VESAİRE -Roman -22'NCİ BÖLÜM

• 15 Ekim 2023 Pazar 23:13:00

22’Nci Bölüm.
Hülya Naci Mert’in biraz daha toparlanması ve bu kadar olayın üzerine Yeşilyurt’a gitmeme kararı aldı
Cafer ağa hastenen taburcu olup uzun bir süre doktorlar tarafından istirahat etmesi uygun gorulmustu Cafer ağa kızı Yıldız ile hasret giderdikten sonra Yıldız babasının işyerinde işyeri ortagı olduğunu öğrendigi Hakkı’ya yardım etmeye başlamıştı.
Yıldız ve Hakkı işyerinde çalışırken, genellikle işle ilgili konuları konuşuyorlardı. İşin gereklilikleri, siparişler, müşteriler ve tedarikçiler hakkında bilgi alışverişi yapıyorlardı. Yıldız, Hakkı’nın deneyimlerinden ve bilgisinden yararlanarak iş süreçlerini daha iyi yönetebiliyor Yıldız bilmediği hususları iHakki’ya sorarak sonradan olabilecek hataların önüne geçiyordu.
Yıldız Hakkı ile iş haricinde yaptığı sohbetlerde zaman zaman kişisel konulara da değiniyorlar, birbirlerinin ilgi alanları, hobileri ve yaşam hikayeleri hakkında konuşuyorlardı. Bu arasındaki ilişkinin daha dostane ve samimi bir hal almasına yardımcı oluyordu.
İşyerindeki bu samimi ve işbirlikçi ilişki, hem işlerini daha etkili bir şekilde yürütmelerine katkı sağlıyor hem de arkadaşlıklarını derinleştiriyordu.
Hakkı depo içerisinde gelen malları yerleştirme işi ile uğraşırken herzaman mal verdikleri pazarcılar sebze meyve almaya gelmiş pazarcıları Yıldız karşılamıştı
Ofiste çay ikram eden Yıldız ile pazarcılar arasında fiyatla alakalı sözlü tartışma başlamıştı.
Pazarcı Tarık: "Yıldız hanım bu fiyatları kesinlikle indirmelisin. Biz de kazanmak istiyoruz ve bu malzemeleri daha ucuza almalıyız.Her zamanki fiyattan aldığımız mal bir haftada nasıl artıyor dedi
Yıldız: Tarık kardeş valla biz de üreticiden fahiş fiyatta alıyoruz üreticeler arasında önceden rakabet olurdu simdi herkes ağız birliği yapmış gibi net fiyat söylüyorlar bak şu domates geçen hafta tarlada dörtbucuk lira idi şimdi yedi lira oldu. Bende sekiz lira dediğim halde zarar yapıyorum bunun sevkiyatı var, mazotu, işçi yükleme boşaltma ücreti,söförü vs her birşeyi geçtim zarar ettiğim halde satiyorum size vallahi"dedi
Pazarcı Kaan: "Başka yerlerden daha ucuza alabileceğimiz yerler olduğunu biliyoruz. Seninle çalışmak istiyorsak, rekabet etmelisin.dedi
Yıldız: "Evet, rekabet önemli, ama ben de işimi sürdürmeliyim. Belki fiyatları gözden geçirebilirim, ama daha fazla indirim yapamam."
pazarcı Murtaza : "Yıldız bak bacım anlaşalım, bu fiyatları indirirsen seninle çalışırız. Aksi takdirde başka bir yerden alırız Fiyatları düşürmezsen sana ne yaparız göstermek istemiyoruz"dedi
Yıldız elindeki bay fincanını Pazarcı Murtaza in kafasina serçe atarak çayfincqnını paramparca etti diğer pazarcılarda Yıldiz’a saldırmaya başladılar sandalye masa ofisin içinde uçuşuyordu .
Hakkı olan biteni görünce hızla ofise girdi Yıldız’ı ofis dışına cikartıktan sonra Murtaza baygın yattığından o hariç diğer pazarcıların.kollarini bacaklarını kırarcasına dövdü.Buroda can pazari yaşanıyor fırsat bulabilen ofisin dışına kaçıyor içerde kalanlar dayak yemeye devam ediyordu .
Durumu gören komşu esnaf yetişerek Hakkı’yi pazarcıların elinden alarak kavgaya son verip ambulans çağırdılar .Pazarcılar savaştan çıkmış gibi ambulansa bindirilip hastaneye göturülmek üzere hareket ettiler.
Olay yerine polis ekipleri gelip Hakkı ve Yıldız’ın ifadesini almak üzere karakola götürüldüler.
Yıldız pazarcılardan şikayetçi olup adlı sürecte başlamış oldu.
Karakol çıkışı Yıldız Hakkı’ya yemek ismarlamk için şehrin en lüks restoranına rezervasyon yaptı Hakkı ne kadarda ısrar etse de sonunda ikna olan Hakkı Yildiz ile birlikte restoranta gitti.
Asuman hanım olan bitenlerden bir haber köye kısa sürede uyum sağlamış ekip hasat ettikleri ürünleri şehirde ki pazara götürüp satıyorlardı.ürün kalitesinden memnun olan müsterileri her hafta Asuman hanımın pazara gelmesini dört gözle bekliyorlar hemde gelecek haftanın siparişlerini ve ücretleri önceden veren müşteriler Asuman hanıma hem maddi destek hemde ürünlerin elde kalmasını engellemiş oluyordu müşteriler hem hesaplı hemde kaliteli ürün almanin gurunu yaşıyorlardı .
Hülya biraz daha toparlanmış ve kadın sığınma evine başvurarak memleketine yerleşme kararı aldığından ilisiğinin kesilmesini dilekçe ile beyan etmiş dilekçesi kabul edilen Hülya ilk otobüs ile Yeşilyurt’a hareket etmişti Naci Mert ile.aksama.dogru Yeşilyurt’a gelmiş önce anne ve babasının mezarlarını ziyaret etmiş mezarlık ziyareti bitiminde mahalleye gelip evin kapısında Asuman hanımı görme düşüncesi ile zile basmiştı.
Kapıyı kırkbeş elli yaşlarında bir kadin açmıştı,Hülya’ya şaşkın ve meraklı bakışlarla "Buyrun kızım kime bakmışsınız "dedi.Hülya bir eve birde kapıyı açan kadına bakarak"Bura dedi..Bura Asuman hanıma teyzeme geldim ben" dedi.saşkındı Hülya kapiyi açan bayanın "Asuman hanım yok bu evde kızım bizde yeni taşındık ev sahibini bilmiyoruz ama emlakcı Rüstem saolsun uygun fiyata evi bize sattı o günden bu güne kadar Allah razı olsun evi satandanda"dedi
Hülya"Nasıl olur ya bu ev bizim ve kim satabilirki size "dedi
Hülya sınırlı bir şekilde Emlakçı Rüstem’in yanına giderek evin neden satıldığı hakkında bilgi aldı.Duyduklarında inamamış teyzesininde köye taşındığını söylemisti Emlakçı Rüstem.
Aksam geç saat olduğu için köye dolmuş otobüs gitmediğinden komşuları Mehtap teyzenin kapısını çalmış bu geceyi misafir olarak geçirip sabah erkenden Asuman hanimın yanına gidecegini belirtmiş Mehtap teyze Hülya’yı evinde misafir etmiş akşam yemeğinde olanları tek tek Mehtap teyze anlatmış,Hülya göz yaşları içinde dinlemisti.
Mehtap teyze evde boş odada bulunan ve uzun zamandır kullanılmayan kanepeyi açarak yatak şekline getirdi.Hulya ya iyi istirahatler dileyerek kapıyı çekti.
Hülya yatağa uzanmış gözlerinden uyku akiyor ama nedense uyuyamiyordu gözleri tavana dikiliydi. Gece boyunca uyuyamamış, içinde karmaşık duygular ve düşünceler birbirine dolanmıştı. Tavanı izlerken, içindeki bu duygusal fırtınayı nasıl atlatabilecegini düsünüyordu Bütün bu olanlarin sorumlusu Sırrı idi Sırrı hayatina müdahil oldukça başından belalar eksik olmamıştı layikini da bulmuştu en sonunda mezarı nerde bilmek bile istemiyordu.
Tavan pencereden gölgesi vuran yaprakların kipirdamasi ile dışardan sızan ufak tefek ışıkların yansımasi ile biraz aydınlık oluyor sonra zifiri karanlığa dönüyordu"Tıpkı hayatımın şu anki durumu gibi,sıkışmış, belirsiz ve karmaşık" dedi içinden. Gece boyunca gözlerini tavana sabitlendi, düşüncelere daldı, ama uyuyamamıştı. Her an, geçmişin yaraları ve geleceğin belirsizliği üzerine düşünüyordu
Naci Mert, Hülya’nın yanında, sessizce uyuyordu.hic birşeyden habersiz masum.melek gibi uyuyuşunu izledi "senide derdimize sikintimiza ortak ettik helal olsun bize"dedi içinden.
Hülya tan yeri agarmaya yakın uykuya dalmış, ama rüyaları yine karmaşık ve endişe doluydu. Bu yeni başlangıç, yaşadığı acıların üstesinden gelmek ve hayatını nasıl yoluna koyması gerektiği hakkında daha fazla düşünmesine neden olacaktı.
Ne kadar uyuduğu hakkında hiç bir fikri yoktu Hülya’nın sabah olmuş yeni günü müjdeler gibi güneş pencereden odanın içine süzülüyordu.
Mehtap teyzenin kapıya vurup Hülya kızım kahvaltı hazır gecede bir şey yemedin çocuğa süt olsun"diye kapının arkasından seslenişi kendine gelmesini saglamisti Naci Mert’i kendi dertlerinde geri planda birakmiştı süt veriyor emziriyordu ama.ne kadar besleyici oluyordu farkında değildi.
Mert Naci’nin etrafına dusmesind iye yastık ve kirlentker koyup Mehtap teyzenin yanına çıktı "hayirli sabahlar mehtap teyze "dedi Mehtap Hanim "nasılsın kızım iyi uyuyabildinmi kanepeyi bayagidir kullanmiyorduk kısmet sana ve bebeğeymis" dedikten sonra Haydi kahvaltıya güzel kızım "dedi Hülya elini yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltı sofrasına oturdu utangaç tavırlarıni gören Mehtap hanım "kızım burasıda senin evin sayılır misafir değil bu evin ev sahibisin istediğin kadar çocuğun ile kalabilirsin hem bana can şenliği olursunuz hemde toparlanman bu evde biraz daha rahat olur "dedi
Hülya Mehtap hanım teklifini nazikçe reddetti hem yük olmamak hemde
Kendi ayakları üzerinde durmak hemde geçmişi hatırlamamak için bu mahallade fazla kalmanın doğru bir karar olmadığını söyleyip Mehtap hanıma teşekkür edip, "Kendim için biraz zaman ayırmam gerekiyor, Mehtap teyze. Bu teklifin için minnettarım, ama şu an tek başıma biraz düşünmem gereken şeyler var." dedi. "Geçmişiyle yüzleşmek ve yeni bir başlangıç yapmak için bu kararı almak zorundayı"dedi.
Mehtap hanım Hülya’nin düsüncesine de saygı duyarak "Valla haklısın kızım şimdi mahalleli Sırrı’nın ölümünü bile senin üzerine yükler bin tane yalanla giybetle ugrasirsin "dedi ."E nereye gideceksin bir planın varmı kızım "dedi.
Hülya "Köye Teyzemin yanına gideyim bakalım hastaneden sonra hiç görüşmedik ondan sonra artık kaderde ne varsa diyelim"dedi
Mehtap Hanım"inşallah kaderinde bahtimda yüzün gibi temiz olur inşallah kızım "dedi.
Hülya "inşallah teyzem" diyerek Naci Mert’i hazırlayıp köye gitmek için müsade istedi.
Mehtap Hanım "bu ev senin evin artık kızım ne zaman istersen çık gel kapım.her zaman açık sana "dedi
Hülya "Allah razı olsun teyze Allah’a emanet ol insallah" diyerek köy dolmuş garajına doğru yürümeye başladı hayatinin karardigi mahalleden hayatinın kabusa döndügü yerlerden kendi evlerinin önunden gecerken gözünden gözyaşları dökülüyordu annesi babası kardeşleri ile bu avluda kahvaltısı yaptıgı ,babasının iş dönüşü koşarak karşıladığı ,annesinin terlik ile kovalayişı, yakar topu,yağ satarım,sek sek oyunu. Gözyaşlarını Esarbinin kenarı ile silerek yokuş aşağı inmeye devam ederken bir iki komşu oturmuş arkalarından "Bu hülya kahpesi degilmi,,Bursa’ya tasindilardı eve erkek atmış kocası işteyken dostuda Sırrı’yı vurmuş" "Zavallı Sırrı dağ gibi adam gitti kara toprağa"kelimelerine aldırmadan yürüyordu ve verdiği kararın ne kadar doğru olduğunu düsünüp hak verdi kendine..Sırrı’nın enkazı kaldırılmış ve boş arsa olan eski bakkal dükkanı arasından geçerken ağzında biriktirdiği tükürügü intikam alir gibi-lanetler gibi tükürdü.
Dolmuş garajına gelmişti,Dolmuşa binmiş Naci Mert’de yanındaki boş koltuğa koyup.Başını cama yaslayıp dolmuşun camından dışarıyı izlerken düşünceleri birbirine karışıyordu. Gördüğü her ağaç, her taş, her viraj, Hülya’yı geçmişe götürüyordu. Köye doğru yol aldıkça içinde karmaşık bir hüzünle birlikte anıları da canlanıyordu.
Hülya geçmişime daldıkca beyninde saklanmış gizli hatıralar ortaya çıkıyordu. "O köy yollarını annem ve babamla ne sıkça kat etmiştik. Annem, incecik elleriyle bizi büyüttü, bana ahlaki değerleri aşıladı, hayata nasıl bakmam gerektiğini öğretti. Babam ise o köydeki zorlu yaşamın ağırlığını sırtlanmış bir kahramandı. Tarlada, bahçede, çiftlikte çalışırken annem de aynı zamanda ev işleriyle meşgul olurdu. Onların birlikte verdiği emek, ailemizin temelini oluşturmuştu."dedi içinden.
En son babasının memur olarak ataması sonrası bayramdan bayrama geldigi köy şimdi tek sığınağı olmuştu .Geniş dünyanın genisligi umrunda değildi de bu köyde huzur bulacak gibiydi.

Köye yaklaştıkça, hemen her köşede hatıralar canlandı İlk okula gittiği okulun yanındaki çeşme, arkadaşlarıyla oynadığı ağaç, ormanın gizemli derinlikleri köy evleri bile tek tük değişik evler haricinde pek fazla bir değişiklik yoktu. O masum yılların getirdiği mutluluk ve özlemle doluydu ve hiç birsey değişmemiş gibiydi sanki "yıllar sonra gelirde bir degisiklik hissetmesin diye hiç bir şeye dokunulmamiş sanki" diye geçirdi içinden
Köye yaklaşınca anneanne ve büyükbabasının evinin çatısını gördü uzaktan kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu O eski tahtadan çatı, annemin gözyaşlarını, babamın kahkahalarını ve aile yemeklerini hatırlatıyordu. Bu evde büyümüştü, ilk adımlarımı burada atmıştı. "Şimdi bu evde teyzem beni bekliyor ne garip " dedi
Hülya tahta Kapıyı çaldı menteşelerin acıklı ağıt gibi gicirdamasi ile dış kapı ağır ağır açıldı Asuman hanım kapıyı açtı
Asuman hanım gözleri parildamiş şekilde "Hülya Kuzum" demesi odada yankilanmisti Naci Mert herşeyden habersiz ana kucaginda yerde duruyordu Asuman hanım Hülya’ya sımsıkı sarılırken gözlerinden sicim gibi yaşlar süzülüyordu. Asuman Hanım Naci Mert’in ana kucagini yerden alarak yüzündeki tülbenti acip "Oy benim Kuzumum kuzusu gelmiş vay benim kuzummm"deyişi Asuman hanıma hazineler verilse bu kadar mutlu olamazdı.Asuman hanım Hülya’yı içeri odaya aldı. Bahçede oynayan Tekin ve Murataza’ya seslenip eve gelmelerini sağladı Tekin ve Murtaza Hülya’ya sarılarak hasret giderdiler
Asuman Hanım Naci Mert’e küçük bir yatak ve yastık indirdi üzerine ince bir elyaf Yorgan örttü.Tekin ve Murtaza yanından ayrilmiyordu Naci Mert’in
Evin içindeki her şey aynıydı, hiçbir şey değişmemiş gibiydi. Hala aynı masa, mutfakta yemekler pişiyor, hala o eski saat duvarda gong sesi ile saat başı ses çıkarıyordu.Hülya bir bardak su içerek kanepeye oturdu Asuman Hanım ile sohbet etmeye başladı.Sırrı’nin yaptıklarının bedelini ağır ödediğini evinden yurdundan olduğunu ama köye yerleşmenin en güzel karar olduğunu çünkü mahallede Hülya’nın dogumundan sonra laf ve sözlerin arttigi gıybetlerden kurtuldugunu anlattı.
Asuman hanım "Sırrı"dedi "Cenazesi köye gelince seni merak ettim kuzum ne yaptın ne ettin onca zamandır"dedi.
Sırrı..." diye başladı Hülya, "En başta onun hayatıma girmesi büyük bir hataydı zaten her lafı sözü yalan olan adamdan hayirmi gelir teyze,Benim hamile kalışıma,annemin ölümüne,evimizin satılmasına, bizim bilmediğimiz memleketlerde rezil oluşumuza tek o sebep,Şerefsiz pislik geberdi gitii işte dünya bir pislikten temizlendi arındı Kumar belasına kapılıp köpek gibi leşi evin önüne serildi belasını da buldu"dedi.
Asuman Hanım, Hülya’nın yüzündeki ifadeyi okuyarak, "O kumar mıydı onu o hale getiren?" diye sordu.
Hülya başını onaylar bir şekilde salladı. "Evet Teyzem, kumar. İlk başta sadece arkadaşlarıyla oynanan masum bir oyun gibi başladı. Ama zamanla onun için bir tutku, bir bağımlılık haline geldi. İlk başlarda küçük miktarlarla oynarken, zamanla evimin,Naci Mert’in,benim milletin evlerinde yaptığım temizlik paralarımın gitmesine neden oldu."
Asuman Hanım’ın yüzündeki endişe ifadesi derinleşti. "Dur bu neyin nesi Hak mı bu demedin mi. Şerefsize "dedi
Hülya gözlerini yere dikti, Birçok kez ona dur demeye çalıştım ama o beni dinlemedi. Her seferinde kazanacağını, her şeyi geri alacağını söyledi. Ama ne zaman kazandıysa, kazandığı parayı da aynı gün içinde kaybetti."
Hülya derin bir nefes aldı. "Bir gün bir arkadaşının onu kumarhaneye götürdüğünü öğrendim. O günden sonra her şey değişti. Evde sürekli gergin bir hava vardı. Borç aldı, verdiklerini geri ödeyemedi. Hatta birkaç kez tehdit edildi. Beni de birkaç kez rehin almaya çalıştılar. O zamanlar ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilemedim. Bu yüzden Sırrı’dan ayrılmaya karar verdim."
Asuman Hanım başını sallayarak, "Vah vah, bu kumar belası birçok aileyi mahvetti. Peki Sırrı’nın sonu nasıl geldi?"
Hülya Gözlerindeki kin daha belirgin hal aldı bakkal dükkanı sahibi Çetin abi’den para almış hani hastane parasını verdim dediği para onu ödememiş,Çetin abi taksici Rüstem ile kapima dayandı adresi nerden buldular bilmiyorum Çetin abi parasını isteyince nutfaktan aldığı bıçakla Çetin abiyi karnından Rüstem.abiyi de boğazından yaraladı o esnada kumarhane borcundan dolayı adamlar kapyiya dayandılar Sırrı köpegi onlarada saldırınca kumarhanede gelen adamlar yolun ortasında leşini serdiler .
Rüstem abiye acıdım.ekmeginin peşindeydi.Çetin abi nasıl durumu bilmiyorum o günden beride o lanet eve gitmedimde.
Kadın sığınma evine geçtim karakaoldan sonra biraz toparlandiktan sonra en son duragim ilk basladigim yer oldu işte burdayim Somon balıkları gibi hani onlarda ne kadar zaman geçerse geçsin ne kadar okyanus deniz gitselerde ilk dogdugu yerlere geri dönerlermiş ya teyze dedi" hafif gülümseyerek
Asuman Hanım, Hülya’nın gülümseme si ile mutlu olmuş Hülya’ya sarılarak "Allah sabır versin kızım, ne zorluklarla karşılaştın,bununda üstesinden geleceksin Somon balıgım"dedi gülümsereyerek
Hülya, Teyze’sinin kucaklayışıyla bir nebze olsun rahatlamıştı. Ancak Sırrı’nın hayatında yarattığı acı hâlâ içini yakıyordu. O an, hayatın ne kadar zor ve karmaşık olduğunu bir kez daha anladı. Ve belki de geçmişi geride bırakarak yeni bir başlangıç yapmanın zamanı gelmişti.
Zaman ne kadar çabuk geçmişti saat gece yarısını çoktan geçmişti saate baktı "Oo teyze saat kaç olmuş bu ihtiyar saat her saat başı Gong sesi çıkartirdi neden Gong sesi çıkmadı" dedi Asuman Hanim gülümseyerek "Allah iyiliğini versin kuzum güldürdün beni her saat başı Gong sesi çaldı ama sen farketmedin sanırım"dedi.Hülya gülümseyerek "Alışırım inşallah ilk günden misafirim ya teyze "dedi.
Naci Mert Naci uyanmış Tekin ve Murtaza Naci Mert ile oynuyordu Hülya Naci Mert’i kucağına alarak mamasını verirken Murtaza da kücük yigenine dili döndügünce ninni söylüyordu.
Naci Mert uyuyunca yerine koyup Tekin ve Murtaza’yi da yataklarina götüren Hülya yanaklarina öpük kondurarak iyi geceler dileyip odanın işıgini kapattı
Asuman hanım salonda Hülya’nın gelmesini bekliyordu pencere kenarında dinlediği radyodaki şarkıya dalmiş vaziyette Hülya gelince içeriye radyonun sesini kısıp "Kuzum" dedi.her şeyi bir kenara bırakıp yeni doğan gün ile yeniden doğacak umutlar ümitlere şükür ile uyan.Sağ olan başa her şey gelir kuzum güzelce dinlen sabah ola hayrola" dedi
Hülya Asuman hanımın yanağına kocaman ve içten bir öpücük kondurarak "Hayırlı geceler Allah rahatlık versin teyzem"dedi Asuman hanim "Hayırlı geceler Allah rahatlık versin kuzum "deyip pencere kenarındaki radyo sesini biraz açıp pencereden izlemeye devam etti .
Hülya odasına giderken radyodan yankılanan müzik şu anki hayatına özet niteliğindeydi

Sesimde söyleyemediğim sözler var
Gizleyemediğim gözyaşlarım
Silip de unutamadığım sabahlar
Kokladığım eşyaların

Bi’ çaresi bulunur elbet yarın
Yeniden yaşamanın
Bi’ çaresi bulunur elbet, canım
Bi’ uyuyup uyanalım
Hülya başını yastığa koyup şarkının nakaratını tekraladı
Bi’ çaresi bulunur elbet yarın
Yeniden yaşamanın
Bi’ çaresi bulunur elbet, canım
Bi’ uyuyup uyanalım

Hülya başı yastıkta Geçmişine ne kadar üzülse kahrolsa da geleceğe de umutla bakıyordu. Belki de bu köyde, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenecek ve yepyeni bir hayatın kapılarını aralayacaktı.Asuman hanım ile geçmişin kötü kalıntıları enkazlarını- izlerini silmek yeni bir başlangıç yapmak için Hülya’nın hayatında yeni bir yolculuğunun başlangıcıydı.
Hülya Derin bir uykuya dalarken dudaklarında titrek bir nakarat ile gozleri agir ağır kapandı
Bi’ çaresi bulunur elbet, canım
Bi’ uyuyup uyanalım.
22’nci bölüm.sonu
22/...