- 1152 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğrencisi Taha Elibüyük ile
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencsi Taha Elibüyük : “Dert sahibi olan kişi derdini harekete geçirebilmek için eyleme geçer. Bu eylem sayesinde de özgüveni haiz olur. Ama kişi bir şeyi dert etmeyince ne özgüveni olur, ne kendini yetiştirebilir, ne de kendisini bilebilir.”
Öncelikle tekrardan böyle bir röportaja beni layık gördüğünüz için teşekkür ederim.
SORU-Üniversite hayatınızın ikinci yarısına başladınız. Üniversiteli olmak naısl bir duygu veriyor size şu anda? 2 yılda öğrendikleriniz yeterli olmuş mu sizce?
TAHA ELİBÜYÜK- Sizin de bahsettiğiniz gibi üniversite hayatımın yarısı bitti. Zaman çabuk geçiyor. Tokat’a geldiğim ilk yılım hatırıma geldi ve kendi kendime koca bir dört sene acaba biter mi diyordum. Şimdi ise deyim yerindeyse göz açıp kapayıncaya kadar hızla geçmiş olduğunun farkına vardım. Eğitim hayatımda geldiğim bu döneme kadar hocalarımdan birçok farklı alanlarda çeşitli bilgiler öğrendim. Her bilgi başka bir bilgiye kapı aralıyor ve sürekli bu devam ediyor. Bu yüzden öğrendiğim bilgiler tabi ki de yeterli değil. İlim, koca bir deryaya benzetilir. Sonu yoktur sen kadar talep edersen o kadar sana gelir. Birçok ilim ehli insanlar öğrendiklerini yeterli bulmayıp ilim talep ederken benim de öğrendiğim bilginin yeterli olduğu söylemek haddime değildir.
SORU-Okula başlamadan önce ve okulu yarıladığınız şu anda duygularınıa naısl değişti. Okuldan umduğunuzu buldunuz mu ?
TAHA ELİBÜYÜK- Bölümü tercih etmeden önce meseleye günlük siyaset üzerinden yola çıkarak memleketin dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgiler öğreneceğimizi zannediyordum. Lakin bölümde gördüğüm derslerle birlikte bu varsayımımın pek fazla bir ilgisi olmadığı kanaatime vardım. Şimdi günümüzde gelişigüzel çok sık kullandığımız kavramların temellendirilmesi, yaşanan küresel ve bölgesel olayların analizi, devletlerin geçmişi ve bugünü, çeşitli stratejiler gibi birçok konuya hakim olma imkanı buldum.
SORU-İki yılda neler öğrendin?
TAHA ELİBÜYÜK- Okuduğum bölüm entelektüel anlamda bilgi kapasitemi artırdı ve olayları analiz etme; geçmişi, bugünü ve geleceği okuma açısından son derece bana katkıları oldu. Bu da beraberinde ister istemez özgüvenimi artırıcı bir katkısı oluyor. Bir olay hakkında toplum içerisinde bildiğim kadarıyla anlatma fırsatı sunuyor. Aynı zamanda ilgi duyduğum alanlarla ilgili kaleme almış olduğum yazılarla birlikte özgüvenim daha da artıyor.
SORU-iki yılda sosyal yaşantında neler değişti?
TAHA ELİBÜYÜK- Üniversite hayata açılan yeni bir pencere gibidir. Gördüğünüz dersler başta olmak üzere, okuduğunuz şehrin yapısı, öğrendikleriniz ve tecrübe ettikleriniz ile birlikte gelecek düşünceleriniz farklılaşabiliyor. Dün kurmuş olduğunuz hedeflerin – meslek olarak - bugün farklılaşabiliyor. Bende tam olarak böyle oldu. Lise yıllarında ( yaşından vermiş olduğu etkiyle ) özel sektörde faaliyet göstermek istiyorken şimdi ise tam tersi olarak kamu sektöründe hizmet vermek istiyorum.
SORU-Bölümün zor ve kolay yönleri neler?
TAHA ELİBÜYÜK- Okumuş olduğum bölümün en büyük zorluklarından birisi, hızla değişen ve dönüşen bir dünyada yaşıyoruz ve ayak uydurmakta bir o kadar zorlaşıyor. Küresel dünyada her gün yeni bir olaya gebeyiz. Gerek bölgesel olarak yaşana olaylar, gerek küresel ölçekte meydana gelen değişimler. Ama her ne olursa olsun Uluslararası arenada cereyan eden olayları hızlı bir şekilde analiz edilip, sunulması gerekir. Aylık düzenli olarak dergi çıkarılması ve alanında uzman hocaların yazıları ile öğrencilerle buluşturulması faydalı olacaktır. Biraz önce de söylediğim gibi küresel bir dünyada yaşıyoruz. Asya’dan Balkanlar’a, Ortadoğu’dan Avrupa’ya kadar yaşanan küçük bir hadise hızlı bir şekilde yayılıyor. Bu da maalesef günümüzde çok sık karşılaştığımız kirli bilgi ağının ortaya çıkmasını beraberinde getiriyor. İnsanlar artık neye inanacağını şaşırıyor. Bunun en önemli sonuçlarından biriside toplum içerisinde karşıt gruplarının oluşmasına neden oluyor. Ve şiddete varacak kadar olaylar yaşandığına şahit oluyoruz. Bu yüzden sağlıklı bilgiyi ancak o bölgede yaşamış / tanık olmuşlardan edinebiliriz. Bunun için video konferans yoluyla yahut sosyal medyada yer alan sohbet odalarıyla X bir kişiden ya da kurumdan bilgi edinebiliriz.
SORU-Kendinizi bu iki yılda geliştirebildiniz mi?
TAHA ELİBÜYÜK- Şunu açık yüreklilikle önceden belirtmek istiyorum. Kendimi tam olarak geliştirdiğimi zannetmiyorum. Gelişme aşamasındayım. Ama okula geldiğim ilk günden biraz daha öğrendiklerim sayesinde geliştim ve geliştiriyorum.
Tabi ki de bu gelişimi arkadaşlarımda da görmek mümkün. Çünkü okula başladığımız ilk dönemde benim gibi arkadaşlarımda da alana dair kavramlara, siyasi tarihine, vs. hâkim olmadığımızdan ötürü hocalarımızın aktardıkları bilgileri zihnimizde pek yerli yerine oturtmakta sıkıntı yaşıyorduk. Süreç içerisinde alana dair öğrendiğimiz bilgilerle o konu hakkında ekleme ve çıkarma yaptığımızın farkına vardık.
SORU- Siyaset konusunda neler öğrendiniz? Uzaktan eğitm sizi naısl etkiledi?l
TAHA ELİBÜYÜK- Ben bunu ikiye ayırıyorum. Sokak siyaseti ve akademik olarak. İkisinin de kendine has dili var. Sokakta siyasetinde akademik dil bazen anlaşılmıyor. Hakeza akademide de günlük siyasetin dilinin girmesi onu bazen anlamsız kılabiliyor. Bu yüzden ikisi de birbirinden farklı alanlardır.
🤓 Maalesef 11 ilimizde yaşanan depremden dolayı üniversitelerde eğitim ve öğretime uzaktan devam edildi. Aslında bu eğitim sistemine Türkiye yabancı değildi. Pandemi döneminde de aynı süreç yaşanmıştı. Tabi bir anda yaşana deprem ve onun oluşturduğu tramva daha sonra uzaktan eğitime geçilmesine karar verilmesi öğrencileri sarstı. Çünkü örgün eğitimin sağladığı faydayı uzaktan eğitim sağlamıyor. Örgün eğitim sürecinde dersin başlama ve bitiş saati belli olduğundan ötürü haftalık rutin bir düzenin oluyor. Sabah saat kaçta kalkacağın, kahvaltı düzenin kısacası yaşam tarzın belli bir program dahilinde sürüp gidiyor. Lakin uzaktan eğitimde bu durum söz konusu değil. Dersler internet üzerinden verildiği için kimi arkadaşın elindeki teknolojinin yetersiz olması, internet bağlantısının çekmemesi gibi sorunlarla karşılaşıyordu. Örgün eğitimde hocayla yüz yüze temasta bulunuyorsun ama uzaktan eğitimde bu durum söz konusu değil ve ilgini dağıtacak birçok şey söz konusu.
SORU-Kişisel gelişime(özgelişime) önem veren insansınız bu önem verme size ne katkı sağlıyor? Tecrübeli insanlarla iletişim halinde olmanız size ne katkı sağlıyor?
TAHA ELİBÜYÜK- Öncelikle bu soruya gelişim kitapları üzerinden cevap vermek istiyorum. Gelişim kitapları adından anlaşılacağı üzere insanın eksiklerinin farkına varmasını sağlayan, hatalarını gösteren, daha iyiye kapı aralayarak insanın bugününü ve yarınını geçmişten daha iyi, elverişli hale getirir. Kendini tanıma fırsatı bulursun. Bu manada her gelişim kitabı okul hayatında karşılaşacağın engelin aşılmasında, stresin kontrol edilmesinde ve bu sayede başarıya götüren yolda bir anahtardır. Okuduğum her gelişim kitabında azmim, hedeflerim ve en önemlisi kendi zaaflarımı bularak başarıya ulaştıran yolda temel etken olmuştur.
Tecrübeleri insanlarla sohbet etmek, nasihatlarını dinlemek sadece okul hayatımda değil, bütün hayatım boyunca bana katkısını görmüşümdür. Çünkü her insan birer âlemdir. Ömür boyunca karşılaşılan sıkıntılar, kederler ve hayatın getirdiği tecrübe aslında bana yol göstermiştir. Neyi yapmam, neyi yapmamam, bir olay karşısında fevri davranışımın ileride bana ne gibi getirisi olacağını büyüklerimden dinleme fırsatı buldum ve buluyorum. Bu da aslında hayata sağlam basmamı sağlıyor.
SORU-Derdiniz var her zaman derdiniz size ne katıyor. Son olarak neler söyleyeceksiniz?
TAHA ELİBÜYÜK- Maalesef. İnsanı harekete geçiren derdidir. Yusuf Kaplan hocanın dediği gibi ‘Derdin varsa, varsın. Derdin varsa, bir dünya kurarsın. Derdin yoksa, yoksun. Ve yalnızca bir "rakamsın". Eğer kişi dert sahibiyse eyleme geçer, yol üzerinde önüne çıkan engelleri kolaylıkla aşar ve dert edindiği ideale kolaylıkla ulaşmış olur. Tarih hep bunun örnekleri ile doludur. Fatih Sultan Mehmet Han’ı genç yaşında İstanbul’u fethetmesini sağlayan derdiydi. Musab b. Umeyr’i genç yaşında gittiği Yesrib’i Medine yapmasını sağlayan derdiydi. Bizim adını belki de pek fazla duymadığımız dünyanın en genç profesörü ünvanına sahip olan Oktay Sinanoğlu’nu da harekete geçiren derdiydi. Yani her şeyin temelinde dert sahibi olmak yatıyor. Dert sahibi olan kişi derdini harekete geçirebilmek için eyleme geçer. Bu eylem sayesinde de özgüveni haiz olur. Ama kişi bir şeyi dert etmeyince ne özgüveni olur, ne kendini yetiştirebilir, ne de kendisini bilebilir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.