- 1117 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Başka Zaman
BAŞKA ZAMAN
Sevgili dostum,
Son zamanlarda, gençlerden en çok duyduğum 2 kelimelik sözler “başka zaman “ oldu. Halbuki ben “ memnun olurum” “teşekkür ederim”, “çok güzel”, “hemen geliyorum” kelimelerini daha çok duymak isterdim.
Sevgili dostum,
“sen ne dedin ki; başka zaman dediler” diye soracak olursan, derim ki “gel beraber çay içelim” ya da “ gel beraber yemek yiyelim” ya da “gel sana kitap vereyim oku” diye davet ettiğim zaman böyle diyorlar” derim. Sen olsan hemen “ tabii ki zamanım yok demem sana, senin güzel sohbetine, tatlı ikramına, şekersiz çay sohbetlerine her zaman evet derim, bereket vardır bunda tabii” derdin. Seni biliyorum samimiyetle derdin hem de.
Sevgili dostum,
Zamanımızda gençlerin kafası o kadar karışık ki, neye evet, neye hayır diyeceklerini şaşırmış vaziyetteler. Sınav heyacanları, arkadaş muhabbetleri, derslerin ağırlığı arasında kendinden yaşça büyüklere “hayır” diyemedikleri için “başka zaman” diyorlar ki, bu başka zamanlar hiçbir zaman gelmeyen zamanlar. Sana daha önce yazdığım gibi, ertelenen şeyler yüzde 90 yapılmayacaktır. Hele bunlar “hayır” diyememenin ertelenen sözleri ise.
Sevgili dostum, güzel Kardeşim,
Gençlern erteleyici ve “geleceğim” deyip de gelmeyen tutumları, onlara faydalı olma gayretimiz ve azmimize de yara veriyor. Halbuki “bugünün işini asla yarına bırakma” diyen atalarımız ile “ iki günü denk olan ziyandadır” diyen büyüklerimiz ne güzel öğütler vermişler bizlere. Hep gelişim, hep gelişim, ilerleme tavsiye etmişler. Bize destek olacak, ilerlememize katkı sağlayacak olanlara “başka zaman” deyip de, genelde boş konuşan arkadaşlara koşmak gençlere ne kazandıracak sence?
Sevgili dostum,
50 yıllık gözlemlermle bakıyorum da hayata “başka zaman” lafını başarılı ve öğrenmeye azimli olanlar genelde çok az ya da hiç kullanmıyor, kullansalar da o “ başka zaman” sözünü hiç unutmadan en kısa zamanda erlenenen, yapılması gereken şeyi yapıyorlar. “Başka zaman “ lafını daha çok “hayır” sözünü söyleyemeyen, arkadaşlarını aşamayan, karşısındaki insandan faydalanamayan, başarılı görünmekten zevk alan insanlar söylüyor. Başarılı olmak ile başarılı görünmek arasında dağlar kadar farkı da sen benden iyi bilirsin.
Sevgili Kardeşim,
Çevremize bir bakalım hele, “başka zaman” sözünü sık veya az söyleyen insanları gözden geçirelim. Biraz düşününce aradaki farkı göreceğiz. “Başka zaman” sözünü çok sık söyleyen insanlar ile ve pısırık insanlarla aramıza mesafe koymanın bizi daha çok başarıya götüreceğine gözlemlerimle ve kalbimle inanan ve gözümle şahit olan insanlardanım.
Sevgili dostum güzel kardeşim,
“Zaman çok” diye düşünerek “başka zaman” diyerek vakit geçirenler sınavlar açıklanıp ya da geriye dönüp hayata baktıkları zaman bir arpa boyu yol alamadıklarını “başka zaman “demeyerek “ hemen şimdi” diyenlerin çok gerisinde kaldıklarını göreceklerdir. Belki de senin gibi. Şaka diyorum canım, sen hiç ertelemezsin ki her şeyi zamanında yapar sonra yeni işler ve fırstalar beklersin . Bunun bereketini de benden iyi bilirsin tabii ki.
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
Sana bu mektubu yazarken fark ettim ki, çok olmasa da bugün yapılması gereken işleri ben de ertelemekteyim. “kendini ertelemekten vazgeç” konulu kitapları yeniden okumak ve daha anlayarak okumak, hayata geçirmek zorundayım. Yani başkalarına mektup yazarken, özellikle senin gibi samimi ve gerçek dostlarıma yazarken, konuşurken kendimi de unutmamalıyım. Yazdıklarımız her ne kadar okuyana ders verir gibi olsa da en çok da yazana fayda sağlar. Yazan okuyana göre daha sıkı düşünür ve yaşamak için gayret eder sanırım.
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
Son zamanlarda “başka zaman” diyenlere çok da bakmadan kendime, daha fazla nasıl verimli olabilirim” diye sordum. Baktım ki, Kitap okumaya ayırdığım zamanları artırabilir ve okuma miktarını artırabilirim. Bunu yapmaya başlayınca , yani başkalarına yardım etmek istediğimiz zaman “ başka zaman” diyenlere bakmadan kendimize baktığımız zaman daha faydalı ve verimli oluyoruz. Hatta “daha da verimli olabiliriz” düşüncesi ve azmi kuvvetleniyor.Bu bilince ulaşmak da insanı mutlu ediyor.
Sevgili dostum,
İnsan verimli olmak, faydalı olmak istemeyince en yakınlarımızdakiler bile olsa bizim isteğimiz en yüksek mertebede bile olsa faydalı olamıyoruz. En çok faydamız dokunacak olan da gene kendimiz. Buna “bencillik” diyen olsa da istemeyene zaman da ayırmak israftır. Önemli olan “insanların hayırlısı insana faydalı olmaktır” sözü gereği , İnsanlara faydalı olacağız diye zararlı da olmayalım. Amaç zarar vermek olmamalı. Yaratılmış mahlukata Zarar vermek asil insana yakışmaz çünkü.
Sevgili dostum,
Şunu da fark ettim ki, başkalarına faydalı olma arzumuz güzel ama başkaları anlamazsa bizim kendimize faydalı olma gayretimiz daha güzel ve huzur verici. Kimse bizi bizim kadar anlayamıyor çünkü. Çok zaman en sevdiklerimiz ve faydalı olmamız gerekenler çabamızın faydalı olduğuna inanmıyorsa insan ne yapabilir? “Belki ilerde anlarlar” umudumuz da yaşadığımız müddetçe baki olacak.
Sevgili dostum,
“Başka zaman” demeden bu mektubu yazmak zorundaydım desem de, aslında bu mektubu da daha önce planlamıstım ve “başka zaman” diyenlere sitem ederken biz “başka zaman” diyerek bu mektubu günlerce erteledik. “Nasip bugüneymiş” diye mezaret uydurmadan en uygun ve kısa zamanda sana yazdım. İçimden de dedim ki “ güzel konu aklına gelirse , hemen en kısa zamanda mektbu yazarak paylaşmaya bak. Yarının bize ne getireceğini bilemeyiz” Bu duygu işte bu mektubu ortaya çıkardı. Yani yazarken en çok ben , sonra sen faydalanıyoruz mektuplardan. Önce yazan, sonra ilk okuyan sonra da okuyacak olanlar güçlü oluyor mektuplar ile manevi olarak yani
Sevgili dostum,
Güzel duyguları, güzel zamanlarda, güzel düşünceler ile yoğurarak , senin gibi güzel insanlara servis etmek ve gelecekte başkalarının da faydalanacağını düşünmek ne güzel duygu. Bu duyguyu bana verens enşin varlığın ve sevgin.. Sevgi burada en güçlü duygu olarak ortaya çıkıyor ve “başka zaman” demeden samimiyetle bizi kucaklıyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.