- 501 Okunma
- 6 Yorum
- 7 Beğeni
Lulu'ya Böyle Söyledim (Hakikat)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Uzaklardan uzaklara gelerek geldim. Tarihler geçtim, dünya savaşlarının üstünden geçtim, nehirler yoluyla dünyaya dağılan insanların baba ocağının kıyısından, mürekkep dövmeli Mezopotamya renginde anneannelerin vilayetlerinden, dünyanın tandırı olan bölgeden, rabbin hikmetinden sual edilmeyen ülkelerinden, her şeye üzülen ama hiçbir şey için bir şey yapmayanların yurdundan, kaderin pergelle çizilmiş çizgisinin ötesinden, nasiplerin berisinden, geldim ama gelemedim, gittim ama gidemedim, ne han olabildim ne de yolcu olabildim.
Ama geldim diyebilirim. Çünkü hareket yasası işledi, eylem vuku buldu, aksiyon peyda oldu. Bir şeyler oldu Lulu. Hiçbir şey olmamış gibi çıktım geldim; çok şey oldu çıkıp gittim.
Hakikati arayan bir derviş değilim ve söz meclisimizden dışarı; artık Hakikat beni ilgilendirmiyor. Hakikat denilen bu bulunmaz Hint kumaşından "Hak" kafi bana. Ve bilirsin çok buludum irfan meclislerinde; Hak rabbin bir diğer ismidir.
Değişip dönüştüm, tohumlarım filizlendi, filizler heybetlendi, heybetler budandı. Budandığım yerlerden dirildim, dirildiğim yerlerden minnacık ölümler beğendim. Göl sularına dökülen renklerin ışıkla teması gibi oldum, ışıklandım, gölgelerde renklerimden oldum, güneşlendim, Rumi gibi yüreğime serpildim ve Şems gibi kör bir kuyuda varlığımı kaybettim.
Kayboldum Lulu, kendimi aramanın telaşında kendimi kaybettim. Artık hükümsüzüm desem yeridir. Aklımda kırk tilkinin kuyruk ölüsü, hayata bir düzine pencereden bakan beynimin topallaması, camların buğusu, buğulanan camlarda yazdığım kötü şiirler, sığındığım dizeler.
Gırtlağıma kadar özlem doluyum Lulu. Öyle böyle bir özlem değil. Özlemim sözcükler bulup okunmaya elverişli olsa annemin beyaz saçları orta yerinden beyazlar doğurur, karım yüzündeki kırmızının tonlarını kaybeder.
Özlemin ve Yalnızlığın Kırk Halindeyim ve Kırklarımda.
Hayat tuhaf bir mürebbiye; her gün yeni bir şeyler öğretir, her gün cehaletten arındırır, cahil taraflarını yontar, barbar yanını yontar, yontar, yontar. Kudretli bir sanatçı gibi eserini işler. Ağaran saçlar, kaz ayakları, eklem sancıları vesair beşeri noksanlıklar. Kudret karşısında dirayetli olan kalp ve beyin. Bana, kalbime ve beynime esenlikler dile Lulu.
Kendince kal; kimseciklere benzeme.
Lulu’ya Böyle Söyledim.
YORUMLAR
Derin bir yolculuğun ardından gelmiş, zamanın ve tarihlerin sınavlarına direnmiş bir gezginsin.Mezopotamya'nın renklerinden, baba ocağının kıyısından getirdiğin izlerle dolup taşıyorsun. İnsanın içsel yolculuğunu, budanmış heybetleri ve minnacık ölümleri dokunaklı bir dansla anlatıyorsun.
Bilgelik meclislerinden geçmiş, Hakikat'in sırlarını aramış bir ruh olarak, kendini kaybetmiş ve özlemle dolmuş bir halde buluyorsun. Kelimelerinle resmettiğin özlem, annenin beyaz saçlarından karının yüzündeki kırmızı tonlarına uzanan derin bir duygu deryası.
Hayatı bir mürebbiye gibi tanımlayarak, kudretin karşısında dirayetinle var olduğunu vurguluyorsun. Mecazların arasında kaybolmuş bir hikaye, sizin elinizden çıkmış bir eserdi.Kudretli bir sanatçının işlediği eserin, yaşamın tuhaf öğretileriyle şekillenen bir mozaik olduğunu düşündüren bir bakış açısı sunuyorsun.
Bu kırık dökük halinle, hayatın çırpınışlarına direnç gösteren bir karakter. Kırklarında, yaşamın öğretilerini kabullenmiş ve derinleşmiş bir bilgelikle dolup taşıyorsun. Kendi deyişinle, "Kendince kal; kimseciklere benzeme" ifadesi, özgünlüğünü koruma ve benzersiz bir varlık olma çağrısı….
Tebrikler…
Orhan KANZA
Çok iyi bir dinleyici olan Lulu ile sohbeti özlemiştik ne zamandır.
Her cümlede, her söylemde derin manaları barındıracağından da hiçbir zaman kuşku duymayız...
Bizi bu köhne sistemin içindeki zavallılığımızla buluşturur.
Çogü zaman utandırır hepimizi ve kimileyin de düşündürür bazılarımızı.
Ah, ama keşke hepizi adamakıllı düşündürebilseydi burada Lulu'ya söylenenler. Fakat tınmıyopruz ki...
Sanki Ömer Hayyam'dan uzunca bir Rubai okudum. İşte öyle etkili bir muhabbet...
Çok teşekkür ederim gelişinize. Budalalığımızı yüzümüze vurup bi güzel haşladığınız için de teşekkürler, Hocam.
Baki saygı ve selamlarımla.