- 300 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
İNTİHAR ÇİÇEKLERİ...
Hangi düş’ ün tanrısı idi zaman ve hangi veryansında saklı idi ölüm?
Bir düş’ e mahal veren iklim feryadı dinmeyen matem.
Mabedin sırığı mahremin iz düşümü ve ucu bucağı yok iken hüzün denen deryanın da nakkaşı iken şair ve ütülemeden sevgiyi nasıl da kırışıktı yüreği en çok da şair aşkın fedaisi ve firarisi iken o sonsuzluk denen aşk denizinin kat izinde saklandığı kadar saklı tuttuğu kah hüznü kah umudu elbet gözünün nuru iken hayalleri…
Bir edim.
Bir farkındalık yüklendiği.
Bir de uzamı iken gerçeklerin…
Kalemi ile kıtalar aştığı ve hüzün coğrafyasında konaklayan iç sesi:
Ah, ne de çok badire atlatmışken belki de salkım saçak varlığı salkım söğüt iken içinde saklı dinmeyen feryadı ve ölümsüz rüyası.
Hazan mahsulü bir gün ışığı sönmeye yakın gecenin ferinden süzülen mehtabın çağrısı ve şair, yıldız kimliği ile eş tutarken hayallerini ve hüzün çeşmesinde doldurduğu yüreği kalemin tininde saklı olduğu kadar varlığından bir noksan bir fazla iken asası iken duyguların ve azadesi mevsimin ve kin tutmayan yüreği kir tutmayan alnı aşkın da vaveylası iken peşinden eksik olmayan özlemi ve hasreti yağdıran nasıl ki kaderi ve yağmalandığı kadar kederin kuşağında saklı bir delik gibi elbet noksan sıfatlardan elbet ayırdına vardığına kadar gerçeklerin açtığı o devasa parantez ve içine yığdığı kadar yüreğin makberini.
Bir açılımsa gün ışığı.
Hoyrat bir rüzgâr iken feryadı.
Rengi yok mevsimin gülüşünde açan kış çiçeklerinin aslı astarı da yok gidip de dönmeyecek sözcüklerin bir batında doğan güne sunumumdur yalnızlık bir güfteye tutunduğumdur yazılası her şiir.
Mevsim mekik dokuyor yerle gök arası.
Makul olansa çekip gitmek mademki doldu vadesi sözcüklerin.
Kararan bakırın kaynayan kazanın kulpunda saklı bir hece adı olmayan nice insan hicranı içine çeke çeke ölümle raks eden hayaletlerin ifratı elbet şakıyan göğün yağan rahmeti yağmur dolu pervasız bulutlar ve kararan havada saklı tevazuu kış güneşinin cebbar iç çekişi Kasımda saklı vefası rahmetin kışlığı ve içliği hüzün iken dikiş tutmayan sökükleri şairin.
Bir endamdır ki yaşam.
Bir de mahal verdi mi umuda.
Bir renktir yüreği yasa boğan karanın nazı beyazın niyazı.
İhtimamla sevdim intihar çiçeklerini: çehreme yansıyan gülüşü mehtabın bense Hint fakiri zaruri bir acı ne hin ne cin ne de kin elbette ayrı düştüğümdür mutluluk denen iklim bitmeyen vardiyası yalnızlığın kem gözlerden uzak bir yaşam dileği şiirler belki de acıların özeti ve işte ruhumda saklı o nüans o dalga ikbali ölüm olsa ne ki yüreğin ferinden ayrı düşmediğim kadar neferiyim kah bilinmezin kah sevginin, Huda’sına sevdalı bir Mümin, vedası şiirlerde saklı bir reverans aşkın kutlu sesinde saklı iken ağırdan aldığım hayat…
Zemheriler yoldaşım kilimin renginde saklı kurşuni bir sancı ölüme meylettiğim yerin göğün yıldızı, hüznün kızı ve şiirlerin çekilirken de içten içe nazı.
Çeyiz sandığımda saklı varlığın nakkaşı ve sözcüklerim semiren belli belirsiz şakıyan sesi imgelerin ta ki bir şiirin daha dikerken söküklerini bir bir imgelerle ve işte infilak eden yüreğin seferisi aşkın hasret yüklü çekincesi ve kilitli çekmecem kindar nefsine uzak kaldığım kadar zalimin de dinmez iken zulmüne bir tekme daha atmak adına başköşede saklı sonsuzluğun kıblemde saklı duası.
Şerit değiştiren bir gün bir imge bir sakınca bir sancı bir acıdan mı doğar sahi her şiir ve şairin meşrebinde saklı gizi hep mi ölüm kokar…
Sona meyyal.
Aşka mazhar.
Sözcüklerin raksı.
Bir ölüm irdelenen.
Bir hüzün sessizce bestelenen.
Sazı sözü kayıplarda rücu ettiği kadar insan aslına ve her rükû ettiğinde dile gelir yürek aşkın peçesine saklı iken her dilek ve perçemine şairin yağan karı için için içine çekerken yalnızlığın nazında büyür korkusu büyür gözleri varsın olsun sökün etsin yüreğinden nice kelebek elinin kiri yüzünün akı ne de olsa balçıkla sıvanmaz gün ışığı ve şairin niyazı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.