- 230 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
KURTUL VEBALLERDEN
Günümüzdeki evliliklerde, iyi gün- kötü gün, hastalık-sağlık düşüncesi yok. Bakıyorsun evlenen veya evlenmek için hazırlanan gençlere, birinci öncelikleri maddiyat, ikinci öncelikleri güzellik, sonra modaya uyum, özgürlük(oysa evlilik birbirine bağlılık yeminidir. Özgürlüğünü feda etmektir. Uyum içinde yaşamak için karşılıklı fedakârlıklar yapmak, zorluklara birlikte mücadele etmek, evlilik sadece bal ayı değil. İyi günleri de, kötü günleri de paylaşmaktır. Yok öyle! ömür boyu bal ayı istemek. Önce hak etmek için üstüne düşen görevleri yapacaksın. Asıl balayı Ahirette hem de sonsuza dek.) Özgürlüğüne çok bağlı isen evlenmeyeceksin, hem özgürlük, hem evlik yürümüyor. Bir yıl bile sürmüyor. 2. Sonra 3. Derken kimileri kocalarının sayısını unutuluyor. Ama ilk evliliklerini unutamıyorlar. İlkler genelde en iyi en güzeli oluyor. Vardır bunda da bir hayır deyip, ilklere gereken hassasiyeti göstermeli ki, sonra yanlışlara, pişmanlıklara düşmeyelim. Huzurumuzu kaçırmayalım. Hayat kısa, ne gerek var ki, yanlışlıklara-pişmanlıklara.
Aman! Dikkat! Hayat en kutsal sınav, tekrarı yok, hem de ne zaman biteceği belli olmayan, aniden biten, dönüşü olmayan. Gerek var, İnsanların veballerini – ahlarını almaya. Günahlara girmeye. Tövbe gerek bize, kurtulmak gerek VEBALLERDEN. Yoksa! Nasıl kurtuluruz Azaplardan, Ateşten. Nasıl Kazanırız Yüce Yaradanın rızasını. Tüm Çabalarımız Rabbimizin Rızasını kazanmak için değil mi?
Kurtul Veballerden
Ehli değilsen işinin,
O iş senin değildir.
Aldığın para helal değildir.
Ver işi ehline, kurtul veballerden.
Bilgin var paylaş mı yorsan,
Gücün var, çalışmıyorsan,
Bilmediğini, öğren mi yorsan,
Ver işi ehline, kurtul veballerden.
Alın teri akıtmıyorsan,
Hak, adalet bilmiyorsan,
Helal, haram bil mi yorsan,
Ver işi ehline, kurtul vebalden.
Kaytarmayı seviyorsan,
Çalışmayı sevmiyorsan,
Okumayı, öğrenmeyi sevmiyorsan,
Ver işi ehline, kurtul vebalden, veballerden,
Sınavlarda kopya çektinse,
Torpille girdinse işe,
Hangi yüzle gidersin, o işe,
Ver işi hak sahibine, kurtul veballerden.
Vebale girmek, her gün haram yemek öyle kolay değil, Veballer-Haramlar insanı hasta eder. Yataklara düşürür. Hayatın hep dertlerle, üzüntülerle geçer. Oflarsın, puflarsın, dertlerine çareyi yine haramlarda, yanlış yerlerde ararsın.
çok da sağlıklı beslendiğini sanırsın. Besmelesiz kazanır, besmelesiz yer, içersin, Helal-haram demez, demeye gerek bile görmez. Sağlık-sıhhat, afiyet beklersin. Yanılırsın yanlış yoldasın. Yanlış yoldan doğru yere gidildiğini hiç duydun mu? Bu mümkün değil denilenlerden. Ağrıya gitmek istiyorsun, Ankara otobüsüne biniyorsun gibi komik bir durum. Derslerine çalışmıyorsun, Yüksek notlar bekliyorsun. Daha çok beklersin. Bekliyoruz da. Olmadı utanmadan kopya çekersin, torpille işe gerersin, o işi de beceremezsin, yüzüne gözüne bulaştırırsın. Aldığın maaşı hak etmezsin, haram yersin, yetim hakkı, kul hakkı yersin. Nasıl zehirlenmez, hasta olmazsın. Bir de isyan edersin.
Maalesef Çoğunluğumuz böyle, yanlışlar yapıyoruz, doğru bir yanımız yok. Herkesten doğruluk bekliyoruz. Sağlığımızı düşündüğümüzü, söylüyoruz yanlış besleniyoruz. Sağlığı sadece yemek yemekle elde edilir sanıyoruz. Haram kazanmakla, haram yemekle, kötü alışkanlıklarla, bedeni bizi besliyoruz sanıyoruz. Oysa kendi kendimizi zehirliyoruz. sonrada hastalıklardan kendimizi ve ailemizi kurtaramıyoruz. Bir de şaşırıyoruz. Nasıl olur diye? Zehir yiyip, içenin zehirlenmemesi yanlış olurdu. Hem biz insanlar sadece bedenden ibaret değiliz ki. Sadece bedenimizi beslemekle iş bitmiyor ki. Bizi asıl taşıyan bize can veren ruhumuzdur. Ruhumuzu beslemeyi unutmuşuz veya bize unutturulmuş. Geçmişini iyi bilmeyen geleceğinin, planını iyi yapamaz yanılgılarla ömrünü bitirir….