Konuşan Eşyalar / 2
Bizim neslin kaderinde vardır bir gün dışarı atılmak. Özellikle de yaşlanınca. Fakat benimki biraz erken oldu. Hiç beklemediğim bir anda birkaç parçaya birden bölünüp atıldım.
Çalışma gücüm yerindeyken niçin sakat bırakılmıştım? Niyeydi bu tahammülsüzlük, neden büyük bir öfkeyle parçalanmıştım?
Tamam, yalan yok. Arada sırada marazlık çıkarıp kendimi yaraladığımda oluyordu. Fakat benim dilimden anlayan o hünerli kadın hemencecik hallediyordu. İşlerimi aksattığım zamanlar, onu zorda bıraktığım zamanlar bir kere olsun bana kızmazdı, ekmek teknem diyerek hep başımı okşardı, özenle ilgilenirdi benimle. O, iyi bir kadındı. Evet, gerçekten iyi ve şefkatli bir kadındı.
İki küçük çocuğu vardı. Bir de ağabeyinin kızına bakıyordu. Kocası ise ben eve yerleşmeden birkaç ay önce ailesiyle birlikteymiş. Sonra alamanyalara gitmiş çalışmaya diye. Gidiş, o gidişmiş. Bir daha geri dönmemiş.
Evimizde annelerinin sayesinde baba yokluğu hissetmeyen şen şakrak çocuk sesleri vardı.
Kadının her şeyi kabullenip içine attığı hıçkırıklara karışmış bütün gücüyle ekmeğine sarılan azimli ellerinden çıkan makas sesleri vardı.
Zarif ayaklarını pedala basmasıyla hareketlenen tık tıkı tık tıkı sesleri ve yan komşudan gelen hararetli söylentiler vardı.
- Hanımm!.. Hanım, git çal şunların kapısını. Bıktım gürültüden. Ne zaman gelecek bu kadının kocası?
-Hanımm!.. Hanımm git çal şunların kapısını. Kıracağım makinelerini. Tık tıkı da tık tık. Tık tıkı da tık tık yetti artık!
-Hanımmm! Sen dur.
EbRuAsya//
YORUMLAR
Büyük bir dramın kaleme ustaca alınışı.
Hüzün göze sokulmamış ama derinden yakıyor...
Yüreğinize sağlık susmasın kalem hiç
Tebrikler bissürü 👏👏👏
Rû //
hoş geldiniz
katıldığım bir öykü atölyesinden verilen ödevimdi bu çalışma. toplamda altı dakikada yazmıştım. ne kadar ustaca oldu bilemem tabi.. takdir sizlerin
teşekkür ediyorum motive edici yorumunuz için
sağ olasınız
kocaman kocaman sevgiler
Gül'enyüz
Hoş gördüm 🐣
Altı dakika da böyleyse dahasını merak ettim doğrusu.
Rica ederim ne demek
Bir o kadar da benden🤍🦋
Rû //
şimdilerde bir bölüme sığdıramıyorum yazdıklarımı seriye bağladım. yakında brezilya dizisine döner.)
Gül'enyüz
O tık tık seslerini seviyorum aile mesleği olduğundan babadan anneden gelen tık tık sesleri kızımda bu sesler ile büyüdü gitti şimdi elinde makas hiç düşmüyor ve hayalleri de senin gibi hikâye olarak yansıyor konuşmaların da
Yüreğinize sağlık çabucak bitti
Sevgilerimle
Rû //
ne güzel aile mesleğinizin olması.. kızınız da çok başarılıdır eminim çünkü işini tutkuyla yapıyor.
evet o tık tıkı seslerini bende severdim sizin gibi, çocukluğumdan çok net hatırlıyorum. zaten öyküde bahsi geçen kadının ağabeyinin kızı ben:) tık tık sesleri durduğunda plastik şişeden yaptığım bebeğimi sallardım o makinenin pedal kısmında. o makine başta halamı sonra biz çocukları çok mutlu ederdi. halam bize artan kumaşlardan elbiseler dikerdi. ne güzel günlerdi. keşke komşularımız da güzel anlayışlı hoş görülü olsalarmış...ama insan oğlu tahammülsüz..
değerliydi katılımınız
çok teşekkür ediyorum
sevgilerimle
Askeri bir teknoloji olarak ortaya çıkan dikiş makinası özellikle 1830 yıllarda Fransa’da, Fransız ordusu için askeri üniforma üretmek amacı ile kullanılmıştır.19. yüzyılın ikinci yarısındaki küresel iktisadi büyümenin önemli faktörlerinden biri haline gelen dikiş makinaları hane içi üretim olarak ev ekonomisine katkı sağlayan bir unsur olarak görülecek ve bacası tüten her bir yuvaya merhaba der. Özellikle Osmanlı/Türkiye bağlamında Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş süresinde önemli bir rol üstlenir. Daha önceden bu platformda Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlarımız adı altında yazılar yayınlanmıştı. Bu bağlamda savaşın kazanılmasında kadınlarımızın rolü yadsınamayacak boyutta büyüktür.
Birinci Dünya Savaş’ına katılan tüm askerlerin uzun kollu gömleklerinden, iç çamaşırlarına kadar dikilecek her giysi ile birlikte ay yıldızlı kırmızı bayraklarımız Ankara’daki Dikimhane-i Amire’de dikilir. Bu hikayenin singer ile ilgili kısmı şu şekildedir: Hasan Efendi Dersaadet Tramvay şirketinden emekli olurken yaşadığı şehir olan Suşehrine (Sivas bölgesinde) dönmeden önce eşi Dudu Hanım’a istanbul’dan bir heyide almak ister. Beyoğlunda gezerken vitrinde gördüğü elle çevirmeli Singer Dikiş makinasını alır. Birinci Dünya savaşının başlaması ile birlikte Dudu Hanım dikiş makinasını Ankara’daki Dikimhane-i Amire’ye götürerek vatan aşkı ile askerlerimize mitan,üniforma ve ay yıldızlı bayraklarımızı dikmiştir. Dikiş makinasının tarihsel sürecini incelediğimizde pazarlama stratejinsinden tutun dünyadaki ilk uluslu şirket olması ve hatta hatta şiddet tarihi ile bile ilişkisi olmuştur. Yazınıza tarihi açıdan kısada olsa eşlik etmek istedim.
Kurtuluş savaşında al bayrağımızı dikerek bizim bu günlere gelmemize vesile olan vatan aşkı ile gece gündüz demeden çalışan bayanlarımızın ve bu mücadeleye ülke olarak göğüs geren tüm büyüklerimizin mekanı cennet olsun,
Emeğinize saygı ile.
Rû //
merhaba sevgili umay
verdiğiniz tarihi bilgileri duygulanarak okudum.
Türk kadınları gerçekten her koşulda emekçi, dayanışmanın güçlü si mgesi, kahraman kadınlar. bizler de yakın zamanda altı şubat depreminden sonra kadınlar kulübü olarak belediyemizin halk eğitim merkezinde toplanıp depremzede vatandaşlarımıza polar kumaştan battaniye, bere. çorap dikerek onlara bir nebze de olsa yardımcı olmaya çalışmıştık
benim öykümde ailesinin yükünü tek başına omuzlayıp ekmeğini dikiş dikerek kazanan iki çocuklu bir hanımın kullandığı makinenin yan komşusu tarafından gürültülerden rahatsız olduğu gerekçesiyle kırılıp parçalanması anlatılıyor olsa da makine sesleri candır. İşlerimizi kolaylaştıran bütün teknolojik aletler üretimin bir parçası, ekonomik kazancımız, elimiz ayağımızdır.
ben çok teşekkür ediyorum size umay
katılımınız, verdiğiniz değerli bilgiler için
sağ olasınız
selamlar
Ne kadar hoş bir fabl örneği yazı sevgili Rû.
Sizin yazılarınızı okumak duygu düşünce emek ve vefa gibi erdemlerle sonu sürpriz, varacağı hedefi okyanus olan bir yolculuk gibi.
İnsanın hemen yazı yazası geliyor
Aslında bu defterde çok yazı okumuyorum ama sizinki okutuyor kendini.
Ne güzel bir kalem diyerek kutluyorum.
Sevgiler selamlar.
Rû //
merhaba sevgili dilek
6 dakikada
3 nesne (kapı-tekne-makine) üzerinden
200 kelimeyi aşmayacak şekilde kurgulanması istenen alıştırma ödevimdi bu
benimki 4 kelime fazla olmuştu:)
notlarımın arasında bulunca paylaşayım istedim.
güzel düşünceleriniz yorumunuz için çok teşekkür ediyorum
en içten sevgilerimle