BENİM İÇİN ÖZGÜRLÜK

• 9 Kasım 2023 Perşembe 00:47:55

BENİM İÇİN ÖZGÜRLÜK

Benim öz geçmişim bilimsel bir özgeçmiş. Benim hikayem aldığım eğitimle başlıyor. Benim babam bana: Bir okula git, bir diploma al, iyi bir iş bul dedi. Bu, seneler önce belki iyi bir fikirdi. Ebeveynler çocuklarına bildiklerini öğretirler.
Anne babamın dediklerini takip ettim. Bir okula gittim, çok çalıştım, kimya üzerine bir diploma aldım. Performansım iyi olduğundan dolayı hemen kendime bir iş bulabildim. O kadar heyecanlıydım ki bu işe başladığım zamanlar. Gelirim sıfırdan bir anda gelir seviyeme yükseldi. Bu çok büyük bir zıplamaydı. 1989 yılından bahsediyorum.
Başlangıçta baya heyecanlıydım. Daha çok kazanabilmek için birçok kurslara gittim, eğitimimi geliştirdim. Birçok kalın kalın kitap okudum. “Demir nasıl paslanır” kursuna gittiğim zaman, ben kişisel olarak geliştim, şimdi demir nasıl paslanır biliyorum, diyordum. Demir nasıl paslanır, kimsenin umurunda değil ki.
Bir şirkette çalışmaya başlıyorsun, birçok enerjini veriyorsun o şirkete. Çok sıkı çalışıyorsun. Demir nasıl paslanır? Bu kişisel gelişim değildir ki.
Bir işin gerçeği, yatağınızda yatıyorsunuz. Sıcacık bir yatak, ve dışarda çok soğuk bir hava var. Ondan sonra şu sesi duyuyorsunuz: Di di di dit, di di di dit... Uyanıyorsunuz, bir alarm sesiyle uyanıyorsunuz. Hazırlanıyorsunuz, trafiğe takılıyorsunuz, işe gidiyorsun, 8-9 saat çalışıyorsun. Eve geri dönüyorsun. Ertesi gün yine di di di dit... Her gün böyle sürüp gidiyor.
Derken işimde terfi ettim, ödüllendirildim, tebrikler dediler, sırtımı sıvazladılar. İşimde terfi ettikten sonra cumartesiler de işe gitmem gerekiyordu. Düşünün bir kere? Peki gerçek ne? Her gün ileri geri işe gidip gelirsin. Minumum haftada 40 saat. Kırk yıl boyunca bunu yapacaksın. Çocuklarının resimlerini masanızın üzerinde göreceksiniz, her yıl eskisini yenisiyle değiştireceksiniz. İnsanlar 1500 Yıl yaşamıyorlar.
Benimle aynı şirkette çalışanlar hala hayatlarından hoşnut değillerdi. Yeteri kadar para kazanmıyorlardı. Ailelerine ayıracak zamanları yoktu. Pozisyonun zirveye yakınsa daha az zaman, hiç bir özel hayatın yok.
Ben kendi işimi kurmak istedim. Birisi bana, şu yanında duran arkadaş var ya 20 sene önce kendi işini kurmak istiyordu. Bak hala yanımızda dedi. Ben korkmaya başladım. O anda birisi beni aradı. Bana bir iş teklif etti. Ne kadar para istiyorsun diye sordular. Ben iki katı dedim. Kabul dediler. Üç misli deseydim yine kabul edeceklerdi. Kendimizin değerini bilmiyoruz.
Yeni işime gittim. Lüks bir odam, kapının üzerinde ismim yazılı, inen kalkan, dönen koltuğum, bir Computerim bile vardı 90 yılında. Ondan sonra oraya gidip gelmeye başladım. Sabahları di di dit, di di dit... Çalışma saatlerim 9-10 saate çıkmıştı. İşyerinde biriyle konuştum. Ben onun olduğu yere gelmek istiyordum ki, o hala şikayet ediyordu. Geleceğimi gözlerimin önünde gördüm. Kendimi çok kötü hissettim. Ne yapacaktım?
Kendi işine sahip olan kişiler benim durumumdan daha kötülerdi. Anne babamın da kendi dükkanları vardı. Benden daha kötü durumdalardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Daha fazla çalışmam gerekiyor herhalde. Bir spor salonunda ek iş buldum. Daha çok çalıştım. Gözlerim bir pandanın gözleri gibi oldu. Hayatın boyunca bunu nasıl yapacaksın diye düşündüm. Zamanımı para ile değiştiriyordum. Ama zaman tükenir. Uyumazsan ölürsün.
Bir iş çeşidi daha var. Öyle bir iş inşa ediyorsun ki, bir zaman sonra o senin yerine çalışmaya ve kazandırmaya devam ediyor. Böyle bir fikrin olduğuna inanmak çok zor. Ne güzel olurdu varlıklarımız olsaydı ve bize gelir getirseydi. Ya da Michael Jakson gibi bir şarkıcı olsaydık. I’m bad, I’m bad. Milyonlarca dolar kazanırsın... Benim hiç bir seçeneğim yoktu.
1993 Yılı Kasımıydı. Bana bir telefon geldi. Antrenman salonundan yeni gelmiştim. Abim aradı beni. Abime çok saygım olduğunu bilmenizi isterim.
Abim dünyada kuşkulu insanlar içinde bir yarışma yapılsaydı, ilk beş içinde yer alırdı. Çok zeki, bulunduğu konumda da çok iyi bir derecesi vardı. Bana şöyle dedi:
Bu akşam öyle bir iş gördüm ki, senin için mükemmel bir iş. İlgileniyor musun? dedi. Ben de YES! evet dedim. Haydi anlat bana herşeyi dedim.
Sana söyleyemem şu anda dedi. Neden dedim ona. Beni arıyorsun, bir iş fırsatı olduğunu söylüyorsun, ben de çok ilgileniyorum, sen benim abimsin, ne olduğunu söylemiyorsun? Bana cevabın ne olduğunu söyle. Hayır dedi. Floransa’ya geldiğim zaman bir ay sonra benimle beraber bir exper getireceğim sana, bunu anlatması için.
Uzman kişi bana işi anlatacak. İnanılmaz. Bir iş... Benim abim çok özel. Çok sevinmeye başladım. Sanki biri gelip benim hayatımı kurtarmış gibi.
Bana gelecekleri gün geldi. Floransa’ya davet ettiler beni. Ben planı izledim.
Hatırladım, ben işimi bırakmak istiyordum. Bunu bir kere inşa ediyorsun, hayat boyu gelir elde ediyorsun. Ben işe girmeye karar verdim. Bu doğru bir karardı. Bu işi bir kere doğru ve hızlı yapabilirsen ondan sonra özgür olursun, istediğin her şeyi yapabilirsin.
1996 dan 2004 e kadar dünyayı gezdik, bir kızımız dünyaya geldi. Ve bugün buradayım. ( Türkiye- Antalya )
Sizinle bir arada olmak harika. Bu akşam sizlere kalbimden kalbinize sesleneceğim. Rahatlamanızı istiyorum. Defterlerinizi notlarınızı kapatın, sandalyelerin altına koyun. İsterseniz ceketinizi çıkarın, rahatlayın. Sadece düşünün. Bu akşam size birçok resimler, folyolar ve videolar göstermek istiyorum. Sizleri biraz düşündürmek istiyorum. Bu işin size ve ailenize ne verebileceğini göstermek istiyorum. Ben kalbimden şuna inanıyorum. Sizin hayalleriniz elinizde ne olduğunu bildiğinizde gerçekleşecek. Dilerseniz hayatta birçok şeyde başarılı olabilirsiniz. Bazı insanlar öyle mesleklerde başarılı oluyor ki, bu onları diledikleri yere götürmüyor. Bu akşam kendinizi ve ailenizi size göstereceğim resimlerde görmenizi isteyeceğim. “Ya olursa”yı düşünmenizi isteyeceğim. “Ya bu işte iyi olursam” ı düşünmeye davet edeceğim sizi. Siz başarılı olabilirsiniz. Kendinizi bu işe gerçekten adarsanız başarılı olabilirsiniz. Birkaç sene sonra başarılı olabilirsiniz.
İşe ilk başladığım andan başlamak istiyorum. Ben şuyum. İşe başladıktan sonra Nutrilayt ve Artistry ürünlerini kullandım ve değiştim. İşte buradaki kişi benim. Her gün işe gidip gelen bir kişi, bankada hiç parası yok. Sıfır. Korku dolu. Gelecekte ne yapacağımı bilmiyordum. Her zaman bu resmi düşünmenizi istiyorum. Bu akşam net olması gereken sadece bir nokta var. Elmas (Başarı seviyesi) öncesini görmenizi istiyorum.
İlk Hafta Sonu Seminerine gittiğimizde sadece eşim ve ben oradaydık. Hafta sonu semineri hayatımızı ebediyete kadar değiştirdi. Hikayeyi kısaltmak gerekirse, işte sonucu ben buradayım. Farkı görüyor musunuz? Hayatımız değişti. 13 sene sonra. Biliyor musunuz Elmas başardığınız bir şey değildir. Elmas gelişerek oluştuğunuz bir şeydir. Bugün bizden herşeyimizi elimizden alabilirler. Arabalarımızı, evimizi, paramızı. Ama kim olduğunuzu asla elinizden alamazlar. Çünkü elmas kalbinizdedir. Elmas olmak çok güzel bir şey, sadece parayla bağlantılı değil bu. Kim olarak oraya geldiğiniz önemli.
Eğer bir hayalin varsa, hayale ulaşmak için nasıl bir kişi olmanız gerektiği önemli. Büyük hayallere sahip olmalısınız. Bu demektir siz değişmelisiniz. Değişim güzel. Elmas hayatınız boyunca sizi kapsayacak. Elmaslar için en önemli şey özgürlüktür. Bugün bahsettiğim gibi. Özgürlük.
Özgürlüğün ne olduğunu biliyor musunuz? Eviniz değildir, arabalarınız da değildir. Birçok seyahat etmek de değildir özgürlük. Özgürlük basit şeylerdir. Sabahları alarm saati yoktur. Ne yapmak istiyorsanız onu yapabilirsiniz.
Sabah uyanırım. Floransa’da yürürken acele etmeme gerek yok. Yapmam gereken hiç bir şey yok. Maldiv Adaları’na gittik. Birçok kişi aynı seyahatleri yapabilir. Özgürlük eve döndükten sonra işe gitmemekle başlar. İşte özgürlük bu. Birçok kişi seyahate gider. Tatilden sonra, eyvahhh, gene işe gideceğim. 15 Günlüğüne seyahate gidersen bir haftadan sonra, bir hafta kaldı, ondan sonra bitecek diye düşünmeye başlarsın.
Özgürlük eve döndükten sonra başlar. Güneşli bir günse haydi bisiklete binelim. Özel mi? Özel değil aslında. Özellik ne? Ne zaman ne isterseniz yapabilmektir. Bu Salı günü, Pazar değil bu bisiklete biniş. Genelde Cumartesi- Pazar günleri biz evde otururuz. Önemli olan bir başka nokta, ailemizle beraber olacak zamanımız var. Ben ailemi çok seviyorum. Ben sizin de ailenizi çok sevdiğinizi biliyorum. Aileniz ne kadar önemli değil mi? Benim için ailem her şey. Onlarla harcayabileceğim zaman önemli benim için. Birçok aile beraber olmadıkları için yok olup giderler. Ben onlarla beraber olmak istiyorum. Onlarla oynamak istiyorum. Onlarla ilişkilerimi daha ileri seviyelere götürmek istiyorum. Kızımla daha fazla zaman geçirmek istiyorum. Kızımı çok seviyorum. Aynı sizin çocuklarınızı sevdiğiniz gibi. Beraber olmak çok güzel. Biz çok zamanı birlikte geçiririz.
Kızım atları çok sever. Kızımla beraber ata binmeye gideriz.
Bu resmi ben çok severim. İngiltere’de bir havaalanındayız. Kızım şu anda 4 yaşında. 6 Defa Amerika’ya gitti. 2 Defa Karayip Adaları’na, Bir defa Maldiv Adalarına, Avrupa’da sayamayacağım kadar seyahat... 4 Yaşına kadar, benim 25 yaşına kadar seyahatlarım kadar seyahat etti. Ama bu harika bir şey. Onun gözündeki hayranlığı görmek gerçekten çok güzel. Kendisinin ne inanılmaz güven kazandığını da biliyorum. Birkaç gün önce, buraya gelmeden evvel Alpler’de kayağa gittik. Kızım Virjinya ayaklarına ilk defa kayaklarını taktı. Harikaydı. Onunla beraber olmak çok güzel. Neden sizlere bunları söylüyorum biliyor musunuz? Aynısını siz de yapabilirsiniz. Aynı fırsat elinizde. Aynı sistem elinizde. Harika liderler size öğretecekler. Sadece bir karar mesafesindesiniz. Belki aileyle ilgilenmiyorsun. Ama istediğiniz herhangi bir şeyi yapabilirsiniz.
Biz seyahat etmeyi seviyoruz. Bizim en büyük hayallerimizden birisi seyahat etmekti. İlk uçtuğumda 24 yaşımdaydım. İtalya’da Katanya diye bir yere gittik. Maldiv Adaları değildi bu. Şimdi çok çok seyahat ediyoruz. Son 10 senede ortalama 6 ile 10 seyahat yapıyoruz. Son birkaç ayın resimlerini sizinle paylaşıyorum. Polonezya’da köpek balıklarıyla daldım. Başarılı arkadaşlarımızla birlikte Tayland’da mükemmel zaman geçirdik. Maldiv Adaları’nı çok seviyorum. Sabahları uyanırsın, dalmaya gidersin. Sonra plaja gideriz. Saat beşte çay saatidir. Kızım ve eşim yanımda. Güneşin batışını izliyoruz ve o anda bize hayır diyenleri düşünüyoruz. Kazandığınız zaman içinizde inanılmaz bir güç hissedersiniz. Siz haklıydınız. Size hayır diyenler yanlıştı.
İşte yine Alplerde, birkaç gün önce.
Birkaç tane seyahat etme yöntemi var: Ekonomi- Bizines ve Först Clas... Ekonomi bölümünde biraz büzülür, biraz küçülür, sıkışırsınız 10 saat. Yemek yemek de bir problem olur, bir çok zaman yemek yemek istemiyorum. Ben belki ekonomide seyahat edebilirim. Ama ailenize verdiğiniz hayat sitiliyle ilgili bu. Ekonomi sınıfından inen insanları görürsünüz. Böyle sallana sallana yürürler. Onlar otele vardıklarında bir gün dinlenmeleri gerek. Tatilleri ancak ertesi günü başlayabilir.
Birinci mevkide yatabilirsin, uzanabilirsin, daha da önemlisi uyuyabilirsin. Uyandığınız zaman da gittiğiniz yere ulaşmış olursunuz. Ben uyuyamadım. Neden biliyor musunuz? Sadece benim aileme baktım. Gurur duydum. Kızımı hatırlıyorum. Uyandı, bana sarıldı ve beni öptü, teşekkürler babacığım dedi. Bunu parayla satın alamazsınız. Siz de bu işi yapıp bunlara sahip olabilirsiniz. Belki seyahat etmeyi sevmiyorsunuz, ne istiyorsanız onu yapın.
Şirket bizim Orlando’ya gitmemiz için özel bir resepsiyon ayarlamıştı. Limuzinler geldi. Bu sadece bir örnek. Nereye gidersek gidelim, bizi harika bir şekilde karşılarlar. Kızımın yüzündeki hayreti görebiliyor musunuz? Arabanın içinde hayretle bakıyor, nedir bu diye bakıyor. Bu otobüs mü? diye sordu. Her zaman güleriz. Biz gülmeyi çok severiz. Virjinya’ya hayatın çok güzel olduğunu öğretiyoruz. Birçok kişi paranın önemli olmadığını söyler. Para her şey değil. Ve haklılar. Ama ailelerdeki problemlerin pek çoğu para eksikliğidir. Şu ekrandaki çekin rakamını okuyabiliyor musunuz? Elmas olduktan sonra senelik primler, 94.000 Euroluk bir çek, örnek bir çek. Hiç fena değil. İnanın bana bu paraya ihtiyacımız yok. Ama bizim olduğunu bilmek güvence veriyor. Birçok kişi güvence için parayı ayırır. Bu işte o kadar çok gelir var ki, ölçemezsiniz bu işten kazanacağınız parayı. Bu işte profesyonel olun, bol bol para kazanacaksınız. Parayla beraber özgürlük ve zaman da kazanacaksınız.
Yaşadığımız şehrin tam göbeğinde güzel bir ev aldık. Bir villa değil. Ufak bir ev. Niçin? Büyük bir villa alabilirdik. Üst hattım bana mütavazi ol, mütevazi olarak yaşa dedi. Doğru şekilde yatırım yap dedi. Bu evi aldık. 6 Tane daha değişik daire satın aldık. Neden? Çünkü özgürlük şudur: Varlıklarınızdan para kazanmaktan gelir. Üst hattımız bizi bu şekilde yönlendirdi. Bu işte inanılmaz değerler var. Sadece para kazanmakla kalmazsın. Üst hattınız bu parayı nasıl değerlendirebileceğiniz hakkında bize yön verir. Güzel arabalar aldık. Kredi çekmeden. Evimizde morgıç sistemini kullanmıyoruz. Borçlarımız yok. İtalya’da insanların %90 ı borçludur. Bu işe şükür ediyoruz. Bizim gibi bir çift, başlangıçta işe gidip gelen bir çifttik. Şimdi böyle bir hayat yaşayabiliyoruz. İnanılmaz. Ben bir Süpermen değilim. Ben birçoğunuz gibi işe giden gelen biriydim. Verdiğiniz kararlar geleceğinizi şekillendirir. Yeni kararlarla hayatınızı değiştirebilirsin. Bazı arkadaşlarını, bazı alışkanlıklarını değiştirmelisin. Bazı arkadaşlarınızdan uzak kalmalısın. Bakın nasıl bir hayat sitiline sahip olabilirsin?
Bu çok önemli bir nokta. Potansiyelinize ulaşabilmek. Hayatta çok fazla şansınız yoktur. Hatırlıyor musunuz? Demir paslanması üzerine eğitim alıyordum. Bunu 4 ene boyunca okuyacağım. Bu kişisel gelişim değil. Bunu okuduğun zaman tavrın değişmez. Önemli ilişkilerin de değişmez. Her gün ileri geri işe giderdim. Ama bugün Network 21 Beni uluslararası bir konuşmacı olarak taktir ediyor. Birçok ülkede konuştum. Listem var. Duymak istiyor musunuz? İsterseniz. Hepsi burada değil. Slovenya, Avusturya, Romanya, Yunanistan, Polonya, İngiltere daha pek çok ülke ve son olarak da Türkiye’deyim. Yüz binden fazla kişiye seslendim. 36 Yaşındayım.
24 Yaşındayken arabamdaydım, işe gidiyordum. Hiç param yoktu, korku doluydum. Hayatta ne yapacağımı da bilmiyordum. İşte bu bir mucize. Aynı şans elinizde. Kim olduğunuzu kimse tanımıyor. Hatta siz bile bilmiyorsunuz. Eğer kendinize meydan okumazsanız, farklı bir şey yapmazsanız kim olduğunuzu asla keşfedemeyeceksiniz. Yetenekleriniz sizinle birlikte ölüp gidecek. Bu iş size en iyi olmanız için bir fırsat verir. Eminim belki uluslararası konuşmacı olmak istemeyeceksiniz. Bu bir mecburiyet değil. Ne istiyorsanız onu yapabilirsiniz.
Annemle babama yardım edebilmek benim için önemli bir nokta. Hayatta birçok zaman annemiz babamız bizler için çok şey yaparlar. Bizler için yaptılar da bunları. Ondan sonra kendi hayatımıza sahip oluruz. Çocuklarımız olur. Artık kendi hayatımızla meşgul oluruz. Zaman geçer, bir gün pişmanlık duymaya başlarsınız. Eşimle ben anne babamıza finansal olarak çok destek çıktık. Çünkü biz onlara bize verdiklerini geri ödemek istiyoruz. Geçen yaz bir sürprizdi onlar için. Eşim bu konularda çok iyidir. Araştırdı, en iyi tatil köyünü rezerve yaptı. Anne babalarımızı oraya götürdük. Oradaki kişiye dedik ki, anne babamızı kral ve kraliçe gibi hissettirin, para sorun değil, ne isterlerse yapın onlar için dedik. Onlar çok mütevaziler. Hayatında hiç böyle bir şey yapamadılar ki. Onları oradaki ortamda izlemek o kadar güzeldi ki, iyi zaman geçirdiklerini izlemek. Aynı fırsat elinizde, bunu siz de yapabilirsiniz. Bir bahanenin arkasına saklanmayın.
Özel taktirler... 12 Sene içinde ne kadar taktir edildiğimizi hatırlamıyorum bile. Şirketten, Network 21 den... En son taktirlerden birisi bu gösterdiğim. Elmas olduğumuzda Amway şirketi Willa Deste diye bir yere davet etti. Şunu görebiliyor musunuz? İşte bizim odamızın balkonu. 200 m2 Kaldığımız odanın adı Kardinal Suit. İşe gelip gittiğim günleri hatırlıyor musunuz? Şimdi Kardinal Süit’te kalıyoruz. Ne önemli burada? Bir kişiye gidiyorum orada.
Özür dilerim, ben Bini’yim.
Biliyorum kim olduğunuzu.
Ben Massimo Bini’yim. Kardinal Süit’te kalıyoruz.
Biliyoruz Beyefendi.
Benden evvel bu odada kimler kaldı, diye sordum.
Bana herkesi saydı: Starlar, Elton John, Michael Jakson, Madonna, bütün Cumhurbaşkanları...
Gece yataklarımızda yatıyoruz yorganların altında, eşim bana ben eşime baktım, gördün mü neredeyiz ve güldük. Böyle bir şeye ben asla para harcamam. Amway sizi böyle hissettirir, kendinizi çok iyi hissedersiniz. Bizim otelimiz dünyanın en iyi 10 otelinden biriydi.
Bu başka taktir. Şirket Enbe Adalarının etrafında tekneyle gezmemizi sağladı. Böyle bir geziye üst liderlerin hepsini davet edebilirdim. Teknede hep beraber dans ettik. Tahmin edebiliyor musunuz? Bir yelkenli tekne, çılgın İtalyanlar dans ediyorlar. Kaptan çıldırmıştı. Bizimle seyahat etmesi çok hoşuna gitti. Orada olduğunuzda birbirinizi şampanya ile kutlarsınız. En yakın dostlarınızla kendinizi çok çok iyi hissedersiniz.
Bir gün işi bırakanlarla yüzleştim. İşte altın madalya böyle veriliyor. Ama değer. Bedel ödemeye karar verin. Bedelle pazarlık etmeyin. Planları gösterin, sonuç almıyorsanız çalışmanızı ikiye katlayın. Hayaliniz hep gözünüzün önünde olsun. İyi gitmeyen şeylere odaklanmayın. Hayalinize odaklanın. Kazanacaksınız. İstikrar sihirli bir güçtür. Bu işte başarıya ulaştığınızda, etrafınızdaki kişilerde de fark yaratırsınız.
Birçok zaman Beti ile ben aileleri görürüz. Çocukları var. Bu iş sayesinde çok iyi bir hayata sahip oldular. En başta başkalarına başarılı olmaları için yardım etmezsen asla bu işte başarılı olamazsın. Siz insanlara para kazandırmak için bu işin içindesiniz. Bu benim sözlerim değil, Rich De Vos’un sözleri bunlar. Onlar size müteşekkir olacaklar, bir gün sizin kararınıza teşekkür edecekler. Sizin kararınız sayesinde birçok kişinin hayatı değişecek.
Bir gün düşünüyordum. Ya ben bu işe hayır desem ne olurdu? Etrafımda negatif insanlar da vardı. Kolaylıkla HAYIR diyebilirdim. Ya Rich ve Jay hayır deseydi bu işe? Ya siz hayır derseniz bu işe? Kaç kişinin hayatı sizin hayatınıza bağlı? Yarın göstereceğiniz planla kaç kişinin hayatını değiştireceğinizi bilmiyorsunuz.
Arkadaşlarımızla beraber Orlando’dayız. Harika zaman geçirdik beraber. Çocukları çok severim. Bu çocuklarla konuşuyordum. Onlarla zaman geçirmeyi severim. Çocuklar için özel bir eğitim programım var. Onların anne babası beni yücelttikleri için beni çok iyi dinlerler. Başarı prensiplerini bu çocuklarla paylaşırım. Şunu keşfettim. Çocukları etkilemek gerçekten çok kolay.
Mutlu musunuz? Dedim. Evettt dediler. Gerçekten mutlu musunuz, evett dediler. Annenin babanın plana (çalışmaya) gittiği günleri hatırlıyor musunuz? Evet dediler. Onlar bedel ödediler, biliyor musunuz. Bu tatilleri size verebilmek için çalıştılar. Ama ben sizin onlara teşekkür ettiğinizi daha görmedim dedim. İnanılmaz bir andı o. Hepsi koştular. Anne babalarını kucakladılar, teşekkürler anne babacığım, hepsi birden ağlamaya başladılar. İşte bu iş sayesinde dolu dolu bu duyguları yaşayabilirsiniz.
Birçok kişi çocukların daha iyi bir eğitime ihtiyaçları olduğunu söylerler. Ben şahsen anne ve babanın daha iyi bir eğitime ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Çünkü çocuklar anne babalarından bu bilgileri emerek alırlar.
Elmas olarak sahnede taktir edilmiştim. Benim üst hattım oradaydı ve benimle o kadar gurur duyuyordu ki. Bizi kucakladı. Seninle gurur duyuyorum dedi. Podyumdasın. Boynunda altın madalya asılmış. Ve senin koçun yanında. Seninle gurur duyuyorum, diyor. Üst hattınıza teşekkür etmenin yolu nasıl biliyor musunuz? Size zaman ayırdıklarına değdiğine gösterin onlara. Size inandıklarına gösterin onlara.
Jim ve Nancy Dornan’la beraber olabilmek benim için çok özel bir şey. Minicik mikroskobik bir İtalyan elması, onlara dokunabilme şansım oldu. Konuşabilme şansım oldu. Bu sihirli bir andı. Çünkü bir çok işte çok iyi bir performans gösterirsen en üstteki kişiyle görüşme şansın bile olmaz. Milyonlarca insanın hayatını değiştirebilecek bir sistem kurdular. Jim ve Naency’e bir alkış istiyorum. Ben Massimo Bini’yim demek bir hayaldi. Orlando’da onunla tanışmak kısmet oldu. Öyle bir enerjisi vardı ki...
Bu da bir hayaldi. Rich De Vos’a dokunmak istiyordum. Bu adama aşığım. Önüne geldim, elini sıktım. Sizinle tanışmak benim için büyük bir şeref Rich dedim. Rich, Oğlum hayaller bu işte gerçekleşir...
Sadece kelimeler değil bunlar. Dünyadaki en zengin insanlardan birisi bu kişi. Nelere sahip olabilirsiniz bu iş sayesinde? Ben kendi tecrübelerimden bahsettiğimin farkındayım. Ben zaten buraya bunu yapmaya geldim. Ama hedef, sizi düşünmeye davet etmek. Eğer bu işi inşa ederseniz siz ne elde edebilirsiniz? Sizin hayatınızda hangi hayaller gerçekleşebilir? Eğer karar verirseniz her şey değişecek. İstediğiniz hayattan sizi alıkoyan sadece bir karar.
Kararınızı verin ve yapın. Siz de zengin olun, siz de özgür olun.

MUSTAFA UZELLİ