BEN ÖLDÜKTEN SONRA SEN-BÖLÜM-7

• 12 Ocak 2024 Cuma 19:57:55

Başak Onur Beyin ofisine giderken birçok düşüncelerin içinde bocalayıp duruyordu. Hemen Hülya’nın yanına giderek, ‘’ Geldiğimi Onur Beye haber verir misin?’’
‘’ Aa tabi Başak Hanım, zaten sizi bekliyorlar.’’
Başak,
‘’ Bekliyorlar mı? Başkaları damı var?’’
Hülya,
‘’ Buyurun, Onur Bey kendisi anlatır size. Onur Bey Başak Hanım geldi.’’
‘’ Hemen yanıma getir Hülya.’’
Onur Beyin odasına girince, bir an duraladım. Zira ben Onur Beyle görüşeceğimi sanırken, dört, beş kişiyle karşılaştım. Benim kararsızlığımı gören Onur abi,
‘’ Gel Başak aramızda yabancı yok. Şimdi seni tanıştıracağım kişiler hepsi arkadaşım ve senin için buradalar. Sağ başta oturan psikolog Doktor Can Bey, hemen yanında oturan medyum Seda Hanım. Onunla çok sık beraber olacaksın. Zira kendisi senin medyumun olacak. Naz’ı zaten tanıyorsun. Ve Necmi Bey bizim dış bağlantımız olacak. Arkadaşlarım ve ben hep beraber senin için çalışacağız. Arkadaşlar, Bu hanımda Başak. İstediğin yere oturabilirsin başak.’’
Korkmadım dersem yeri vardı ama Sema Hanımın yatıştırıcı yumuşak bir ses tonuyla konuşması kendime gelmemi ve eski güvenimi kazanmama neden oldu. Seda Hanımı daha dikkatli dinlemeye başladım.
Seda Hanım,
‘’ Hazır mısın Başak?’’
‘’ Korkuyorum Seda Abla, ama hazırım.’’
‘’ Hiç korkma kızım. Etrafına bak herkes senin için burada. Şimdi şuraya uzan ve kendini serbest bırak.’’
Gösterdiği yere uzanarak kendisini serbest bıraktı. Zaten düşünmek için bir sebebi yoktu. Seda Hanımın sesi kendisine adeta annesinin söylediği ninni gibi etkiliyordu. Yavaş, yavaş bulunduğu odadan uzaklaştığını hissetmeye başladı. Yükseldi, yükseldi, yükseldi. Artık yattığı yerden kendisine bakan bedenini göremez olmuştu. Karşısında bembeyaz uzun saçları omuzlarına dökülen yaşlı bir adam anlat kızım diyordu. ‘’ Anlat ve rahatla.’’ Saatlerce hiç durmamacasına anlattı. Anlattıkça rahatlıyordu. Birden bir parmak şıklamasıyla kendine geldi ve etrafına şaşkın, şaşkın bakınmaya başladı. ‘’ Uyumuşum galiba Seda Abla kusuruma bakma.’’
Seda gülerek Başağa cevap verdi,
‘’ Yok kızım ben medyumum seni uyuttum. Her şeyi anlattın bana.’’
‘’ Şey, benimle konuşan yaşlı adam kimdi? Dur bakayım hah Palcu muydu neydi. İşte ona benzer bir şey.’’ Naz birden atıldı, ‘’ Palcu’mu dedin olamaz. Bunu Büşra’nın duyması lazım.’’
Seda,
‘’ Neden olamaz? Neden Büşra’nın duyması lazım?
Naz,
‘’ Palcu ismi bir yerlerde geçmişti. Şehir efsanesi gibi bir şey. Ben gideceğim yeri biliyorum.’’
Onur Beyin kliniğinden ayrılan Naz hiç zaman kaybetmeden Asayişe gitti. Asayişin kapısından içeri girer girmez, yüksek sesle adeta bağırarak konuşmaya başladı.
‘’ Büşra Baş komiser kim? Burada mı?’’
Asayişte bulunan herkes başına toplandı. İçlerinden biri cevap verdi,
‘’ Büşra Baş komiser burada değil. Kantine kadar gitti şimdi gelir. Buyurun oturun.’’
Naz kendine gösterilen yere oturdu,
‘’ Özür dilerim biraz ayıp ettim galiba. Sedat Baş komiser yok mu?’’
‘’ Galiba Sedat Amir demek istediniz’’
Naz,
‘’ Her neyse beni ona götürün?’’
Gürültüyü duyup odasından çıkan Sedat Amir neredeyse Naz’la çarpışıyordu. Naz’a dikkatli, dikkatli bakıp,
‘’ Naz kızım senin burada ne işin var? Seni gördüm çok mutlu oldum.’’
Naz,
‘’ Teferruatı bırakın Amirim. Beni Büşra Baş komiserle tanıştırın.’’
Elinde bir paket galetayla Büşra Asayişten içeri girdi. Sedat Amir uzaktan Büşra’yı görünce cama vurarak yanına çağırdı. Büşra kapıyı tıklatıp Sedat Amirin yanına girerken yanındaki kadını görünce duraladı. Sedat Amir Büşra’yı içeri çağırdı,
‘’ Büşra gel kızım, seni Naz’la tanıştıracağım. Naz’cığım senin duyduğun hikâyenin kahramanı Büşra Baş komiser, istediğini sorup öğrenebilirsin?’’
Naz,
‘’Büşra Baş komiser, sizden bir konu üzerine bilgi almak istiyorum. ‘’
Büşra,
‘’ Ne isterseniz sorabilirsiniz efendim. Eğer bildiğim bir konu ise, seve, seve yardım etmek isterim.’’
Naz,
‘’ Hem de çok iyi biliyorsunuz. Bilgi almak istediğim kimsenin adı Palcu.’’
Büşra birden bütün dikkatini Naz’a verdi. ‘’ Siz Palcu’yu nereden duydunuz?’’
Naz,
‘’ Bir hastamız trans durumundan çıktıktan sonra medyuma Palcu ile konuştuğunu söyledi. Gerçekte böyle biri var mı? ‘’
Büşra,
‘’ Konunuzu tam olarak bilmiyorum ama var. Güney Amerika da Ant Dağları üzerinde bir mağarada yaşayan Bilge bir adam. Bu işin içinde o varsa çok şanslısınız. ‘’
Naz’la Büşra uzun, uzun konuştular ve Çarşamba günü saat üçte buluşmak üzere sözleştiler.
Naz Asayişten ayrılarak evine doğru yola çıktı.