- 210 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beðeni
ÖÐRETMENLÝK.
ÖÐRETMENLÝK.
Her meslek özel ama öðretmenlik çok daha özel bir hizmet alanýdýr. Çünkü anne ve babalar, öðretmenlere en deðer verdikleri varlýklarýný yani çocuklarýný emanet ediliyor. Öðretmenler ülkemizin geleceðinin mimarlarý, rol modelleri ve en önemlisi de orasý uzak, burasý kötü demeden yurdun dört bir yanýnda en zor koþullarda görev yapýyorlar.
Baþka mesleklerde zor koþullarda görev yapan yok mu? Elbette var. Ama öðretmenlerin yeri bir baþkadýr. Öðretmenlik mesleðini baþka mesleklere bakarak deðerlendirmek öðretmenleri incitmektedir. Öðretmenler sadece derse girip, çýkmýyor. Öncelikle öðretmenler her ders için ayrý bir hazýrlýk sürecini tamamlýyor. Sýnavlarýn okunmasý, ödevlerin deðerlendirilmesi, zümre toplantýlarýna katýlmasý bunlarýn elektronik ortama aktarýlmasý gibi daha onlarca hiç gözükmeyen görevleri var. Burada uzun uzun öðretmenlik mesleðinin erdemlerini, çalýþma koþullarýný evine mesai saati dýþýnda iþ götüren nadir mesleklerden birini olduðunu anlatarak bir savunma durumuna da girmek istemem.
Ancak þunun da bilinmesinde fayda vardýr; milyonlarca öðrencisi olan yüz binlerce öðretmeni olan eðitim dünyamýzda kuþkusuz her þey tozpembe deðil. Bütün sorunlarýn merkezinde öðretmeni suçlamakta hakkaniyet ölçüleriyle pek baðdaþmýyor. Öðretmenlik elbette günün hýzla deðiþen koþullarý içerisinde kendini yenilemesi gereken bir meslektir. Her meslekte olduðu gibi kendini yenilemeyen hatta aldýðý maaþý hak etmeyenler de olabilir. Ama bütüne bakmak ve eleþtirilerimizde vicdan ölçüsü içerinde yapmakta fayda vardýr.