- 144 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mülakat
Mülakat denilen şey tamamen torpilin başka adı. Mülakattan kastettikleri şey orda sorulan sorulara baktığınız zaman neden yapıldığını anlıyorsun. Yazılı sınavları geçiyor çoçuklar, kendi adamları istenen yazılı puanları alamadıkları için onları alabilmek için , önlerindekileri elemek gerekiyor. Yani şöyle düşün sen 80 aldın, başka biri 50 aldı, bu ellinin üstünde 8 tane aday var. 5 kişi alacaksın, dolayısıyla 50 nin üstündeki adamları alacaksın, ama sen 50 alan torpilliyi almak için, mülakatta o 8 adayın 5 tanesini eliyosun, dolayısıyla 50 puan alanı, yani 9 sıradaki şahsı, sisteme dahil etmiş oluyorsun, bu en rezil torpil sistemi ve şu anda bunu uyguluyorlar. Mülakat sisteminin temel amacı bu. Yani mülakat yapmalarının nedeni, düşük puan almış, ama torpili olan insanları adayları sisteme dahil etmek, yüksek puanla ama sizden olmayanları elemek. Binlerce insan bu rezaletin mağduru oluyor.
Ve ülkenin cumhurbaşkanı çıkıyor, binlerce insanın ününde söz veriyor, ve birde canlı yayınlanıyor 29 kanalda birden. O kanalları karşısındada 10 milyon kişi olduğunu düşün. Koskoca ülkenin cumhurbaşkanı çıkıyor ve bir söz veriyor. Diyorki mülakat kalkacak, ondan sonra bakan bey çıkıp diyorki mülakat kalkmayacak ne münasebet. Ahval ortada halk görmüyormu?
Örneğin; Ekrem imamoğuluna saldırı oldu Erzurum’da çiçek attım, kozalak attım bir eylem yaptım, bir eylem yaptıysan arkasında durun ya, karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar, ya bu böyle ülke yünetilmez, mitingte kongrede doğru söyler, uygulamada şaşar. Bu mülakat işi tamemen bu. Bu mülakat işini kaldıramadıramazlar, çünkü kaldırırlarsa kendi elemanlarının yetersiz olduğunu görecekler bunları sisteme dahil edemeyecekler, referansları ile gelen düşük puanlı insanları açıkta bırakacaklar, mülakat kalkarsa en doğal sonucu bu. Kendi sistemleri çöker. Rezillikleri ortaya çıkar. E zaten bilen biliyor.
Öğretmenler eskiden falan sayılı devlet memuru yasasına dahillerdi, ve güvenceleri vardı. Sendikaları vardı yani kendilerini güvende hissediyorlardı. Şimdi yüzde sekzeni biz atadık diyorlar, yüzde sekzeni nerdeyse, ücretli sözleşmeli vs devlet memuru olan kadrolu olan 657 sayılı yasaya tabi olan öğretmenleri nerdeyse bitirdiler. Burdan başlar ögretmen iş güvenliği hissetmezse, ögretmen geçim derdi çekerse, ne faydası olacak çocuğa, kendi aldığı maaşla geçim arasına sıkışmış,onun matematiğine bile yetişemeyen ordan alıyom oraya veriyim. Hesaplayamayan insanlardan siz nasıl performans beklersiniz, bunlara rağmen Saygı değer öğretmenlerimiz elinden geldikçe çalışıyorlar.
Derhal Kamuda atamada kanayan bu Yara mülakat kaldırılmalıdır. Seçim sürecinde süreç boyunca verilen sözleri hatırlatıyorum ve kamu alımlarında ve görevde yükselmelerde mülakat olayının kaldırılmasını ve liyakatın getirilmesini istiyorum.
Üzülerek belirtmeliyim ki seçim öncesinde, "Kamuya ilk atamada mülakatı kaldıracağız" demişti hatta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, seçimlerden önce işe alım mülakatlarında kesinlikle torpil yok ifadeleriyle alımlarda liyakatın ön planda olduğunu vurgulamıştı. Ancak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personel alımı mülakat sonuçlarının kurum içindeki personelin Whatsapp yazışmalarının kamuoyuna yansımasıyla öyle olmadığı ortaya çıkmıştı. Çok sayıda aday, yazılı sınavda 80 ve üzeri puan almasına rağmen mülakatta 50 ve 50’nin altında puan verilerek elenmiştir. Kamudaki mülakat uygulamasının kamuda kanayan bir yara olduğuna dikkat çekiyorum.
Kamu emekçileri, siyasi partilerin seçim öncesinde verdikleri sözlerin seçimler sonrasında da unutulmamasını istiyor. Eğitim, sağlık, yerel yönetimler, kültür, ulaşım, büro, iletişim, hizmet kollarında çalışan tüm kamu emekçileri verilen sözlerin tutulmalıdır.
Türkiye Cumhuriyetini; siyasi partiler ve iktidarlar yönetir ancak iktidarın devletin kendisi olmadığını hatırlatıyorum. Siyasi partiler, kamuda işe alımlarda eşitlik ve adalet ilkesini gözetmeli kurum içinde görevde yükselmelerde kayırma ve torpil uygulamasından vazgeçmelidir.
Liyakatle işe girmek ve yükselmek yerine bir siyasi partinin aracılığıyla işe giren ve yönetici konumuna yükselen memur tarafsızlığını kaybeder. Tarafsızlığını yitiren kamu görevlisi yurttaşlara adil hizmet veremeyeceği gibi torpille daha kolay yükselen kişi ile kurum içinde görevli memurun adalet duygusu zedelenecektir.
Bu durum kamu kurumlarında aynı eğitimlere ve vasıflara sahip kamu emekçilerini mutsuz edecektir.
Kamu emekçileri hiçbir siyasi partinin tarafı olmamalıdır ve devletin memuru ve çalışanı olarak görev yapmalıdır.
‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’te yapılan ve sözlü sınav uygulamasının hayata geçiren uygulama derhal kaldırılmalıdır.
Kamu kurumlarında işe alınmalarda veya işe alındıktan sonra terfiler konusunda adil ve liyakate dayalı yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Milyonlarca kamu çalışanının büyük kısmı kamuda adil çalışma koşulları için kamuda liyakat talep etmektedir.
özel Kamu emekçilerinin devletin memuru yerine siyasi iktidarın memuru olmasına neden olacak düzenlemelerin karşısında, demokratik, barışçıl ve hukuk kuralların uygun atanan bir düzen diliyorum.
RECEP FIRAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.