KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
GERÇEK KENDİN OLABİLMEK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayat doğmadan dokuz ay öncesiyle sınır.Bigbeng ile embriyodan başlar .Gelişir..gelişir..gelişir..ve doğumla yerini değişir insan.
Küçük dünyadan büyük dünyaya adım atar.Beş parmağıyla kavrar kendine uzanan elin tek parmağını.Zira yardıma muhtaçtır.Sevgiye muhtaçtır.İlgiye muhtaçtır.İhtiyaçlar hiyerarşisinde isteklerin zamanında karşılanması insanı birey yapar .Bireyin tatmini de bireyi insan yapar.Bu bir döngü yani yumurta ve civciv misalindeki gibi.
Sunulan hayat ortamında yalnız değilsiniz.Herkesin de ayrı hikayesi oluyor mecburen.Çevre genişledikçe hikayeler ve etkileşimler de genişliyor.Dallanıp kollara ayrıldıkça romana evriliyor hayat.’’Hayatım roman’’ ibaresi burada başlıyor sanırım.Yaşanılanların üzerinden yüz yıllar geçince destan..bin yıllar geçince de masallar tezahür ediyor.
Gelelim özgürlüğe..Derler ki doğumla özgürlük başlar, inanmayın ..Anne ve babasının kim olduğuna,ismine,yiyeceği şeylere, yaşadığı ülkeye,hayatını idare ettireceği ilkeye karar veremeyen birey nasıl özgür olur?..Biraz daha ilerleyelim.yedisinde neyse yetmişinde o ,olan insan..özgür mü yetişiyor ki özgür olsun?..Şucular, bucular...biciler..bıcılar ile damgalanmıyor mu?..
Gelelim yasaklara ve mubahlara...Kimler tarafından konuluyor?..Uyup uymamak bireyin elinde mi?..Genel kabul görmüş karineler yok mu?..Örf-adet-gelenek-görenek?..Özgürlüğü nereden öğrenek?..
Şimdi gelelim asıl patlamanın büyüğüne..Dinler..insanın başı boş yaratılmadığını vurgular.Dünyanın iki nefes arası olması, bu iki nefes arasında kayıtlı doğru yolu bulması..çamurlaşan dünyada merteklere çarpmadan dolanması...Hani özgürlük?..Başkasının hakkına tecavüz edilmeden hayatın idamesi..hak-hukuk-adalet..Nerede özgürlük?..
En büyük özgürlük asgari müşterekte buluşmak olmalı.Hak ve hukuka riayet etmeli .Adalet ile yaşama yön verilmeli.Hırsızlık ve arsızlığın önüne geçilmeli.Atılı temellerin altını sinsice oymaya çalışan farelere fırsat verilmemeli.Özgürlük beyinde başlayıp akılla şekillenmedikçe yarar değil zarar verir.Kimse etini -butunu oynatmasın boş yere ..Ülkeler ilkeler ile kaimdir.En büyük özgürlük Kendi vatanında muhtaç olmadan yaşamaktır.Bu ülke bizim..Bu Vatan bizim..Bu Bayrak bizim .
’’Seçki için teşekkürler.’’
YORUMLAR
Çpk doğru yazmışsınız...
Kutluyorum Emine Hanım.
saygılar...
Aynen.
Var ol kardeşim.
Güzel bir çalışma sağol.
Selam ve saygılar.
neneh.
sağcı solcu vardı bir zamanlar şimdilerde başka isimler altında ayrıştırılıyor insanlar. Topluluklar bölündükçe güç kaybeder. Bir Kibrit çöpü hikayesi vardı hatırlarsanız. Hepimiz insanız parçalanmaya gerek yok. Bu konulara fazla girmek istemiyorum ama son yıllarda ataist ve deist sayısı ne kadar çoğaldı. Göründüğü gibi olmayanlar yüzünden gelecek uçuruma yuvarlanıyor. Daha çok yazılabilir ama gerek yok aklı olan, menfaat gözetmeyen herkes biliyor zaten. Teşekkürler sevgiler.
neneh.
Eğerki bazı kurnazlar tarafindan din mikrobu dünyaya yayılmasaydı
İnsanoğlu kendi aklıyla yaradana ulaşabilirdi
O zaman bu kısır döngüler yaşanmazdı yani sürekli yalan talan hırsızlık dolandırıcılık sahtekarlık gibi döngüler tüm dünyada din sömürüsü üzerinden üstü örtülerek yapılıyor.
Japon'ları severim çünki dinleri yok ama yaratana sonsuz inançları var ve suç oranı yok denecek kadar az.onların dini adalet diyebilirim . Adalet her konuda süper işliyor. Ülkemizle karşılaştırılamaz bile.
Var olun güzel di sizi okumak.
neneh.
Sözde kolay, icraatı oldukça zor olabilen konulardan, Hak ve adalet...Kişi kendi kendine özgür olabilir...Fakat ikinci üçüncü şahsın olduğu yerde, temel kurallar olmalı ki güven sağlanabilsin. ''Her koyun kendi bacağından asılır'' sözü, toplumsal ilişkilerde olumsuz etkileşim, düzen ve hak ihlalleri ihtimali nedeniyle sorgulanabilir...
Etkiliydi, üzerinde düşündüren...
Günün yazısı, seçici kurulu ve yazarını tebrik ederim...
Su dem tarafından 7.12.2023 20:56:27 zamanında düzenlenmiştir.
neneh.
Tebrik ederim yürek dolusu.
Selam ve sevgimle, sevgili neneh...
neneh.
Çok doğru dürüst adaletli bir yazı
Hoş adalet ve özgürlük kavramı slogan olsa da öyle kuru sıkıya kullanılması beni hep rahatsız eder.
Çünkü senin özgürlüğün benim özgürlüğüme zarar veriyorsa orda özgürlükten sözedemeyiz sınırsız özgür olanlar mutlak birilerine zarar verir.
Adalet zaten kayıp bulan var mı bilmiyorum.
Bugün kü şiirimle ne kadar da örtüşüyormuş şimdi okudum bu anlamlı yazıyı.
Dediğiniz gibi önemli olan asgari müşterekte buluşabilmek.
Tebrik ediyorum kalemdaşım
Selamlar saygılar
neneh.
Özgürlük; beynin ilk bilinçlenmesiyle uyanır.
Bilgiyle bilenir.
Beklentilerle büyür.
Umut, inanç, amaç ile beslenir, güçlenir.
Her gelişimi ve ilerleyişinde ufkunu öteler.
Kişiliğini tanımlayan bireylerin irade ve seçimlerinde vücud bulur.
Bunun ne kadarını tesirsiz taşıdığı ve etrafına ne ölçüde ne kadarını hoş gördüğü, yaşattığı bireyin ve ruhunun değerini ortaya koyacaktır.
"İnsanoğlunun değeri, benliğinden elde ettiği özgürlüğün derecesinde saklıdır!" demiştir
Albert Einstein
Kutlarım, anlamlı yazınızı.
Sevgi ve saygılarımla.
neneh.
Ne diyor Veysel say ki geldik bir pazarda dolaştık üç metre bez aldık gidiyoruz işte dünya ve hayat bu bir nefesle varsın bir nefesle yoksun kutlarım bu güzel düşünceyi
neneh.
merhaba sevgili neneh
bu anlamlı yazının altına Orhan Velinin yaşama dair motivasyonu yükselten pozitif yüklü "hürriyete
doğru" adlı şiiriyle eşlik etmek isterim.
Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin;
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikçe
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden,
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar, donanmalar mı?
Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
korku ve kısıtlamalardan kurtulup
elimizdeki küreği tek başımıza tutup tüm kontrolü kendimiz sağlayabiliyorsak özgürlüğe doğru yol almışızdır.
tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza
selam ve sevgilerimle
neneh.
Asgari müşterekte buluşabilseydik keşke! Ne iyi olurdu. Dünya yaşanılır bir yer olurdu.
Güne gelen eserinizi ve kaleminizi tebrik ederim.
Saygılarımla...
neneh.
Ne güzel felsefi bir bakış bu.
Bilgece, sana yakışır şekilde.
Tebrikler USTAM...
neneh.
Tebriğe geldiiimmm 🐣
Gerçeklik her yerde ve her durumda farkını ortaya koyuyor siz gibi.
Kalem daim olsun
Tebrikler bissürü 👏👏👏
neneh.
Günün yazısı seçilen eseri ve sahibini canı gönülden tebrik ederim.
Günün yazısı seçilen eseri ve sahibini canı gönülden tebrik ederim.
neneh.
"Gerçek Kendin olabilmek'herşeyi öyle güzel izah etmişiniz ki.. yalnız şu kadarını eklemek istiyorum, hiçbir şey kolay değil,önce kendimizi sevip sayalım güvenelim.ve çok çalışıp başarılı olmaya uğraşmak zorundayız, "Gerçek kendim olabilmek için.. tebrikler yüreği güzel insan, kaleminiz bitimsiz olsun inşaallah, huzurlu geceler diliyorum.
neneh.
Her şeyin başı sevmek. Onunda başı önce kendini sevmek olsa gerek. Tamam dünyaya belki kendi isteğimiz dışında geliyoruz gelmesine de iyi de olmak kötüde olmak elimizde... Umutsuz olmamak lazım ne dünyadan ne de insanlık ve insanlardan. Kutlarım içtenlikle güzel bir yazı...
neneh.
Özgürlük insanın içindedir. Gökteki kuşlarla engeller olmadan uçabilmektir. Hayaldir, umuttur, beklentidir...
İçindeki özgürlüğe hiç kimse gem vuramaz, baskı kuramaz dilediğini sessizce düşünebilirsin... Uygulamaya geldiğinde o gökteki kuşlarla uçmak isteyenler karşına çıkar işte orada sınırlar ve ben merkezcilik başlar...
Sahibine ait olan dünyada her canlı yok olacak. Bu yüzden sana yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkasına reva görmeyeceksin der ve susarım.
Öğretmenim günaydınlarımız olsun
Sevgi ile mutlu kalın 🌺🌱☕️🌸
neneh.
