
Özdeş olan kaç denklemin içinden geçtik.
Hep yanıldım oysa.
Tüm denklemleri farklı sandım.
Tüm aşklarımı, sevmelerimi farklı.
Ama evet haklıydın işte, aslında hepsi aynıydı.
Bir aşkı sevgiye, iki yalnızlığı değiş tokuş etmeye, tutkuyu şefkate, heyecanı dinginliğe dönüştürmektir tüm uğraşmalarım.
Ama olmuyor kırılıyorum, inciniyorum. Tüm bu uğraşmalar, didinmeler, daha kutsal duygular adına yıpranıyorum.
Hangi yüreğe sevdalansam, hangi kapıdan içeri girmeye çalışsam kapının dışına itiliyorum.
Yine de sevmekten vazgeçmiyorum.
Çünkü biliyorum bir insanı sevmekle başlayacak her şey...
Kendi BENimden vazgeçtim sana geliyorum.
Salome’den;
Ben bir çocuğum,
Sense bir oyuncak.
Belki mızıkçıyım evet.
Belki oyuncağımın elimden alınmasını istemiyorum.
Ama ben bir çocuğum işte.
Oyun oynamasını seven bir çocuk.
Sense denklem çözmesini seven,
Matematikle sözcüklerin dansını seven.
Bir sayıyla bir sözcük ile tutkulu bir tangoya tutuşturup aşklarını düşleyen.
Sözcüklerin ve sayıların ölümlü olmadıklarını bilen.
Ama hep düşleyen, düşleyen, düşleyen.
Sözcüklerle ve sayılarla oynayan sen.
Eğer ben bir denklem değilsem,
Eğer tek bilinmeyen aşksa.
Eğer sevmek için tek koşul insanlığımızsa.
Bırak ben oynayayım ki oyuncağı alınan çocuklar mutsuzdurlar.
Ve sen de sayılarla sözcüklerin dansı tadında düşle...
Düşle
düşle
düşle
...
Ki
Bir benim değil seni bilen her çocuğun sevgisindesin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.