- 637 Okunma
- 6 Yorum
- 4 Beğeni
Cumhuriyeti Böyle Kurduk 6
İstanbul işgal altında.
İstanbul Hükümetinin Harbiye Nazırı Ziya Paşa.
Her zamanki yumuşaklığı ile, “Beyler, dedi, İngilizlere kafa tutamayız. Adamların hiç şakası yok. Daha geçen gün, bir bahane icat ederek İzmit’i tekrar işgal ediverdiler.”
Sarı Atlas döşeli büyük oda, nezaretin ileri gelen subayları ile dolu.
Birkaçı hariç hepsi Anadolu’ya geçmeye çoktan hazır, Ankara’nın İstanbul’da kalmalarını gerekli gördüğü subaylar.
Kapı açıldı, yaver, “Emrettiğiniz yüzbaşı geldi efendim”
“İçeri al!”
Nazır subaylara bilgi verdi, “Az önce sözünü ettiğim talihsiz olayın faili”
Yüzbaşı bekletmeden içeri girdi, kaygılı bakışlarla kendisini izleyen subayların arasında hızla ilerleyerek nazırın masası önünde durdu, selam verdi.
“Yüzbaşı Faruk, İstanbul. Beni emretmişsiniz”
Uzun boylu, kumral, yakışıklı, kendinden emin bir subay. Nazır önündeki yazıya bakarak yumuşak sesle, “Oğlum, dedi, dün akşam Beyoğlu’nda, İngiliz İnzibat Subayı Teğmen Miller’i, emre rağmen selamlamamışsın. Doğru mu?”
“Evet efendim, doğru”
Nazır, dürüst subaya babacanca yol gösterdi, “Herhalde görmediğin için selamlamadın, değil mi çocuğum?”
“Hayır efendim, gördüm!”
Nazırın canı sıkıldı, “Niye selamlamadın öyleyse? Selamlamanız için emir verilmişti.”
“Rütbesi benden küçük olduğu için selamlamadım Paşam. Askerlik töresince, önce onun beni selamlaması gerekmez miydi?”
Ziya Paşa derin bir kederle ellerini açtı, “Askerlik töresi mi kaldı a yavrum? Adamlar galibiyet haklarını kullanıyorlar. İngiliz Komutanlığı bu sabah olayı protesto etti. Mesele çıkarılacak zaman değil. Hemen şu müzevir teğmeni bul da özür dile. Olayı kapatalım.”
Başıyla çıkması için izin verdi. Ama yüzbaşı yerinden kıpırdamadı, “Paşam, bir de beni dinlemenizi rica ediyorum.”
Nazır bıkkınlıkla, “Söyle bakalım” dedi.
“Balkan savaşında teğmendim. Çanakkale’de üsteğmen, Suriye cephesinde yüzbaşı oldum. Ben bu rütbeleri tek başıma savaşarak almadım. Her rütbemde binlerce şehidin ve gazinin hakkı var. Onların hakkını korumak namus borcumdur. Beni affedin, özür dileyemem.”
Harbiye Nazırı bozuldu, “Anlamadın galiba. Harbiye Nazırı olarak emrediyorum!”
Yüzbaşı sükûnetle, “Anladım efendim” dedi.
Apoletlerini bir hamlede söküp nazırın masasına bıraktı.
“Artık emrinizi dinlemek zorunda değilim!”
Selam vermeden dönüp kapıya yürüdü.
Oturan subayların, İstanbul’u tutan birkaçı dışında, hepsi saygıyla rap diye ayağa fırladı.
Hepsinin rütbesi yüzbaşıdan daha büyüktü.
Gözleri dolarak, yüzbaşıya selam durdular…
------
Her türlü engellememize rağmen Mustafa Kemal Cumhuriyeti kurdu.
Bundan sonraki görevimiz onu yıkmak olacak.
Ben demiyorum.
İngiliz Lordlar Kamarasında alınan karar.
-----
-----
İsmet Paşa Lozan’da karşılaştığı delegelere,
“Ben muzaffer Türk Orduları komutanlarından General İsmet! Kiminle müşerref oluyorum?” diyordu.
-----
Türkiye için, Türklük için, Cumhuriyet için emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Mekanları cennet olsun.
.
Suat Zobu
----------------
Lütfen her gün bir yazı bir şiirle 100. Yılımızı kutlayalım.
TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN. NİCE YÜZYILLARA İNŞALLAH.
----------------------------------------
.
YORUMLAR
Bağımsızlık ve Hürriyetin - Bağımlılık ve Esaretin ne olduğunu, sadece bu kısacık anekdottan anlamak mümkün iken, başını kuma gömenler mide bulandırıcı...
Ölümünden 85 yıl sonra bile halkına yol göstermeye devam edebilen, dünyanın gelmiş geçmiş tek lideri, Mustafa Kemal Atatürk'ü hala anlamayanlara yazıklar olsun.
Dinlemediler atam, söylediğin sözleri
Bir bir geliyor başa. Tam da dediğin gibi
Rahata erişince âmâ oldu gözleri
Kirpik değiyor kaşa. Tam da dediğin gibi...
Büyük bayram için çalıştığım şiirden bir dörtlük.
Bıkmadan, usanmadan hepimizin dili döndüğünce, gücü yettiğince anlatmaya devam edeceğiz elbette. Anlatıncaya kadar...
Emeğine, yüreğine sağlık abim.
Sonsuz saygılarımla...
Hocam inanın beğeniyle ve muhabbetle okudum, kaleminiz daim ilhamınız bol olsun saygıyla selamlıyor Nice nice yüzyıllara diyor, bu güzel toprakları bizlere vatan olarak bırakmak adına canlarını ortaya koyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu uğurda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet minnet ve şükranla anıyor mekanları Cennet ruhları şad olsun diyorum. Tebrikler güzel bir paylaşımdı emeğine ellerine koca yüreğine sağlık diyor esenlikler diliyorum.
DUYSUN BÜTÜN ARAP VE FARS SEVİCİ SİYASAL VE PARASAL İSLAMCILAR TEPEDEN TIRNAĞA KADAR ALAYINIZ BİLİN Kİ CUMHURİYET SAHİPSİZ DEĞİL.
MİLLİ BAYRAMLARINI KUTLAMAYAN VE SAHİP ÇIKMAYANLARIN DİNİ BAYRAMLARINI KUTLAMAYA HAKKI OLMAZ.
DANGALAKLAR;
ANANIZI BECERİR EMPERYALİSTLER ELİNİZDEN ALIR VATANI.
GERÇİ SİZ SOYU BELİRSİZ EMPERYALİSTLERİN KIRINTILARISINIZ AMA HALEN ANLAMAYAN DAVARLAR VAR.
GANDAŞIM,
DÖNME VE DEVŞİRMELERE İNAT.
EKİM DİYOR Kİ BEN CUMHURİYET KOKUYORUM. YAŞASIN CUMHURİYET..
YAŞASIN ATATÜRK EMANETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ SONSUZLUĞU..
VAR OL TÜRK
VAR OL GANDAŞIM
Canım gardaşım.
Bu serideki bütün yazılarını zevkle okudum. Ama bu yazın var ya aldı götürdü beni.
Bunda asker olmamın etkisi var mı? Bilmiyorum.
O yüzbaşımın apoletlerindeki üç yıldızın üç hilali de yüreğindedir. Onu görememiş, bilememişler.
Boğazımda bir düğüm, çenem titriyor. Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.
Bu yazıyı bir daha bir daha okuyacağım. Zorlamayacağım kendimi bırakacağım göz yaşlarım
aksın. Mezarına yağmur olsun.
Komutanım, yiğit yüzbaşım.
Sol elim sol göğsümün üstünde, sağ elim sağ kaşımın yanında ayaktayım bende sana selam duruyorum.
MEKANIN CENNET OLSUN...
Saygıdeğer üstâdım,
Böyle bir yazı dizisini başlatarak Cumhuriyetimizin 100. Yılı için öncülük etmenizden dolayı sizinle gurur duyuyorum ve ne kadar teşekkür etsek azdır, sağolun, varolun.
Bu vatanı bizlere emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu uğurda canlarını veren şehitlerimizi, yazınızda kahramanlığını anlattığınız Yüzbaşı Faruk ve daha nicelerini rahmet minnet ve şükranla anıyorum, mekânları Firdevs cenneti olsun inşallah.
Duyarlı yüreğine ve kalemine sağlık diliyorum.
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla.
🇹🇷 CUMHURİYETİMİZİN 💯 'üncü YILI KUTLU OLSUN 🇹🇷